Paylaş
Ne böyle bir yazı yazmak vardı kafamda ne de Faruk Saraç’la uzun uzun laflamak... Ta ki binayı görene kadar. Bursa’da Türkiye’nin ilk ipek fabrikası olan 1852 yapımı harabe haldeki Fabrika-i Hümayun’u 30 yıllığına kiralayıp müthiş bir moda okulu yaratmış Faruk Saraç...
160 yıllık binayı restore etmiş, yan binaları yıkıp orijinalinin aynısını yapmış.
Bu okula 31 yıllık tüm birikimini yatırmış Faruk Saraç.
1,5 saat çok keyifli bir sohbet yaptık okuldaki öğrencilerle...
Böyle müthiş bir çabayı görmezden gelemezdim, bazı notları paylaşmak istedim.
- 2010 yılında açılan okulda şu an moda tasarım üzerine 327 öğrenci eğitim görüyor, 200’e yakınını burslu okutuyor Faruk Saraç.
- Öğrencilerin yüzde 80’i kızlardan oluşuyor. Okuldaki erkek öğrencilere sordum neden tercih etmiyor erkekler diye; “Moda feminen bir alan olarak görülüyor” yanıtını verdiler.
- Okulda türbanlı genç kızlar da yer alıyor. En iddialı abiye ve dekolte kıyafetleri onların tasarladığını söylesem...
- Öğrencilerin tasarımlarının neredeyse tamamı kadın kıyafetleri üzerine. Önümüzdeki yıllarda da biz erkeklerin yüzüne bakan yok anlayacağınız...
- Faruk Saraç 8 mağazasının tamamını kapatmış durumda, sadece Etiler’deki merkez mağazası duruyor.
- 10 yıldır sanatçılarla çalışmıyor Faruk Saraç. Ünlü bir isme gönderdiği kıyafetleri şarkıcının yanındaki çalışan beğenmeyince bırakmış ünlülere kıyafet dikmeyi.
- Okul ilk mezunlarını bu yıl vermeye hazırlanıyor.
- Beşiktaş’ta 1975-76 yıllarda top koşturan futbolcuymuş Faruk Saraç. Menisküs olunca bırakmış. “Üzüldün mü” diye sorunca, “Hayır kötü bir sol bektim ben” yanıtını verdi.
- Okul daha kurulalı iki yıl olmasına rağmen İsviçre’den, Londra’dan önemli moda okullarından öğrenci değişimi için başvurular gelmiş. Fransa Lyon’daki okulla birleşme konuşuluyormuş.
- Moda Tasarım, Dış Ticaret, İşletme ve Halkla İlişkiler olmak üzere dört bölümde ders veriliyor. Grafik Tasarım, Perakende Mağazacılık, Sahne Dekor, Moda Fotoğrafçılığı ve Moda Editörlüğü bölümlerini de açmaya hazırlanıyor.
- Faruk Saraç’ın şimdi en büyük hayali İstanbul’da bir moda okulu açmak.
Meclis’te beyaz çorabı bitiren modacı...
Meslek hayatının 31. yılı... Peki 31 yılda Türk modasında yenilik olarak yaptığını düşündüğüm en önemli 3 şey ne?
- Erkek modasına rengi getirdi. 1980-85’li yıllarda pembe gömlek giymeyen Türk erkeğine renkli gömlekler giydirdi.
- Televizyonda barter sistemini ilk kullanan modacı. İlk olarak Cem Özer’i Laf Lafı Açıyor’da giydirdi. Ama en çok Ali Kırca’yla anıldı. Yedi yıl her akşam ekranda Ali Kırca’yı giydirdi.
- Meclis’te beyaz çorabı kaldırdı. 85’li yıllarda özellikle Güneydoğu’dan gelen milletvekillerine verdiği moda önerileriyle Meclis’te beyaz çorabın kalkmasının öncüsü oldu.
- Milli Futbol Takımı’nı ilk giydiren modacı...
Kadir Has’ı dinledim...
Faruk Saraç’a sordum, “Neden tüm bu işlere kalkıştın” diye şöyle anlattı: “Rahmetli Kadir Has benim çok iyi bir müşterimdi.
Okulunu açarken de yanındaydım, ‘Hayatta en önemli şey insan yetiştirmek’ dedi. ‘Biz gideceğiz buradan. Ama arkamızda adımızın eğitimle birlikte anılacağı çalışmalar bırakırsak bundan büyük mutluluk olamaz’ dedi. Ben de buna inandığım için tüm bu işlere kalkıştım...”
Mesleklere göre en iyi giyinen erkekler
Faruk Saraç’a “En iyi giyinen erkekler hangi meslek grubunda?” diye sordum, bana şu sıralamayı yaptı...
1- Sporcular: Hem imkânları var hem de yeniliklere açıklar. Yabancı futbolcularla iç içe olmaları da vizyonlarını geliştiriyor.
2- Sanatçılar: Mesela Metin Şentürk görmemesine rağmen çok iyi giyinir. Mesela Kenan Doğulu...
3- İş dünyası: Çok klas giyinen işadamı ve yöneticiler var. Tek başlarına sıralamanın en tepesinde olurlar. Ama iş dünyasında çoğunluk nasıl giyineceğini bilmediği için üçüncü sırada.
3- Medya mensupları: Onları da kendi içinde ayırmak lazım, yazılı ve görsel medya diye. Görsel medya çok daha iyi.
4- Politikacılar: Son yıllarda kendilerini geliştirmelerine rağmen yine de giyim konusunda en zayıf grup onlar.
31 yıllık birikimimi bu okula yatırdım çocuklarım çok kızdı
Yıllık ciron nedir?
- Yok benim öyle çok fazla bir cirom yok. Ben kendi kendimle yarışan bir insanım.
Bu okul kaça mâl oldu, kaynağını nereden buldun?
- Tamamen kendi kaynaklarım, devletten ya da yerel yönetimlerden 25 kuruş almadım. Burası için yazlığımı, evimi sattım, 31 yıllık birikimimi yatırdım. 8 milyon liranın üzerinde mâl oldu.
Çocuğun var mı?
- İki tane. Oğlum İtalya’da moda tasarımı, kızım Koç’ta işletme okuyor...
Çocukların kızmadı mı her şeyini bu okula yatırmana?
- Çok kızdılar ama ilk başta... Sonra okul ortaya çıkınca “İyi ki yapmışsın” dediler.
Paylaş