Hakiki İzmir'e çakma nazar boncuğu

İZMİR Kalkınma Ajansı (İZKA) bir ilke imza atarak İzmir’in görsel kimliği çalışmasını tamamladı. 2008 yılında bir arama konferansı ile başlayan süreç, biraz değişikliklere uğramış olsa da ilk sonuçlarını verdi. Artık İzmir’in bir logosu ve bir de sloganı var.

Emrah Yücel’in sahibi olduğu Mean It Creative tarafından hazırlanan yeni slogan "öncülerin şehri" bana oldukça cazip geldi. İzmir hakikaten öncülerin, ilklerin şehri mi? Tartışılır.. Fakat ‘öncülerin şehri’, İzmir için güzel bir kimlik tanımlaması.. Sloganın İngilizcesi ise "frontier city".. Bu deyim bana Türkçe anlamını tamamlamıyor, tam yansıtmıyor gibi geldi.

Yaratılan logoyu ise beğendiğimi söyleyemeyeceğim. İzmir’in bir logosu var mı? Sorusunun artık karşılığı: Evet ‘artık var’ oldu.. Ama bu logo İzmir’i tanımlıyor mu? Çağrıştırıyor mu? Sorularına cevabım biraz daha çekinceli..

Bu logo bana göre kesinlikle İzmir’i çağrıştırmıyor ve tanımlamıyor. Mean It Creative’den daha creative (yaratıcı) bir logo beklerdim. Bu biraz "Hakiki" İzmir’in üzerine "Çakma" bir nazar boncuğu oturtulmuşa benzemiş..

Bir işe başlangıç yapmak, hiçbirşey yapmamaktan daha iyi olduğu kesin. Tabii bu bir başlangıç olarak algılanır ise.. Ama unutmamalıyız ki, bir işe nasıl başlarsan öyle devam eder.

Alsancak Stadı’nın yerine ‘asma kilit’ takmayalım

İzmir spor tarihinin önemli yapıtlarından biri, ‘Alsancak Stadı’; yıkılarak yerine bir alışveriş merkezi yapılmak isteniyor. Dünyanın heryerinde eskiyen stadlar yıkılır ve yerine yenileri yapılır. Bunun en güzel örneği İngiltere’nin anıtsal stadı ‘Wembley’. Wembley yıkılarak yerine yenisinin yapıldı. İhtiyacı karşılamakta güçlük çeken, hatta bir anlamda eskiyen, Alsancak Stadı’nın da yenilenebilir stadlar katogorisinde olduğu kesin... Ama bu futbol mabedinin bir AVM ile değiştirmenin ne kadar doğru bir karar olduğu tartışılır.

Liman Arkası Bölgesi İzmir’in geleceği için çok önemli bir alan. Gerek sit, gerekse imar düzenlemeleri ile bugüne kadar çarpık yapılaşmanın önlendiği bu alanda yeni imar kanunu ile çok güzel bir bölge yaratma şansını yakalamış durumdayız. Bu kadar geniş bir alanda spor sahaları, geniş park alanları ve yaşam merkezleri ve ofis binaları ve konutları planlı bir şekilde yeralacaktır. Burada bulunan eski üretim tesislerinin birçoğu zaten bölgeyi terketmiş durumda. Kalanlar ise yapılaşmanın başlaması ile birkaç sene içinde buradan ayrılacaktır.

Her boş araziye bir AVM yaparız düşüncesi içinde Alsancak Stadı’nın yerine de bir tane kondurmamak gerekir. Kaldı ki daha geçtiğimiz aylarda Gaziemir yönünde ana arter üzerinde açılan bir AVM’nin ulaşım açısından ne kadar zorlayıcı bir etken olduğuna hepimiz şahidiz.. Şimdi yeni yeni gündeme gelen Liman Arkası Projesi’nin girişine ‘asma kilit’ etkisi yapacak bir AVM’yi yerleştirmesi de bu arteri tıkayan bir hamle olacaktır.

Alsancak Stadı’nın yenilenmesine ve yerinin değerlendirilmesine gelince.. İmar planları dahilinde ayrılan alana, eski stadın yıkımından önce yapılacak "Yeni Alsancak Stadı"nın ardından bu arazinin de ihtiyaca göre değerlendirilmesi gündeme zaten gelecektir.

Re-Rite orkestra oyunu

İzmir Kültür ve Sanat Festivali kapsamında Türkiye’de ilk defa dijital orkestra yönetme imkanı elimize geçti. Re-Rite ile Philarmonia Orkestrası’nı yönetme, beraber müzik yapma şansını tarihi Reji Sigara Fabrikası’nda yakalayabilirsiniz. Müziğe karşı ilgisi olanların yanısıra, genç nesillerin muhakkak görmesi ve tatması gereken bir tecrübe. Tarihi Reji Sigara Fabrikası’nı görmek, o tütün kokusunu tekrar hissetmek ise bambaşka bir keyif.. Tabii insan İzmir’in göbeğindeki bu kadar güzel ve çekici bir mekanın değerlendirilmesi için daha ne beklediğimizi de sorgulamadan geçemiyor

 

Yazarın Tüm Yazıları