FENERBAHÇE’yi ilk defa böylesine yardımlaşıp oynarken, mücadele ederken gördüm.
Lugano ile Edu ligdekinin aksine demekki kafaya çıkabiliyormuş, birbirlerinin kademesine girebiliyormuş. Bu iki oyuncunun becerileri de gayet iyi. Sağlam da oynuyorlar. Şimdi soruyorum, bunu niye ligde yapmadılar? Acaba Türkiye Ligi’ni önemsemiyorlar mı?
Sarı lacivertli takımı bu sezon futbolun icap ettiği şeyleri yaparken gördüm. Sahada alınan sonucun benim için fazla bir önemi yok. Tabii, burada Önder’in takıma girmesi de hemen fark ediliyor. Önder, gerek yerden, gerekse havadan toplara zamanında müdahale ediyor, topu oyuna iyi sokuyor.
Ucuz düdükler çaldı
Fenerbahçe dün gece gayet mücadeleci bir futbol oynadı. Sarı lacivertli takım bundan önce kağnı arabası gibiydi. Newcastle United, Beşiktaş’ın rakibi Tottenham’dan üç kat daha çabuk ve süratli oynuyor.
Ligde seyrettiğimin dışında böylesine çabuk oynayan, koşan ve birbiriyle yardımlaşan Fenerbahçe’yi gördüm ve çok beğendim. Bu tarz futbol oynarsan, yeteneğin varsa ortaya çıkar.
Fenerbahçe’nin poziyonu Newcastle’dan daha fazlaydı. İlk yarının son anlarında kornerden gelen topa kafa vurdular, 61’de Martins’in kafa topunu bu kez Rüştü mükemmel bir refleksle çıkardı. Karambolden çok da şanssız bir gol yedi sarı lacivertli takım.
Alex’in üç tane vuramadığı top var. İngilizler, Alex’i, Tuncay’ı, Kezman’ı iterek düşürdüler. Polonyalı hakem biraz taraflı bir yönetim gösterdi. Fenerbahçe’ye yapılan faulleri vermezken, rakip futbolcuların kendilerini yere atmalarına prim tanıyıp, kolay düdükler çaldı.
Fenerbahçe farklı bir takım olduğunu dün gece gösterdi. İkili mücadeleyse, ikili mücadele, topu kullanmaksa, kullanmak, akılsa akıl... Sarı lacivertli takımın ligde de böyle oynaması lazım. Çünkü bundan önce ligde kötü bir görüntü sergiliyorlardı.
Fenerbahçe bu kadar çabuk, süratli oynayan bir takıma karşı böyle mücadele edebiliyorsa, ikili mücadelelere yılmadan girebiliyorsa bu iyiye işarettir.