Beşiktaş, Trabzon engelini geçti ve liderliğini sürdürdü. Fener derbisini kazanmaları halinde siyah beyazlılar şampiyonluk yarışında geri sayıma geçerler mi?
ŞAMPİYONLUK şu anda üç takımın elinde. Liderlik koltuğunda oturan Beşiktaş, kazandığı sürece ipi göğüslemeye adım adım gider. Özellikle de İnönü Stadı’nda seyircisinin önünde ağırlayacağı Fenerbahçe’yi bu kez elinden kaçırmaz ve yenerse büyük avantaj sağlar. Nitekim, Galatasaray’ı dize getirdiler.
Trabzonspor maçında Beşiktaş’ı çok iyi buldum. Haklı bir galibiyet aldılar ve koltuğu korudular. Holosko’nun ilk golünde, Trabzonspor defansının büyük hatası var. Slovak oyuncu 50 metre depar attı, yarı sahayı dolaştı golü attırdı. Herkes seyretti. İkinci gol Delgado’nun müthiş bir vuruşuydu. Üçüncü golde de yine tangocu nefis bir pas verdi Aydın affetmedi.
Buraya kadar her şey güzel. Beşiktaş, 10 kişi kalınca bocaladı. İbrahim Toraman’a şaşıyorum. Nasıl bu kadar büyük sorumsuzluk yapabilir bir futbolcu? Üstelik sen milli takım forması da giyiyorsun. Tecrübelisin ve takımının en can alıcı yerinde forma giyiyorsun. Gidip, gereksiz yere rakibe sertlik yaparak oyundan atılıyorsun. Hakem burada haklı. İbrahim bir de itiraz ediyor. Her pozisyonda eli havada, hakemle oynuyor. Suratına bakınca stres görülüyor. Müthiş sinirli. Takımına ihanet etti. Oyuna hakimsin, seyircin önündesin ve öndesin. Nasıl bir mantıktır bu anlamak güç.
Hakemlere şaşıyorum
Eksik oynarken Beşiktaş kalesi önemli tehlikeler atlattı. Burada da Rüştü devreye girdi. Tecrübesi ve kalitesiyle olası bir puan kaybını önledi. Kurtarışlarıyla, Beşiktaş adına maçın en iyisiydi. Beşiktaş mücadele etti ama savunmasında da çok açık verdi. Burada hakem de Beşiktaş’ı rahatlattı. Barış’ı oyundan atarak futbolu ne kadar bildiğini, hakemliği ne kadar iyi yapabileceğini gösterdi! Üç kişi Barış’ı yere indiriyor. Çocuğun ayağına direkt kasıtlı tekme var Ali Tandoğan tarafından atılan.
Barış yerde kalıyor. Hakem gelip, "Beni aldattın" gerekçesiyle kırmızı kartı çıkarıyor. Böyle bir rezalet görülmemiştir. Ayıptır ve günahtır. Bir futbolcunun ekmeğiyle ve bir takımın kaderiyle bu kadar sorumsuzca oynanmaz. Baki Mercimek, futbol kuralları dışında her pozisyonda var, ama sahada kalıyor. Futbola ne kadar uzak hakemlerimiz var, şaşılacak şey.
Beşiktaş-Fenerbahçe derbisi bütün dengeleri değiştirecektir. Galatasaray’da bu maçtan çıkacak sonuçtan faydalanabilir. Zirve yarışında bazı takımların önünü açacak bir karşılaşma olacak. Ama bir gerçek var ki bu şampiyonluk yarışı son haftalara kadar sürecek.
Chelsea önünde sağlam olacaksın
Şampiyonlar Ligi’nde yıldızlar topluluğu Chelsea ile eşleşen Fenerbahçe’nin yarı final şansı nedir?
FENERBAHÇE adına çok farklı bir maç bu. Mücadele edip çok süratli oynamak zorundalar. Ben oldum olası İngiliz takımlarını rakip olarak sevmedim. Enteresan ve hiç değişmeyen bir yapıları vardır. Sert oynarlar ve sert girerler. Kasti değildirler ama topa hamle yaparlar. Hızlı oyunu severler. Kanat atakları onlar için vazgeçilmez bir yapıdır. Bunları yapan bir takıma karşı oynamak çok zordur.
Fenerbahçe’nin şansı var. Hem de Chelsea kadar. Sarı lacivertlilerin de kadrosu çok kaliteli ve artık Avrupa sahasında etkili olabileceklerine inandılar. Sevilla gibi bir takımı elemek, futbolculara hava verdi. Chelsea favori ama bu F.Bahçe’nin kolay teslim olacağı anlamını taşımaz. Kıran kırana iki maç olacak. Sağlam olurlarsa, ikili mücadelelerden yılmazlarsa Chelsea’yi de dize getirirler ve yollarına devam ederler.
Maldonado oynamalı
Burada Zico’ya büyük iş düşecek. Bazen akıl almaz işler yapıyor. Takımı adına hamleleri iyi planlayamıyor. Elinde iki tane iyi golcü var. İşlerini yapan Semih ve Kezman gibi. Biri kulübede oturuyor. Niçin oturtuyorsun? Özellikle de Süper Lig’de bu ikili birlikte oynamalı. Şampiyonlar Ligi’nde, karşındaki takımın gücüne göre orta sahayı kalabalık tutmak için tek santforla mücadele edersin. Ona varım. Ama, Süper Lig’de üstüne basa basa bu ikilinin birlikte oynamasının Fenerbahçe’ye büyük katkı, rakiplerine ise darbe vuracağını iddia ediyorum. Semih ile Kezman ikilisi ilk 11’de sahaya çıkarsa, Alex de rahat olur, Deivid de rahat olur geriden hücuma kalkan oyuncu da kendisine pozisyon yaratır.
Maldonado’nun da takıma girmesi şart. Chelsea maçlarına kadar da hazır olması büyük fayda sağlayacaktır. Topu atacağı yeri biliyor. Markaja girmeden arkadaşını pozisyona sokuyor. Kademeye hızlı giriyor ve adamını kaçırmıyor. Tan randımanlı oynamamasına rağmen Konya deplasmanında oyuna girer girmez kumaşını gösterdi. Eğer o sakatlığı yaşamamış olsaydı, daha iyi konumda onu görürdük.
Chelsea maçları çok zor geçecek. Ama şu da bir gerçek ki Fenerbahçe’yi bu iki maç bir hayli yıpratacak. Ama, sarı lacivertlilerin yarı final şansı yok değil. İnanırlar ve mücadele ederlerse her şeyi yaparlar.
Her yerde Deivid var
F.Bahçe’de gerçek yıldız gibi oynamaya başlayan Deivid’in yükselen performansını neye bağlıyorsunuz?
KUMAŞI çok kaliteli bir futbolcu Deivid. Fenerbahçe’ye ilk geldiğinde buraya ısınamadı. Arkadaşlarıyla iyi diyalog kuramadı. Bu sezon ise bambaşka bir Deivid ortaya çıktı. Çabuk ve adam eksiltme özellikleri var. Bunları göstermeye başladı. Camia da onu sevmeye başladı. O bakımdan Deivid’de müthiş bir çıkış var. Her maç üzerine koyuyor. Konyaspor maçında da takımının galibiyetinde büyük pay sahibi. Semih o golleri atarak Fenerbahçe’yi rahatlattı ama onları da attıran üstün çabasıyla Deivid’di.
Fenerbahçe Avrupa arenasında bu sezon etkili oluyor da yine Deivid ön plana çıkıyor. Oyun kurmada ve sahada her yere ayak basmada o var. Yeteneklerini yansıtıyor. Hele Fenerbahçe çabuk oynayınca, Deivid’in hızı da ortaya çıkıyor.
Lincoln kendini dışlıyor!..
Lincoln, G.Saray’da beklenen havayı yakalayamadı. Hakemlere de kendisine yapılan sertliklere göz yumdukları için isyan eden Brezilyalı yıldızın hayal kırıklığı yaratmasının sebebi nedir?
TAM hazır değil, o kesin. Lincoln’ün teknik heyet, takım arkadaşları ve yöneticilerin bazılarıyla bağları kopuk. Çok ayrı duruyor. Sahada takımın dışında gibi bir görüntü sergiliyor. Faullere maruz kaldığı ortada. Ama bu abartılacak bir olay değil. Bunu bahane etmesin. Çok tehlikeli bir oyuncu. Onun için de defanstaki rakipleri birbirleriyle yardımlaşarak kendisini durduruyorlar. Bu yeri geliyor normal oluyor yeri geliyor tatlı sert düzeyine çıkıyor. Ama kasıt göremedim ben.
Lincoln kalitesindeki bir futbolcunun, rakip kendisine hareket yapmadan onu süzerek kendini kurtarması ve boş alan bulması gerekir. Bunu yapacak yeteneklere sahip. Ama, fizik kondisyonu ve morali tam yerinde değil. Bunun için de rakip savunmaların arasında yok oluyor. Bire bir mücadelelerde siniyor. Topla rakip üzerine gidecek gücü kendinde görmüyor.
Lincoln, enteresan bir karaktere sahip. Kalli’nin, ilk yarıdaki Beşiktaş derbisi öncesi ona verdiği cezanın rahatsızlığını hala yaşıyor. Hocasının tutumuna isyanı var hala. Bunu üzerinden atamamış. Araya bir de sakatlık girince daha da soğukluk oldu. Yeni yeni ısınıyor. Birkaç maç daha ondan bir şey beklememek lazım. Beynini, oyuna verirse ve rakibini rahatsız ederse, Lincoln o zaman G.Saray’a fayda sağlar.