Tehlike bu sefer de Doğu’da

Yağış bu haftasonu orta ve doğu bölgelerimize dağılmış bir şekilde etkili olacak.Özellikle Doğu Anadolu’da su baskınlarına neden olabilecek seviyede beklenen sağanak yağışlar, haftasonunun iki gününü de içine alacak. Pazar günü yağış Güney’de kesilecek. Sıcaklıklar birkaç derece artıyor ama kayda değer bir toparlanış değil. Marmara’da 24-25 derecelere ulaşması pazar gününü bulacak. Yağışların ve gri gökyüzünün ardından hava orta ve batı bölgelerde adım adım toparlanıyor. Ancak Doğu’da durum farklı. Haritalardan da görebiliyorsunuz, yağış bu haftasonunda orta ve doğu bölgelerimize dağılmış bir şekilde etkili olacak. Özellikle Doğu Anadolu’da su baskınlarına neden olabilecek seviyede beklenen sağanak yağışlar haftasonunun iki gününü de içine alacak, her ihtimale karşı dikkatli olunması, tedbirlerin alınması gerekiyor. Pazar günü yağış Güney’de de kesilecek. Sıcaklıklar birkaç derece artıyor ama kayda değer bir toparlanış değil, Marmara’da sıcaklıkların 24-25 derecelere ulaşması pazar gününü bulacak. *Bu hafta içerisinde biliyorsunuz birçok merkezde sel meydana geldi. Hasar tespiti daha bitmedi ama maddi zararın yalnızca Bartın ve Karabük’te 10 milyon Yeni Türk Lirası’nı aştığı belirtiliyor ki selin büyük bölümü Ege’de yaşandı, Ege’nin zarar bilgisi daha elimizde yok. ‘Sel geliyor, önleminizi alın. Yetkililerin, iletişim ağlarından uzak vatandaşları da bir şekilde uyarmaları gerekiyor’ hatırlatmalarını 3-4 gün öncesinden veriyorduk. Bu kadar ikaza rağmen yine ciddi problemler yaşandı. Evet, su büyük bir güç, ne kadar önlem alırsanız alın bazı yağışların vereceği zararın önüne geçmek mümkün olamayabiliyor, ama maalesef yine can kaybı vardı, hem de birden fazla. Sel uyarılarını verdikten sonra basın ve ajanslar aracılığı ile yağışın sonuçlarını ve verdiği zararı takip etmeye başladım. Gördüm ki (belki bir çoğunuz buna şaşırmayacaksınız ama) maddi zarara uğrayan bölgelerdeki insanların birçoğu bu selin geleceğinden habersizdi. Onlar için yağış aniden bastırmıştı. Tamam, pek gazete okuyan bir toplum değiliz ama demek ki televizyon aracılığıyla da büyük bir çoğunluğa ulaşamıyoruz, (en azından bilgi anlamında, çünkü hangi programların reyting yaptığını hepimiz biliyoruz). Uyarılar üzerine Bartın Irmağı kenarındaki evlerin tahliye edilmesi sonucu belki birçok can kurtarıldı. Ama uyarıların halka ulaştırılması, tedbir alınması artık tehlike gözle görülür hale geldikten sonra oluyor. Burada yerel yönecitilere büyük iş düşüyor. Meteorolojik afet uyarıları, sıkıntılar meydana gelmeden önce bir şekilde insanımıza ulaştırılması gerekiyor. Selin yaklaşması ya da oluşması ile kriz masaları kuruluyor tabii. Ama sel ihbarının ardından vakit kaybetmeksizin, açık gökyüzü altında olsak bile bir şekilde uyarının ilçelere, köylere, beldelere, yani vatandaşlara ulaştırılması gerekiyor. Bu kendi kendimize birtakım önlemler almamızı sağlayacaktır. Bu önlemler inanın zararın büyük bölümüne tampon oluşturulmasını sağlayacaktır, hiç olmazsa temkinli davranışlarla can kaybı en aza inecektir. Selde yapılması gerekenler üzerine bir çok kez yazmıştım, bu selin ardından da aynı yazıyı yazmak istemedim ama unutulmaması gereken altın kuralı söylemeden de geçemeyeceğim: ‘Dibini görmediğiniz suya adımınızı atmayın.’Bu yazıma bakıp yanılmayın, aslında meteorologlar neşeli insanlardır, ama önümüzdeki günlerde tekrarlarının yaşanmaması, en azından bir can bile olsa kaybı önleyebilmek adına yazım bu haftalık biraz iç karartıcı, kusura bakmayın. Anlayacağınız ‘Yağmur yağdı böyle oldu’.
Yazarın Tüm Yazıları