2008-2009 beyaz kışı nasıl geçecek?

Meteorolojik olarak kışa gireli üç hafta oldu. Astronomik olarak kışa resmen dün girdik. Bu nedenle "2008-2009 yılı kışı nasıl geçecek?" diye soran çok. Daha önce burada verdiğim kış tahminlerini yenileyeceğim ama "kara kış" şeklinde yanlış bir başlık atmayacağım. Kışın neresi kara? Şiddetli bir kış demek her yerin kar ve buzla kaplı olması demekse kış "beyaz" olmalı!

Kara veya beyaz, İstanbul ve Türkiye geneli için Mart 2009’a kadar hava sıcaklıkları ve yağış tahmini şöyle: İstanbul’da hava sıcaklıkları önümüzdeki aralık, ocak ve şubat aylarında mevsim normalleri civarında olacak. 2009 Mart’ından itibaren ise hava sıcaklıklarının tekrar mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi bekleniyor. Yağışların ise, Aralık 2008’den Mayıs 2009’a kadar mevsim normalleri civarında olması bekleniyor.

Uluslararası İklim Tahmini Araştırma Enstitüsü’nün Türkiye geneli için yaptığı mevsimsel hava tahminlerine göre yağışlar, Mayıs 2009’a kadar mevsim normalleri civarında olacak. Aralık ayında; Marmara, Batı Karadeniz ve Ege Bölgelerinde hava sıcaklıkları mevsim normallerinde diğer bölgelerde mevsim normallerinin üzerinde olması bekleniyor. Ocak ayında, Marmara, Karadeniz ve Ege Bölgelerinin tümünde hava sıcaklıkları mevsim normallerinde diğer bölgelerde ise mevsim normallerinin üzerinde olması bekleniyor. Şubat ayında sadece Türkiye’nin güneyinde hava sıcaklıkları mevsim normallerinin üzerinde olacak; diğer bütün bölgeler mevsim normallerinde geçecek. Mart 2009’da ise Trakya ve İstanbul hariç olmak üzere Türkiye’nin genelinde hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde olması bekleniyor.

OTELDE TERÖRLE KARŞILAŞMAK

Bu yazıyı yazarken TV’de Hindistan’ın Mumbai kentinde meydana gelen terör saldırısı sırasında bir otelde bulunan Avukat Yasemin Erden yurda dönmüş havalimanında yaşadıklarını anlatıyor ve "teröre yenilmemek lazım" diyordu. Bu sefer afet yönetimi şapkamla, teröre yenilmemek için otellerin afet ve acil durumlara yönelik hazırlıkları konusunda bir uyarıda bulunmak istiyorum.

Üç ya da beş fark etmiyor; farklı farklı yıldızlara sahip otellerimizdeki odaların kapılarının arkasında genellikle bir yangından kaçış planı olduğunu görürsünüz. Teftiş fırçası gibi duran bu acil durum levhaları sadece ve sadece yangın tehlikesine yöneliktir. Hindistan’da olduğu gibi otelde bir terör olayına da yakalanabiliriz. Benzer bir şekilde deprem de bizi otelde yakalayabilir. Bu nedenle, klasik acil durum levhaları terör, deprem, kimyasal serpinti gibi durumlarda pek işe yaramaz.

UYARI NOTLARI KONULSUN

Oteller, müşterilerinin karşı karşıya kalabilecekleri tehlike ve risklere karşı nasıl davranacaklarını, nasıl organize olacaklarını, ihtiyaç duyacakları kaynakları nereden, nasıl, hangi yöntemlerle elde edebileceklerini önceden planlamak zorundadır. Afet ve acil durum yönetiminde müşterilerin de levha ve bilgi notları ile doğru yönlendirilmesi büyük önem taşır. Bilgi notu ve acil durum levhalarında "panik yapmayın; sakin olun!" demek çok anlamsızdır. Afet ve acil durumlarda ne yapacağını bilmeyen insanlara "şunu yapma; bunu yapma" demek yerine ne yapacaklarını açık bir şekilde söylemek gerekir.

Afet acil durumlarda uygulanması gereken dört temel davranış şekli var: 1) Deprem anında yapısal olmayan riskler için "Çök-Kapan-Tutun". 2) Kimyasal kazalar, tehlikeli madde sızıntısı, duman ve şiddetli fırtınalar için "Yerinde-Sığınak". 3) Terör/bomba tehdidi, silahlı saldırı, patlama için "Kilitlen-Yat". 4) Yangın anı, deprem sonrası, patlama sonrası, sel öncesi ve anı ve heyelan tehlikesi öncesi için "Tahliye". Bu davranış şekilleri herkes tarafından gerektiğinde tek veya birlikte doğru ama bir şekilde uygulanmalıdır.

Lütfen bu konu otellerimizde artık ciddiye alınıp, örneğin mini-barın yanına ya da arkasına, bu temel davranış şekillerini görsel olarak anlatan bilgi notları, kartları da konulsun!..
Yazarın Tüm Yazıları