Paylaş
İZMİR’de başta onkoloji, kardiyoloji, kardiyovasküler cerrahi, üroloji, radyoloji, tüp bebek olmak üzere bir çok branşta uzman hekim ve kadrolarıyla öne çıkan Özel Tınaztepe Hastanesi’nde sağlığınız emin ellerde.
Hastanenin kurucusu Dr. Mehmet Bektur, “Alt yapımız iyi olduğu için daha kalabalık hasta gruplarına hizmet verdik ve büyüdük. Önce Buca Tıp Merkezi’ni daha sonra Tınaztepe Hastanesi’ni kurduk” diyerek gelişimlerini şöyle özetledi:
“Tınaztepe Hastanesi’nin lokomotifleri kardiyoloji, kardiyovasküler cerrahi ve onkolojidir. Her birimde kendi alanında isim yapmış profesör, doçent, doktor öğretim üyelerimiz var. Örneğin kalp damar cerrahide Prof. İsa Durmaz, ürolojide Prof. Dr. Gürhan Günaydın, onkolojide Prof. Salahattin Sanal ve Doç. Dr. Çiğdem Erten, kardiyolojide Doç. Dr. Ozan Kınay, genel cerrehide Doç. Dr. Serhat Gür, radyolojide Doç. Dr. Tayfun Altınok, tüp bebekte Doç. Dr. Erdal Aktan gibi isimler ve her biri kendi alanında uzman beyin cerrahisinden ortopediye, dermatolojiden kulak burun boğaza çok sayıda doktorumuz var. İki hastanede çalışan personel sayımız ise 525 kişi.”
Sağlık turizmine yöneldik
Türkiye’deki hastanelerin kamudan beslenmesi çok zor olduğu için yurtdışında sağlık turizmi için ekipler kurduklarını da söyleyen Bektur, “Özellikle Ukrayna’nın Çernobil nükleer felaketi nedeniyle kanserle başı dertte. Orada özel bir hastane ile anlaşıp onkoloji servisi açmayı planlıyoruz. Hastanın tetkikleri orada yapılacak. Tedavi için gerekirse buraya gelecek” diye konuştu.
Onkolojide günde 40 ile 50 hasta kabul edildiğini bunun yüksek bir rakam olduğunu belirten Dr. Mehmet Bektur, “Eğer meme kanseri varsa bunu destekleyen bir radyoloji olması gerek, patolojinin de öyle, bakım yapan hemşirenin de konusunda uzman olması gerek. Bizim genel cerrah, patolog, radyolog, onkologlarımız hep böyle kadrolardan oluştuğu için iyi çözümler üretebiliyoruz” dedi.
Sağlık turizminde Gürcistan, Azerbaycan ve Irak’tan tüp bebek için yoğun talep geldiğini belirten Bektur şunları söyledi:
“Ancak İzmir’e çoğunlukla doğrudan değil İstanbul aktarmalı uçuşlarla gelinmesi potansiyeli düşürüyor. Eğer İzmir havayollarından birinin ana uçuş üssü olursa doğrudan uçuşla birlikte gelen hasta sayısı da de artar. Şimdi hastalar, hem tedavi hem de Efes, Meryemana gezileri, Çeşme’de iki günlük dinlenme gibi tatil paketleriyle birlikte kazanılmaya çalışılıyor.”
Paylaş