Hastalıktan değil geç kalmaktan kork

Meme kanseri kadınların önemli sağlık sorunlarından birisi. Mücadeledeki en önemli silah ise erken tanı. Kanserin erken evrede yakalanması, uygulanacak tedavinin başarısını ve hastalıksız yaşam şansını artırır.

Haberin Devamı

Erken tanıda tarama yöntemleri büyük önem taşır. Meme kanserinde etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış tek tarama yöntemi ise mamografidir. Bu yöntemle, memede oluşan bir kitle elle hissedilebilecek boyuta gelmeden ve diğer dokulara yayılmadan önce, erken evrede yakalanabilmektedir.

Hastalıktan değil geç kalmaktan kork

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı’nda görevini sürdüren Prof. Dr Ayşenur Oktay meme kanseri, mamografi ve tedavisiyle ilgili şu bilgileri verdi:

ÖLÜMLERİ AZALTIYOR
Mamografinin taramadaki etkinliğini araştıran uzun süreli çalışmalarda, taramanın meme kanserinden ölümleri en az yüzde 25-30 oranında azalttığı gösterilmiştir. Günümüzde, pek çok Avrupa ülkesi dahil 26 ülkede organize tarama programları uygulanmaktadır. Tarama programını düzenli uygulayan İngiltere, İsveç ve Amerika gibi ülkelerin kanser istatistiklerinde, meme kanserinden ölümlerin 1990’lı yıllardan itibaren düştüğü bir gerçektir. Ülkemizde de meme kanser taramalarının yaygınlaşması için Sağlık Bakanlığı ve diğer ilgili kurumlar çalışmaktadır.
Sonuçta, günümüzde meme kanseri erken tanındığında başarı ile tedavi edilebilen bir hastalıktır. Hastalıktan korkma, geç kalmaktan kork sloganı bu hastalık için çok geçerlidir. Bu nedenle, tüm kadınlarımıza 40 yaşından sonra düzenli meme kontrollerini yaptırmalarını öneriyoruz.”

Haberin Devamı

Hastalıktan değil geç kalmaktan kork

SIK SORULAN SORULAR
* Taramaya hangi yaşta başlanmalıdır, ne sıklıkta yapılmalıdır?
Yaş meme kanseri için önemli bir risk faktörüdür. Meme kanserinin görülme sıklığı 40 yaşından sonra artar ve ilerleyen yaşla birlikte artmaya devam eder. Bu nedenle taramalara 40 yaşından sonra başlanması önerilmektedir. Mamografik taramanın düzenli periyodlarla 1-2 yıl arası sürelerde yapılması önerilir. Kontrollerde mamografi yanısıra elle muayene de olmalıdır.
* Mamografide radyasyon riski var mıdır?
Mammografi, memenin X ışını kullanılarak özel yumuşak doku tekniği ile elde olunan film görüntüsüdür ve özel cihazla gerçekleştirilir. Kullanılan X ışını miktarı göz ardı edilecek derecede düşüktür, özellikle yeni teknoloji cihazlarda doz minimumdur. Mamografide erken tanı ile sağlanan yararın yanında kullanılan radyasyonun olası riskleri çok düşük kalmaktadır. Mamografiye bağlı gelişmiş meme kanseri olgusu kanıtlanmamıştır, yalnızca olası riskten söz edilmektedir.
* Mamografi tüm kanserleri saptayabilir mi?
Bazıları saptanamayabilir. Bu durum esas olarak meme yapısından ve tümörün büyüme özelliklerinden kaynaklanmaktadır. Mamografi taramalarının başarısı için, incelemelerin eğitimli personel tarafından, yüksek kalitede yapılması ve deneyimli radyoloji uzmanları tarafından değerlendirilmesi esastır.
* Memenin başka görüntüleme yöntemleri nelerdir?
İkinci yöntem ultrasonografidir. Gençlerde, erkek hastalarda, gebe ve süt veren kadınlarda ilk tercih edilen yöntemdir. Ayrıca mamografiyi tamamlayıcı olarak pek çok durumda başvurulmaktadır. Diğer bir yöntem de memenin manyetik rezonans görüntülemesidir, seçilmiş hastalarda uygulanmaktadır.

------------------

Haberin Devamı

Sıcak havalar
burun kanatıyor

Hastalıktan değil geç kalmaktan kork

BUCA Tıp Merkezi Kulak, Burun ve Boğaz bölümünden Op. Dr. Burak Kocagözoğlu, genelde basit nedenlere bağlı olarak görülen burun kanamalarına sıcak ve kuru havalarda daha sık rastlandığına dikkat çekti. Kocagözoğlu, burun kanamalarının hastayı ve çevresindekileri endişelendirdiğini, ancak çoğu kez bu durumun ciddi bir hastalık belirtisi olmadığını söyledi. Kanamalarına en sık çocuklarda rastlandığını hatırlatan Kocagözoğlu, “Burun kanamalarına çocuklarda daha sık rastlanır ve aileler oldukça endişelenirler. Ancak çocuklarda bu durumun önemli bir hastalığın ilk belirtisi olması oldukça nadirdir. Bu kanamalar genellikle burnun ön tarafında, damarca zengin olan bölgeden kaynaklanır. Sıcak havada kuruyan bu bölgenin damarları kolayca çatlayıp kanayabilir. Kanama genellikle kendiliğinden ya da basit müdahalelerle durur. Kanayan bölgenin üzeri kabuklanır. Bu kabuk, burunu temizlerken veya çocuğun rahatsız olup eliyle dokunmasıyla kalkar ve kanama tekrar başlar. Çözüm kanayan bölgeyi uygun kremlerle yumuşatmak ve tekrar kanamadan iyileşmesini sağlamaktır” diye konuştu.

Yazarın Tüm Yazıları