Paylaş
“Sorun yalnızca diş eğriliği, çapraşıklık, çene darlığı, diş aralıkları ise, ön dişler çıktıktan sonra 5-9 yaş civarında tedaviye başlanılır” diyen Doç. Dr. Gülay Vural şu bilgileri verdi: “Sağlıklı ve bakımlı bir ağızda diş çapraşıklıkları ileri yaşlarda da düzeltilebilir. Tedavide yaş sınırlaması yoktur. Dişte estetik ve gelişim bozukluğu varsa tedaviye erken başlamalı. ‘Hele çocuk bir büyüsün’, ‘Dişlerinin çıkması tamamlansın’ fikri son derece yanlıştır. Örneğin; alt çenenin aşırı büyümesini engellemek için 5-6 yaşında bile tedavi başlar. Gelişim bozukluğunun ortodontik tedavisi için en ideal zaman 9-14 yaşlarıdır. Tedavi bir ekip işidir. Çocuk doktoru, çocuk cerrahı, ortodontist, plastik cerrah, KBB uzmanı, psikolog, öğretmen ile çocuğun anne ve babası tedaviyi birlikte sürdürür, bu erişkin döneme kadar devam eder.”
Tamamlayıcı tıp ile yaşamınıza yaşam katın
SAĞLIK; bedensel, ruhsal, duygusal ve sosyal olarak tam bir iyilik ve denge halidir. Bu dört unsurdan birinde iyilik halinin bozulması veya aralarındaki dengenin kaybı hastalık sürecini başlatır. Hastalık sadece bireyin kendisi değil yaşadığı toplumun da sorunudur. Sağlıklı toplumların sağlıklı bireylerden oluştuğu gerçeği unutulmamalıdır. Bir canlının sağlıklı olabilmesi için bütün organların uyum içinde çalışması ve her birinin üzerine düşen görevleri tam olarak yerine getirmesi gerekir. Yaşamsal fonksiyonların sürdürülebilirliği hücre seviyesinde enerjinin yeterli üretimi ile mümkündür.
Akapunktur Uzmanı Dr. Doğu Yıldırım şunları söyledi:
“Sağlığı oluşturan temel unsurların devamlılığı; önleyici, koruyucu hekimlik alanıdır. Bu alanda çalışan hekimler tamamlayıcı tıp pratisyenidir. Tamamlayıcı tıp insanı akıl, ruh, beden ve çevresel faktörlerin yanında bütünsel bir bakışla beş element, enerji meridyenleri, çakralar, biomanyetik alan aura ve beslenme tercihleri ile de değerlendirir. Tamamlayıcı tıp hekimi, beş element ilişkilerinin değerlendirilmesi, akupunktur meridyen sisteminin ölçümlenmesi, biomanyetik alanımız auranın durumu, çakra ile organ ve sistemlerdeki tüm denge bozukluklarının saptanmasını muayene eder. Sonucunda standart kür yaklaşımlarından ziyade danışan kişiye uygun öncelikli terapi yöntemlerinin planlanması yapılır” dedi.
Vücudunuzu tanıyor musunuz
HER bireyin kendi vücudunu tanıması, organlarının yapısını ve işleyişini iyi bilmesi kendi yararınadır. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Uzm. Dr. Funda Aksu, bireysel anlamda, kendi bedenimizin yapısını ve işleyişini bilmenin, çoğumuz için belki görsel sanat alanında değil, ama yaşama sanatını daha iyi icra etmemizde yardımcı olur” dedi.
“Hastalıkla karşılaşmadan çok önce, kendi koruyucu hekimliğimizi önce kendimizin yapması gerektiğini, ancak çok daha sonra, vücudumuzu hekimlere ve tıbba bırakmalıyız. Bu da ancak anatomiyi iyi bilmekle olacaktır” diyen Dr. Funda Aksu, “Anatomi terimi, eski Yunanca Ana (=içinden) ve Tome (-Temnein) (=kesmek) kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Keserek ayırma, parçalama anlamına gelmektedir. Anatomi, temelde vücudun yapı ve fonksiyonunun çalışılması anlamına gelir. Anatomi bilmeyen, insan vücudunun yapı ve fonksiyonlarından habersiz bir hekimin hastalarını iyileştirebileceği düşünülemez” diye konuştu.
Paylaş