KAPIKULE Gümrük Kapısı’nda rüşvet alan gümrükçü ve polisler gözaltına alınınca orada görevli kimse kalmadı diyorlar.
Birkaç kişi olsun geride kalmaz mı?
Aynı titiz izleme öbür kamu kurum ve kuruluşlarında yapılsa, oralarda görevli kimse kalır mı?
Bence kalmaz.
Bu yapılabilse görecektiniz; kurumlar-kuruluşlar bomboş... Masalarda kimse yok.
Belediyelerde yapılabilseydi?
Odalar, ofisler, masalar, koltuklar bomboş ve işinin başında bir Allah’ın kulunun kalmadığını yine görecektiniz.
Ya bakanlıklarda?
Yine bakacaktınız ki kimse kalmamış koca binalarda.
*
Peki; tüm Türkiye’de rüşvet verenleri ve alanları toplayıp gözaltına alsalar bir gün...
Görecektiniz; caddeler boş...
Sokaklar sessiz...
Trafikte kimse yok...
İşyerlerinde, bürolarda, şirketlerde in-cin top oynuyor... Lüks otomobiller sahipsiz, holdinglerde kimse kalmamış... Lokantacı da içeride, zabıta memuru da... Şoförler de içeride, trafikçiler de... Balıkçılar da içeride, sağlık memurları da...
Belki siz de bu yazıyı okuyamayacaktınız.
Çünkü içeride olacaktınız -iyi düşünün ve hatırlayın- eminim en az bir kere rüşvet vermekten...
Doğrusunu isterseniz ben de zaten bu yazıyı yazamayacaktım, sizinle aynı suçu işlemekten içeride yanınızda oturuyor olacaktım.
*
Nasıl ki Kapıkule Gümrük Kapısı’nda rüşvetçileri yakaladıklarında orada görevli kimse kalmadı... Ve yasa gereği rüşvet verenleri de içeri atsalar, zaten gelip geçen de kalmayacak...
Eminim aynı şey bu güzel vatan için de söz konusudur.
Bu yapılabilseydi, "Kimse yok mu, nereye gittiniz?.." diye seslendiğinizde yanıt ya hiç gelmeyecektir o zaman, ya da nezarethanelerden bir ulusun gür sesi inletecektir ortalığı:
"Buradayız..."
Ben Türkiye’de rüşvet durdurulduğunda, tüm hizmetlerin ve işlemlerin duracağına inanırım.