×
Dünyayı da vurdular...
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
ABD saldırdığı kentlerde sırf kara gözlü masum çocukları değil, dünyayı da öldürüyor.
Bu sene Buenos Aires’te yapılan 10’uncu Evrensel İklim Değişikliği Kongresi’nde, atmosfere bile bile en çok zehirli gaz salan ülkenin ABD olduğu açıklandı.
(Sera etkisi yapan gazları salarak atmosferi kirleten 22 sanayileşmiş ülkeden Rusya’nın payı yüzde 5, Japonya’nın yüzde 4.5, Almanya’nın yüzde 2.2, Hindistan’ın payı yüzde 3.5, ABD’nin yüzde 23.5...)
Üstelik tüm sanayileşmiş ülkeler, önlem alınmasına ilişkin anlaşma imzaladıkları halde (Kyoto Protokolü) buna yanaşmayan ve imzalamayan da ABD...
Gerek fosil yakıtlarıyla, gerek sıkıştırılmış gazlarla, gerek yeryüzünü zehirlediği bilindiği halde atmosfere salınan sanayi gazlarıyla ABD dünyanın canına okuyor.
Önlem alınmasına ilişkin anlaşmayı son reddeden ise Başkan Bush...
Yani sadece uçaklarla-gemilerle-silahlarla-bombalarla-füzelerle sağa sola saldırarak değil, oturdukları yerde de yeryüzüne zarar veriyorlar.
Barışları bile yok ediyor yaşamı.
Yaşlı Kızılderili reisin ‘Washington’daki Beyaz Şefe’ yazdığı mektuptaki ‘Her şeyi yok ediyorsunuz’ görüşü gerçekleşiyor.
Atmosferdeki kirlilik, buzulları eritmeye başladı.
Bilim adamları dünyanın bir felakete sürüklendiğinde artık birleştiler.
Ama ABD sanayisi, daha çok para kazansın diye dur-durak bilmiyor.
*
Bu sene Basra Körfezi’nden Anadolu’ya göçen toy kuşları gelmediler.
Çünkü oradaki bombardımanlarda ve petrol yangınlarında soyları neredeyse tükendi.
Vietnam’da kullandıkları kimyasal silahlar yüzünden nasıl birçok hayvan soyunu kuruttularsa, işte öyle.
Sırf maymunlar, papağanlar, ceylanlar, toy kuşları değil... Sırf Iraklı kara gözlü çocuklar da değil...
Yeryüzündeki tüm canlılara ve çocuklara acımıyorlar. Dünyayı da vuruyorlar...
Para için... Sırf düşmanlarını değil, dostlarını(!) da yok ediyorlar.
*
Son zamanlarda insanlık, ABD’nin çirkin yüzünü daha iyi görmeye başladı.
O imrenilen, beğenilen, ideal, büyük ABD’nin yerinde yeller esiyor.
Acımasız, saygısız, kendi çocuklarını dahi zehirleyecek kadar aptal bir ülke var artık.
Toylara, ceylanlara, çocuklara, insanlığa ve bu güzel dünyaya kıymanın bir faturası olmalı...
(Sera etkisi yapan gazları salarak atmosferi kirleten 22 sanayileşmiş ülkeden Rusya’nın payı yüzde 5, Japonya’nın yüzde 4.5, Almanya’nın yüzde 2.2, Hindistan’ın payı yüzde 3.5, ABD’nin yüzde 23.5...)
Üstelik tüm sanayileşmiş ülkeler, önlem alınmasına ilişkin anlaşma imzaladıkları halde (Kyoto Protokolü) buna yanaşmayan ve imzalamayan da ABD...
Gerek fosil yakıtlarıyla, gerek sıkıştırılmış gazlarla, gerek yeryüzünü zehirlediği bilindiği halde atmosfere salınan sanayi gazlarıyla ABD dünyanın canına okuyor.
Önlem alınmasına ilişkin anlaşmayı son reddeden ise Başkan Bush...
Yani sadece uçaklarla-gemilerle-silahlarla-bombalarla-füzelerle sağa sola saldırarak değil, oturdukları yerde de yeryüzüne zarar veriyorlar.
Barışları bile yok ediyor yaşamı.
Yaşlı Kızılderili reisin ‘Washington’daki Beyaz Şefe’ yazdığı mektuptaki ‘Her şeyi yok ediyorsunuz’ görüşü gerçekleşiyor.
Atmosferdeki kirlilik, buzulları eritmeye başladı.
Bilim adamları dünyanın bir felakete sürüklendiğinde artık birleştiler.
Ama ABD sanayisi, daha çok para kazansın diye dur-durak bilmiyor.
*
Bu sene Basra Körfezi’nden Anadolu’ya göçen toy kuşları gelmediler.
Çünkü oradaki bombardımanlarda ve petrol yangınlarında soyları neredeyse tükendi.
Vietnam’da kullandıkları kimyasal silahlar yüzünden nasıl birçok hayvan soyunu kuruttularsa, işte öyle.
Sırf maymunlar, papağanlar, ceylanlar, toy kuşları değil... Sırf Iraklı kara gözlü çocuklar da değil...
Yeryüzündeki tüm canlılara ve çocuklara acımıyorlar. Dünyayı da vuruyorlar...
Para için... Sırf düşmanlarını değil, dostlarını(!) da yok ediyorlar.
*
Son zamanlarda insanlık, ABD’nin çirkin yüzünü daha iyi görmeye başladı.
O imrenilen, beğenilen, ideal, büyük ABD’nin yerinde yeller esiyor.
Acımasız, saygısız, kendi çocuklarını dahi zehirleyecek kadar aptal bir ülke var artık.
Toylara, ceylanlara, çocuklara, insanlığa ve bu güzel dünyaya kıymanın bir faturası olmalı...
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
