Paylaş
◊ Hepimizi ekrana kilitleyen bu evren ve bu hikâyeler neden bu kadar uzun süredir izleyicileri etkisi altına almaya devam ediyor? Dijital platform ya da geleneksel televizyon dünyasında çok fazla seçeneğimiz var ancak herkes bu evrene geri dönüyor ve çok büyük bir hayran kitlesi var.
- Ryan Condal: Bu projeler inanılmaz derecede iyi hazırlanmış hikâyeler ve karakterlerden oluşuyor. Ve sanırım benim için o dünyalarda en etkileyici olan şey her zaman karakterler oluyor. Keza karakterlerin biraz ötesine geçerseniz yarattığımız evrenlerin dokusal olduğunu, iyi anlaşılmış olduğunu ve doğal hissettirdiğini söyleyebilirim. Bu hikâye, İngiliz Orta Çağ tarihindeki kanlı bir çatışma Anarşi’ye dayanıyor. Tarihe bağlanan küçük temas noktaları, tamamen fantastik bir dünyaya gelmenin yerine gerçekmiş gibi hissettiriyor.
◊ Dizi epik boyutlarda. Yaptığınız en zorlu iki sahne hangisiydi?
- Ryan Condal: 2’nci sezonda mı? Tabii henüz bunlar hakkında konuşamam. Bu yıl yaptığımız iki sahnemiz var, ki bunlar kesinlikle parçası olduğum en önemli ve her şeyin boyutunu ve ölçeğini geride bırakan sahneler. Onları izleyecekleri için heyecanlıyım.
◊ Karakterlerinizi sadece fiziksel olarak değil, psikolojik ve duygusal olarak da hissettiren bu kadar özel kostümler, saç ve aksesuvar seçimi ve kullanma sürecinden bahsedebilir misiniz?
- Harry Collett: Bu sezon gerçekten daha büyük ve daha iyi. Kostümler de öyle. Gerçeküstü hissettiriyor.Kostümümü giyer giymez aynada kendime bakıp, ‘lanet olsun, artık Jace’im’ sanki bu karakter gerçek gibi düşündüm.
◊ O derece...
- Harry Collett: Kendimi beğenmişlik açısından söylemedim. (Gülüyor) Ama karakter açısından baktığımda kostümler o derece iyiydi. Gerçeküstü hissettim. Kostümler ayrıca dekordu. Çok detaylıydı. Sete adım attığınızda set tasarımı, kostümler ve birçok farklı detay karaktere bürünme deneyimi yaşamanıza yardımcı olur ve bunu çok daha kolay hale getirir. Benim yaşadığım da buydu.
KENDİMİ EKRANDA GÖRMEYE ALERJİM VAR
◊ İkinci sezona başlamadan ilk sezonu tekrar izlediniz mi?
- Eve Best: Hiç izlemedim, çok üzgünüm Ryan. İzleyeceğim. Her şey bittiğinde, belki 10 yıl sonra izleyeceğim. Ve izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Dizinin harika olduğunu duydum. Kendimi asla izleyemiyorum. Tamamen alerjim var ve kendimi ekranda görmekten o kadar tiksiniyorum ki asla izleyemem.
◊ 2’nci sezonun senaryosu elinize geldiğinde, karakterleriniz hakkında keşfetmekten heyecan duyduğunuz şeyler nelerdi?
- Harry Collett: Rhaenyra ile o anne/oğul anını yaşayacağım için heyecanlıydım. Çünkü ilk sezonda ikisinin böyle anlarını göremedik. Önce senaryoda sonra ekranda bağlantı kurmalarını izlemek çok güzeldi. Sonunda birbirlerinin kollarına atladıklarında o anların harika olduğunu düşündüm.
◊ Ejderhaya binmek nasıl bir şey, biraz anlatır mısınız?
- Eve Best: Ben ejderhamdan kopmadım. Zırhın içinde olmak son derece rahatsız ediciydi tüm ejderha sahnelerinde ‘bana daha fazla yastık getirin, bana daha fazla yastık getirin’ diye bağırıyordum. Çok rahatsızsınız ve bacaklarınız ayaklarınızın altında olacak bir pozisyondasınız. Sahneyi bitiriyorlar; yönetmen kesmenizi söylüyor. Ve hâlâ aynı pozisyonda bekliyorum. ‘Kimse beni indirecek mi? Beni kurtarın lütfen’ diyordum. Korkunçtu; hayır, korkunç değildi, muhteşemdi. Her saniyesini sevdim. Daha fazlasını yapmak için sabırsızlanıyorum. Ve canlı çıktığım için kendimle oldukça gurur duydum.
- Bethany Antonia: Ejderhaya binmekte en heyecan verici bulduğum kısım, ejderhaya binmeden önce canlandırmasını görmekti. Çizgi film versiyonunuz gibi neye benzeyeceğini görüyorsunuz. Sonra biniyorsunuz ve bu çok havalı bir şey. Ve beni güldüren rüzgar makineleri... Bütçeniz ne kadar büyük olursa olsun veya CGI’nız ne kadar olursa olsun, her zaman rüzgar makinesi olan bir adam olacak. Enteresan...
KAOS VE CESARET RUHUNU HİSSETMEYİ SEVİYORUM
◊ Daemon inanılmaz derecede karmaşık bir karakter. Kişiliğinin derinlemesine incelemeyi sevdiğiniz belirli bir yönü var mı?
- Matt Smith: İncelemeyi sevdiğim bir sürü özelliği var, o tam bir deli. Daemon’un neyi hoşuma gidiyor biliyor musun? Kendi davulunun ritmiyle uçması. Ve sanırım ahlaki pusulası da sadece kendisine ait. Ve onun bu yönüne hayranım. Hatalarına ve eylemlerine olan inancına hayranım. İyi ya da kötü, yine de yapıyor. Ben böyle yaşayacağım. Bu kaos ve cesaret ruhunu hissetmeyi seviyorum ve bir bakıma bir cam parçası üzerinde yürümek gibi.
◊ Kardeşinin kaybı Daemon’u ikinci sezonda nasıl etkiledi?
- Matt Smith: Her şeyini kaybetti. Keder, birçok yönden sezonun en büyük katalizörü. Ve bence her şey kardeşinin ölümüyle ilgili. Ve bence bu Daemon’un biraz daha açık ve dürüst bir versiyonunu görmemizi sağlıyor. Daemon onu özlüyor. Ve Bunu nasıl ileteceğini bile bilmiyor.
Aslında oldukça basit. Yani öyle deli bir insan için bu mükemmel bir duygusal tepki. Evet evet, ben de Paddy’yi özlüyorum.
◊ Hayranların bu programa olan etkileşimi ve tepkisi oldukça yoğun. Bu durum hikâyede nereye gittiğinizi veya karakterinizi nasıl canlandırdığınızı ne kadar etkiliyor?
- Olivia Cooke: Performansınızı etkilemesine izin vermemeye çalışmalısınız çünkü etkileme ihtimali var. Demek istediğim hayran teorisi sarhoş edici ve eğlenceli. Bulaşıcı hale gelebilir, bu nedenle metine sadık kalmak gerekiyor.
Paylaş