Bu hafta Cuma ilavesiyle birlikte bir de Cuma Extra hazırladık. Bu ikinci gazete erkeklere ama en çok da babalara özel. Belki de babasına hálá bir hediyelik arayanlara özel demeliyim.
Çünkü ileriki sayfalarda ağırlıklı olarak babanıza alabileceğiniz hediye alternatiflerini bulacaksınız. Hobi malzemelerinin ve teknolojik ürünlerin öne çıktığını söylemek lazım. Anneler Günü için küçük ev aletleri ne anlama geliyorsa, Babalar Günü için de hobi malzemeleri ve teknoloji ürünleri aynı anlama geliyor.
Bu arada ünlü erkeklerin ciltlerine nasıl baktığını, bu yazın erkek modasını, vitrinlere yeni çıkan ürünlerin neler olduğunu da takip edebilirsiniz.
Tabii bir de pazar gününün nasıl programlanacağı meselesi var. Otel ve restoranların büyük bölümü indirimli kahvaltılar öneriyor. Ama anlaşılan bu yılın babalar için en popüler aktivitesi kampa gitmek. Pek çok işletme erkeklerin spor ve macera meraklısı olduğunu varsayarak buna uygun faaliyetler düzenlemiş.
Sadece kendi babanıza özel bir hediyeyi nereden bulursunuz, erkeklere özel kozmetik malzemelerini hangi markalar üretiyor, bu yaz erkekler ne giyiyor, balık tutmaya heveslenenler işe hangi malzemelerle başlamalı, babanızla pazar günü hangi programları yapabilirsiniz, hangi teknoloji ürünlerini hediye edebilirsiniz, uzaklardaki babanıza internet üzerinden güzel bir e-kart göndermek için hangi adresleri ziyaret etmelisiniz... Hadi, arkanıza yaslanın ve sayfaları çevirmeye başlayın.
Babanıza mayosunu Tülin Şahin seçsin
İstanbul’da yaşayan babalar için bir kıyak da benden. Alın babanızı, yarın Şaşkınbakkal Boyner Mağazası’na götürün, Tülin Şahin’le tanıştırın. Adımı vermenize gerek yok, Nelson standına uğrayan herkes Tülin Şahin’le tanışabilir.
Nelson, müşterileri mayo ve bikini seçerken doğru karar verebilsin diye manken Tülin Şahin’le anlaşmış. O da her hafta Nelson satılan başka bir mağazaya gidip kadınlara yardımcı olmaya çalışıyor. Zavallıcık, biz sıradan kadınların yaz diyetinden henüz çıkmamış vücutlarını gördükçe ‘Ne vücutlar varmış meğer yarabbim’ deyip, tahtalara vuruyordur herhalde.
Mağazaya girince doğruca yanına gidip, ‘Bana yardım edin, üzerimde iyi duran bir mayo veya bikini almam lazım’ diyorsunuz. O da, vücut tipinize, ten ve saç renginize göre sizi yönlendiriyor. Siz birkaç modeli giyip çıkarıyorsunuz, sonunda kendisi ‘Budur’ diyor. Siz de budur’u alıp çıkıyorsunuz. Üstelik yaz makyajı, plaj aksesuvarları, mayo bakımı ve zararlı güneş ışınlarından korunma yöntemleri hakkında da bilgilendiriyor.
Tülin Şahin’den aldığımız malumatlara göre Türk kadını, bu yaz mayo moda olmasına rağmen bikini almak eğilimindeymiş. Kendisinden yardım isteyenler en çok fazlalıklarını ve kusurlarını nasıl gizleyeceklerini öğrenmeye çalışıyorlarmış. Şaşırtıcı yani hakikaten...
Bir de erkekler yardım almak için yanına yaklaşmaktan çekiniyorlarmış. O yüzden kendisi yarın, Babalar Günü öncesinde özellikle erkekleri bekliyor.
‘Kim kalkıp da gidecek şimdi diyenler ve İstanbul dışında yaşayanlar için birkaç tüyo aldık elbette:
Küçük göğüslüler sünger dolgulu üçgen bikinileri tercih etmeli. Geometrik desenler veya çiçek desenleri küçük göğüslü kadınlar için ideal. Straplez bikini üstleri de iyi duruyor.
Büyük göğüslüler, omuzdan askılı veya boyundan bağlı dolgusuz ama balenli modelleri tercih etsin. Bikini alacaklarsa, üstü altına göre daha koyu renkte olsun. Üçgen bikini görürseniz arkanıza bakmadan kaçın. Çünkü bu modeller göğüsleri olduğundan büyük ve sarkık gösteriyor. Ayrıca büyük desenli, simli, pullu, taşlı ya da kendinden parıltılı modellerden de uzak durmanız lazım.
Geniş kalçalı ve büyük popolu olanlar, dikkati göğüslerine çeksin. Bunun için üçgen bikini üstlerinin altına kenarı geniş bantlı ve kaplı modelleri tercih edin. Özellikle etekli bikini takımlar tam size göre.
Sarkık, düşük veya iri göbekli kadınlar, altlarında da üstlerinde de mümkün olduğunca kapalı modelleri alsın. Midenin çok fazla açığa çıkmaması için üçgen bikinilerden kesinlikle uzak durun. Şortlu modellerin yüksek belli kesimleri sizin için ideal. Bikininin kenarları ipli veya çok ince olmasın.
Balık etliler, vücutlarının her bölgesinin eşit oranda görünmesi için koyu renkli, çift parça gibi görünen mayoları ya da tankinileri giyebilir.
Plastik bilezikler dünyayı kurtaracak mı?
Bu aralar neredeyse herkesin bileğinde bir tane var. Rengarenkler. Yurtdışında Awarenes (farkındalık) Bileziği deniyor. Her rengin bir anlamı var. Her farklı renkteki bilezik, toplumsal bir soruna işaret ediyor.
Her şey bisikletçi Lance Armstrong’un, üzerinde Live Strong (Güçlü Yaşa) yazan sarı plastik bilezikleriyle başladı. 1996’da testis kanseri teşhisi konan Armstrong, kanseri yenmekle kalmadı, bisikletinin üzerinde yarışlara geri de döndü. Hatta kanseri yendikten sonra en önemli başarılarına imza attı.
Kendi adını taşıyan bir de vakıf kurdu. Kansere yakalanan diğer insanlara yardım etmek için. Nike’la anlaştılar ve bu sarı bileziklerden tüm dünyada satmaya başladılar. Bilezikler sayesinde sırf Kuzey Amerika’dan üç ay içinde vakfa 8 milyon dolar aktarıldı.
Ardından başka bilezikler çıktı ortaya. Bu aralar toplumsal bir yaraya parmak basmak isteyen pek çok inisiyatifin bir plastik bileziği var. Örneğin aralarında Brad Pitt, Susan Sarandon, Penelope Cruz, Cameron Diaz gibi ünlü isimlerin de bulunduğu bir grup AIDS ve dünya üzerindeki sınırsız güç kullanımına dikkat çekmek için beyaz plastik bilezikler satıyor. Brad Pitt’in de bileğinde taşıdığı bir bileziğe sahip olmak -üstelik çok düşük bir fiyata- son derece havalı elbette.
Sonra meme kanserine dikkat çekmek isteyenlerin pembe, ilik bağışı için çalışanların mavi, AIDS’le mücadele edenlerin kırmızı bilezikleri ortaya çıktı. İnsan artık hangi rengin neyi temsil ettiğini karıştırıyor. Bu bilezikleri takanların niye taktıklarını bildiklerinden bile emin değilim. Sırf herkeste var ve havalı duruyor diye birkaç tanesini bir arada takanlara rastlıyorsunuz. Daha dün İstiklal Caddesi’nde korsan plastik bilezik satanlara rastladım. Ne kadar ironik değil mi? Geliri bir fona, yardım kuruluşlarına aktarılsın diye yaratılan bileziklerin bile korsanı çıktı.