Paylaş
Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü bu birimlerden biri. Son yıllarda bu birimin Türkiye’deki uygulamaları da, yabancı polisiye filmlerini andırıyor. Numaralandırılmış deliller, özel giysili ekipler, teknik laboratuvar çalışmaları... Hatta Türk polisinin titiz çalışmaları artık dizilere, filmlere bile konu oluyor.
EN KÜÇÜK İZ DEĞERLENDİRİLİYOR
Emniyet yetkilileri, olay yeri inceleme birimleri sayesinde delilden faile giden değişim sürecini uyguluyor. “Her temas bir iz bırakır” mantığı ışığında olay yerinden elde edilecek verilerle çözüme daha hızlı ulaşıyor. Cinayetlerin çözülmesinde Olay Yeri İnceleme Müdürlüğü; desteği büyük önem taşıyor. İzmir Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü gelişmiş ülkelerde kullanılan en son teknoloji ve yöntemleri kullanıyor. Müdürlük, delilden suçluya gitmede Türkiye ortalamasının üzerinde başarı yüzdesiyle dikkat çekiyor. Birimler olay yerine girdiğinde; santim santim araştırarak, sonuca götürmeyecek dedikleri eşyayı bile alıp kullanıyor. Sadece parmak izinin peşinde olmuyorlar. Olay yerinde olmayacağını düşündükleri ayrıntıların bile delil olarak işe yaradığını anlatıyorlar. Eşkal belirleme, tükürükten, saç telinden, ayakkabı izinden, minicik bir doku parçasından veriye ulaşma ile failler daha kısa sürede yakalanabiliyor. İzmir Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği şefleri olay yeri incelemeden alınan verilerin suçluya gitmede çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. Bornova’da öldürülen Kenan Gümüş cinayetinde de katile böyle bir titiz çalışma sonucu ulaşıldı.
1 AY SÜREN ARAŞTIRMAYLA
FALÇATALI KATİL BULUNDU
11 Şubat 2016 akşam saatlerinde Bornova’da bir alışveriş merkezi yakınlarındaki boş su kanalında bir ceset bulundu. Polis, ölen kişinin yaklaşık 10 yıldır Bornova Belediyesi’nde taşeron temizlik işçisi olarak çalışan 49 yaşındaki Kenan Gümüş olduğunu belirledi. Evli ve iki çocuk babası Gümüş’ün vücudu falçata ile kesilerek öldürüldüğü tespit edildi. Olayla ilgili çalışma başlatan Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, falçatalı katili bulmak için detaylı araştırmaya girdi. Gümüş’ün hayatı mercek altına alındı. Öldürüldüğü yere nasıl geldiğini tespit etmek için yaklaşık 3 kilometrekarelik alanda 200 kamera görüntüsü incelendi, 100 kişinin ifadesine başvuruldu. Gümüş’ün cinayetten bir kaç saat önce bindiği belediye otobüsündeki görüntülerine de ulaşıldı. Ancak yapılan tüm çalışmalara rağmen korku yaratan falçatalı katil bulunamadı. Cinayeti aydınlatmak için oluşturulan özel ekip günlerce çalıştı.
Kenan Gümüş
“ONUN RUH HALİNE BÜRÜNDÜK”
Büronun deneyimli polisleri nasıl yöntem izleyerek çalıştıklarını ve bir ayda cinayeti nasıl aydınlattıklarını şöyle anlattı: “18.00 sıralarında olay yerine gittik. Olay yeri ve işleniş tarzı cinayetin çözülmesinde en büyük etkenlerden biridir. Burada da önce işleniş tarzına baktık. Suratında falçata kesikleri vardı. Düzgün kesiklerdi. Berberler üzerinde durduk önce. Bölgedeki berberlerle görüştük. Hatta birinin olabileceğini düşündük. Bölge genelde alkol alınan bir yer. Maktulün bu berberle şarap içtiğini de tespit ettik. Ancak berber gayet mantıklı konuşuyordu. Bir delile ulaşamadık. O değil gibi görünüyordu. Maktulün çevresinde kim varsa mercek altına aldık. Onun yaşantısını kendi yaşantımız haline getirdik. Adeta onun ruh haline büründük. Sürekli olay yerinde araştırma yaptık. Ailesini araştırdık. Her şeyden şüphelendik. Kullanılan suç aleti falçata tarzı bir kesiciydi. ‘Bunu kimler kullanır’ araştırdık. Maktul içki içen, oralarda takılan biriydi ama kimseyle de tartışmaya girecek, husumeti olacak biri değildi. Bunu sağlam düşünceli birinin yapamayacağı düşüncesi kuvvetlendi. Bimekan insanları araştırmaya başladık. Karşımıza 44 yaşındaki Mustafa Ç. çıktı. İlk başta umursamaz, sıradan cevaplar verdi. Ancak biraz daha yaklaşınca, ‘Cennete gitmesi gerekiyordu, gönderdim’ diyerek itiraf etti. Giysi bağış kutularından giyilmiş kadın eşyalarını topluyor ve yakıyor. Olay yerinde de bir kadın pantolonu vardı. Tartışma bu pantolon yüzünden çıkmış. Maktul ‘Yakacağına bana ver’ demiş. O da zaten alkol içmesine karşıymış sinirlenip öldürmüş. “
Mustafa Ç.
“ZEVK OLSUN
DİYE KESTİM”
Mustafa Ç.’nin Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerine anlattığı ifadesi ise kan dondurdu. Ç. ifadesinde “Kenan Gümüş’ü önce su kanalının içine yatırdım. Montumun cebinden falçatayı çıkardım. Önce ellerini yukarıdan aşağıya doğru 3-4 kez kestim. Sağ ve sol yanaklarını kestim. Kafasını da yukarıdan aşağıya doğru kestim. Bu sırada Kenan Gümüş bağırıyordu. Kulaklarını zafer işareti olsun diye kestim. Kalçasını da zevk olsun diye 2-3 kez kestim. Daha sonra yumruk ile başına vurdum. Daha sonra yan tarafında yaktığım ateş ile üzerimi kuruttum. Cebimdeki falçatayı da ateşe attım ve uzaklaştım” diye anlattı. İşlemlerinin ardından mahkemeye çıkarılan Mustafa Ç. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Paylaş