Kadına şiddet ‘insanlık sorunu’ olarak ele alınmalı

PROF. Dr. Nükhet Hotar, 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde Ak Parti’den İzmir milletvekili olarak TBMM’ye girdi. 22 ve 23’üncü dönem İzmir milletvekilliği yapan Hotar, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeliğine, ardından da Merkez Yürütme Kurulu’na seçildi. Halen Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Hotar’la, Ankara’da Ak Parti Genel Merkezi’nde görüştük. Söyleşinin en önemli bölümünü kadına karşı şiddetle mücadele politikaları oluşturdu...

Sosyal politikalarda hiçbir siyasi partinin başaramadığı sonuçları elde ettiğiniz söylemiştiniz. Atılan en önemli adımlar neler oldu?
 - Ak Parti hükümetlerini sosyal politikalar alanında başarılı kılan en önemli etken, halkın temsilcileri sıfatımızı bir an olsun zihnimizden çıkarmamış olmamız. Ayrıca, günümüz toplumlarının bütünlüğünü zedeleyen en önemli etkenlerden birinin sosyal güvensizlik olduğunun hep bilincinde olduk. Öncelikle toplumun dezavantajlı gruplarına yönelik bir kamuoyunun oluşturulması sağladık. Bunlara yönelik sosyal yardım ve hizmet projeleri geliştirildi. Bu çerçevede toplumun bütününü etkileyen kamu yararına hizmetlerin hem artırılması hem de ihtiyaçlara göre çeşitlendirilmesi için çaba sarfedildi.

Örnekleyebilir misiniz?
- Engellilere verilen özürlü maaşına ek olarak evde bakım ücreti dahil olmak üzere pek çok konuda önemli çalışmalar yapıldı. Sorunlarına en önem verdiğimiz kesimlerden olan; kadınlar ve çocuklar başta olmak üzere, kadın-erkek fırsat eşitliği için bir çok yasal düzenlemeyi gerçekleştirdik. Toplumsal alanda şiddetle mücadele kapsamında planladığımız projelerden birisi de teşkilatlarımızın mahalle temsilcileri ile gerçekleştireceğimiz “şiddete yönelik mücadele” çalışması.

Bu projeye nasıl işleyecek?
- İllerdeki temsilcilerimizin her mahalledeki yapılanmasında, bu konuda gerekli bilgilerin, geri bildirimlerin ve ihtiyaçların bize aktarılması ve sorunun ilgili yerlere iletilmesi için görevlendireceğimiz üyelerimiz olacak. Belirlenen üyelerimiz bölgelerinde açığa çıkan sorunları hem bize hem de ilgili birimlere rapor edecekler ve biz de bu konudaki politikaların belirlenmesi için daha kapsamlı çalışmaları yürütme imkanı bulacağız.

Salt kadın meselesi değil

Şiddeti durdurmak için en önemli adım sizce nedir?
- Yasal düzenlemeler yapılmakta. Ayrıca Türkiye, İstanbul Şartını da kabul ederek uluslararası sözleşmelere taraf olarak bu alandaki çalışmaları kapsamlı bir şekilde yürütmekte. Ancak kaydedilmesi gereken en önemli aşama, yasalar ile, yasaların pratikteki işleyişle paralel hale getirilebilmesi. Bunun için odaklandığımız temel konulardan biri de toplumsal duyarlılığın oluşturulması. Yasalar, ait olduğu toplumun bireyleri tarafından işlevsellik kazanır. Bu sebeple, kadına yönelik şiddet olgusunun salt bir kadın meselesi olmaktan çıkarılarak, “insanlık” meselesi” ışığında değerlendirilmesi gerekmekte. Ak Parti olarak “İnsanlık sorunu” olarak değerlendirdiğimiz, “kadına yönelik şiddetle mücadele” kapsamında, şiddet olaylarının son bulması için ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla çalıştaylar oluşturarak çalışmalarımızı hem yasal düzeyde, hem de pratikte sürdürüyoruz. Önemli kısmını da teşkilatlarımız üzerinden bildirme, bilgilendirme ve farkındalık oluşturma çalışmasıyla yürütüyoruz.

Kadın Koruma Evleri’yle ilgili geliştirmeyi düşündüğünüz yeni projeler var mı?
- Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 50 bini geçen belediyelere, kadınlar ve çocuklar için koruma evleri açılmasına ilişkin yasal bir zorunluluk getirdik. Tabii ki, yasal zorunluluğun ötesinde burada kalanlara sadece belli sürelerde koruma ve barınma sağlanması yeterli olmamakta. Bu sebeple kadınlarımız ile çocuklarımızın geleceklerinin tam güvence altına alınması için, onların ekonomik özerkliklerini kazanabilmeleri ve yine çocuklarımız ile birlikte yaşam boyu psikolojik destek almaları adına ilgili bakanlığımızla ortak çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca önem verdiğim projelerden bir diğeri de ülke çapında mevcut kadın sığınma evlerinin standartizasyonunu sağlamak için gündemimize almış olduğumuz çalışmadır. Bu konuda uluslararası ve ulusal sivil toplum kuruluşlarıyla görüş değerlendirmelerimiz devam ediyor.

İzmir’deki büyük kuruluşlara çağrıda bulunarak, yetiştirme yurtlarında kalan kimsesiz çocuklara sahip çıkmalarını istemiştiniz. Bununla ilgili gelişmeler var mı?
- Bu konuda sayısal olarak çok fazla olmasa da olumlu geri dönüşler alıyoruz. Ancak sizin vasıtanızla bu çağrıyı tekrarlamak istiyorum.

Engellilere destek

Engelli ve yaşlı politikalarınız da dikkat çekiyor. Hangi çalışmalar gündeminizde?
- Özel sektörün ve gönüllü kuruluşların engellilere yönelik eğitim vermelerini teşvik etmek, kendi işlerini kurmaları için destek vermek, kendi sektörel deneyimlerini diğer engelllere aktarabilmelerini sağlayacak bir sistem kurulması, korunmalı ve destekli işyerlerinin açılması, engel gruplarına yönelik tıbbi, psikolojik, mesleki ve sosyal rehabilitasyon çalışmalarına ağırlık verilmesi; kamplar açılması, gündüzlü ve yatılı bakımevlerinin açılması, engellilere yönelik ülke çapında bilinçlendirme çalışmalarının yapılması, sosyal güvenlik kuruluşlarınca karşılanan engelli araç - gereçlerinin kapsamının genişletilmesi, spor yapmaları için spor kulüplerinin imkan hazırlaması teşvik edilmesi, ulusal ve uluslararası spor müsabakalarının geleneksel hale getirilmesi gibi bir çok proje üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Özgün model oluşturacağız

2023 hedefinde sosyal politikaların yeri nedir?
- İşsizliği 2023’de yüzde 5’e indirmeyi, istihdamı da yüzde 50’ye çıkarmayı planlıyoruz. Meslek danışmanı adında bir proje başlatıyoruz. İŞKUR’a bağlı her işsiz için bir iş ve meslek danışmanı belirleyeceğiz. Sosyal konut projesi sürdürülerek yoksul ailelere teslim edilmek üzere peşinatsız ve faizsiz aylık 100 TL taksitle verilecek. Yeni evli veya evlenecek yoksul çiftler için yuva teşvik konut programı başlatıyoruz. Müracaat eden çiftlere ev içi donanım desteği verilecek. Bu kapsamda olanları, 25 yıla varan vadelerle peşinatsız, ucuz konut sahibi yapacağız. Dünyada sosyal hizmet alanındaki çalışmalarla ilgili çok ciddi teorik ve pratik tartışmalar var ve uygulanan pek çok model var. Yapacağımız çalışmalar ve yürüteceğimiz projelerin özgün bir model oluşturacağına inanıyoruz.