Paylaş
Kim demiş kadınlar futbolu sevmez diye…
Kim demiş kadınlar futboldan anlamaz diye…
Sever de, anlar da…
Böyle derbi olsun her zaman can kurban!
Günler önceden başladı konuşulmaya…
Heyecan arttıkça arttı.
Bir yanda ilk sıraları gözüne kestiren KSK, bir yanda alt sıralardan kurtulmaya çalışan Göztepe…
Üstelik iki takımın derbileri tarihe geçmiş, seyirci rekorları kırmış.
Ama gönül isterdi ki maçtan günler önce gerginlik konuşulmasaydı…
İçimizden “Şu İzmir’de olaysız bir Karşıyaka–Göztepe derbisi göremeyecek miyiz?” diye geçirmeseydik...
Emniyetin aldığı yüksek güvenlik önlemlerini sıralamasaydık…
Taraftarlar ayrı ayrı, saatler önceden sahaya alınmasaydı…
Yan yana, kol kola girebilselerdi…
Yine de fazla bir vukuat çıkmadı.
Olaylar çok büyümeden derbi atlatıldı.
90 dakikaya gelince…
Taraftarlar maça iyi hazırlanmış.
Koca koca adamların, zevkle bağırındıkları küfürlü tezahüratlar dışında tribünlerdeki coşku şahaneydi!
Zaten tribünlerdeki o ruh, sahada pek yoktu.
Erken gelen gol kale arkasındaki Göztepelileri susturunca, meydan kaldı Karşıyakalılara.
Sonra da o deli gibi esen lodos mu çarptı, ne olduysa sahada futbol da kayboldu.
90 dakikanın sonunda aslında kazanan İzmir oldu.
Derbi İzmir’e hareket getirdi, bayram sessizliğini bozdu.
Altı günlük bayram tatilinde sokaklarda in-cin top oynarken, futbol sayesinde bereket doldu.
Basın tribününde İsviçre’den, Almanya’dan bu derbi için gelen gazetecileri görmek bile güzeldi.
Dilerim İzmirlilerin meşhur “Ne zaman gelecek o büyük gece, turlar atacağız sahilimizde” tezahüratı artık gerçek olur.
Bir İzmir takımını Süper Lig’de görürüz.
İzmirliler kadını, erkeği, çocuğu ile statları doldurur.
Dün akşamki derbi coşkusunun bende bıraktığı en büyük iz bu özlem oldu.
Not: Bu arada Karşıyaka Teknik Direktörü Cihat Arslan ile namağlup tamamladıkları 5 haftanın sonunda yaptığımız röportajın ardından “Banu hocayla röportaj yaptı, takım o günden beri galibiyet görmedi” takılmalarından da kurtulmuş oldum.
Paylaş