Büyükşehir’de birileri sanki bilerek hata yapmış

AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül, 2007 genel ve 2009 yerel seçimleri arasındaki iki yılda zorlu il başkanlığı dönemi geçirdi.

Haberin Devamı

Bu sürede İzmir seçmenini tanıdı, kendilerini iyi tanıtamadıkları özeleştirisini yaptı. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nu da “beceriksizlik”le suçladı. 2009 seçimindeki kaybın faturası ona kesildi. Şehir plancısı olan Şengül, 2011 seçimlerinde milletvekili adayı oldu, AK Parti’den TBMM’ye girdi. Aydın Şengül, hala Kocaoğlu’nun en dişli eleştirmeni. 60 yaş kartından icraatlara kadar birçok konuda sert çıkışlarıyla dikkat çekiyor. Ankara-İzmir arasında mekik dokuyan Şengül, tüm sorularımızı çekinmeden yanıtladı. Perde arkasında konuşulan kendilerine yönelik iddialara bile samimi cevaplar verdi. Özellikle Büyükşehir operasyonuyla ilgili çok konuşulacak açıklamalar yaptı.

Sihirli değneğimiz yok

Mesleğiniz gereği Kentsel Dönüşüm Yasası’yla ilgili gelişmeleri yakından takip ettiniz. Neleri değiştirecek?
- Sanki yasa çıktığında tüm Türkiye kısa sürede değişecek gibi bir algı var. Oysa kimsenin elinde sihirli bir değnek yok. Kısa sürede bir şey değişmeyecek. Ama uzun vadede çok şey değişecek. İzmir’de de değişmesini istediğimiz çok şey değişecek. Çarpık yapılaşma, gecekondulaşma, ulaşım, sosyal alanlar... “Biz yapacağız” demiyoruz. Beraber yapmak gerekiyor. Sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve bölge insanına kadar herkesin elini taşın altına koyması önemli. Bunu siyasi bir malzeme haline getirirsek hayal kırıklığı yaşarız. Siyasetin dışında ve üstünde tutulması gereken bir konu. Kentsel dönüşüm sadece gecekonduların yıkılması olarak algılanıyor. Oysa sağlıksız binaların dönüştürülmesi demek. Bu Kordon’daki bir yapı da olabilir, Karşıyaka sahildeki bir bina da olabilir, Alaybey’de de olabilir, Yasa martta çıkmış olur.

Haberin Devamı

Yasa çıktıktan sonraki süreç?
- Öncelikle yerel belediyeler ve bakanlığın ilgili birimleri bu sağlıksız yapıları tek tek tespit edecek. Aciliyetine göre değerlendirilecek. Sağlıksız binalar ve afete yönelik bölgeler tespit edildikten sonra, belediyeler kendi bölgelerini belirleyecek. Onlar için bütçeler ayrılacak. Zaten Büyükşehir ve ilçe belediyelerin belirlediği ciddi alanlar var.

Haberin Devamı

Eksik evrak göndermişler

 Başkan Aziz Kocaoğlu’nun da hazırlıklarının Ankara’da beklediği yönünde yakınmaları vardı...
- 10 bölge belirlediler. Aziz Bey, “Ben bu alanları belirledim, Ankara’ya gönderdim. Hemen her şey olacak” diye düşünüyor. Ama şu anki yasalarla bunları tam anlamıyla yapmasının imkanı yok zaten. Elini kolunu daha rahat hareket ettirebilmesi için bu yasanın çıkması lazım.  Uzamasının da İzmir’e özel bir durumu yok. Bu alanları belirleyip İçişleri Bakanlığı’na gönderdiğinizde, Bakanlar Kurulu kararı gerekli. Bu konu gündeme gelince bakanlığı arayıp, ne olduğunu öğrenelim dedik. Eksik evrak verdikleri ortaya çıktı. Daha onları yeni tamamladılar. Şimdi Bakanlar Kurulu’na gitti. Hükümet olarak destek verdiğimiz bir konu.

Haberin Devamı

60 yaş kartı da kısmen sonuca bağlandı. Bu konuda da yakınmalarınız oldu, belediyeyi suçladınız...
- Beni üzen olay, kolay bir şekilde çözülecek konuların sorun haline getirilip şehrin gündemine oturtulması. Bu hale geldiyse, hep söylediğim gibi, Büyükşehir’in beceriksizliği. Birçok büyükşehirde benzer uygulamaları yapılıyor. Nasıl yapıyor bir bakarsın. Büyükşehir, kendi yapamadığı şeyleri hükümete bağlıyor. “Ben yapmak istedim, hükümet izin vermedi” diye yıllardır siyaset yapıyor. İzmir’de böyle bir algı oluşturarak başarılı da oldu. “Siz karşı çıktığınız için hükümet bizi cezalandırıyor” düşüncesi yaratarak, İzmirlilerin duygularını kullanıyor.

Haberin Devamı

Geçmişte bize de yapıldı

Büyükşehir’e düzenlenen operasyonun da hükümetin yargıya müdahalesiyle olduğu yönünde kanı var. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?
- İnsanın fikri neyse zikri de o olur. Bu bakış açısıyla bakılırsa çok daha net anlaşılır. Sanki hala tüm İzmir kamuoyuna, “Her şeyin kontrolü, hakimiyeti AK Parti’de. Yargıya onlar talimat verdiriyor. Bu operasyonlar yaptırılıyor” düşüncesi aşılanıyor. Bunu düşünmek bile boş. Özellikle son MİT olayında bu net şekilde ortada. Hep söylediğimiz bir şey var. Yargı bağımsız. Bizim belediyelerimize de operasyonlar yapıldı.

Ama İzmir’de, özel yetkili mahkeme ve Büyükşehir bürokratlarının çete üyesi şüphesiyle uzun süredir tutuklu bulunmaları eleştiriliyor...
- Geçmişte bize de aynısı oldu. Buca örneği var en yakın. Kaynaklar örneği var. O zaman hiç sorgulamadı İzmir kamuoyu.

Haberin Devamı

O dönem çok sayıda CHP’li belediyeye yapılınca, AK Parti’li belediyelere göstermelik operasyon yapıldığı söylentileri çıkmıştı...
- Kaç belediyemiz vardı ki bizim? İstanbul’da şu anda ceza alıp, hapis yatan AK Parti’li belediye başkanları var. Anadolu’da var. Burada İzmir hassas bir bölge olduğu için göz önünde oluyor. Diğerleri gözardı ediliyor. Yargıyı savunmak için söylemiyorum. Kamuoyunda iddianamenin boş olduğu kanısı yaratılmaya çalışılıyor.

Basit ama ciddi hatalar

Siz ne düşünüyorsunuz?
- Soruşturmanın içeriğine baktığınız zaman, gördüklerimiz o kadar basit şeyler ki! Yine aklıma Büyükşehir’in beceriksizliği geliyor. O kadar basit konularda, o kadar ciddi hatalar yapmışlar ki! Asla, “Büyükşehir yolsuzluk yapmıştır” demiyorum. Onu yargılama gibi bir durumum da yok. Yargı karar verecek. Ama genel anlamıyla bakınca... Ben bir hukukçu olmasam da, bakıp incelediğimde çok basit hatalar var. Sanki bilerek yapılmış. Ben öyle algılıyorum. Birileri böyle bir şey yaparak, kendi kendilerini ihbar edip, böyle gündeme gelmek için, böyle bir operasyon yapılıyor. Net, altını çizerek söylüyorum; bu operasyon İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, Aziz Kocaoğlu’na yapılan bir operasyon değil. AK Parti’ye İzmir’de yapılan bir operasyon. 

Bilinçli hatalar yapıldığını mı söylüyorsunuz?
- İnsanlar yorumunu yaparken şuna göre yapsın: “Bu operasyonun kime faydası var? Kime fayda sağlıyor? Oradan olayın arka planını öğrensinler. Biz herhalde bu kadar yıldır iktidarda olmuş, uzman kişiler olmuşuz.  Bunu böyle kendi aleyhinde kullanacak kadar da deneyimsiz değiliz.

O zaman size oy kaybettirdiğini mi düşünüyorsunuz?
- Aziz Başkan’ın istediği, kendi kurguladığı, oynadığı rol var. Kendine biçtiği rol o. Mağduru oynamak... Onu da çok iyi oynuyor. Süreç içerisinde de insanlar bu rolün samimi olmadığını anlayacak. O kadar konuşulacak gerçek gündem var ki. Ulaşım, yıllardır bitmeyen metro sorunu var. Allah aşkına ne yapılıyor? Bana son 10 yılda İzmir’le ilgili çok ciddi proje söyleyin. Altgeçit yaptı. Sasalı Doğal Yaşam Parkı da altyapısı yapılmış projeydi. Ne yaptı? Biri bana söylesin.

Kocaoğlu iyi bir şef değil

İl başkanlığı döneminizden bu yana Kocaoğlu’nu en çok eleştirenlerden birisiniz. Hiç mi iyi yaptığı bir icraat yok? Her şey bu kadar mı kötü?
- Aziz Bey’in kişiliğiyle ilgili sorunumuz yok. Bizim insanlarla tek sorunumuz, yönetim biçimiyle ilgili. Benim Kocaoğlu’nun İzmir’i yönetim biçimiyle ilgili hep sorunum oldu. Çünkü İzmir’i çok iyi yönetemediğini biliyorum, gözlemliyorum, şahit oluyorum. Kaldı ki Aziz Bey’e oy verenler dahi bunu biliyor. Bu eleştiriyi yapıyorsam, İzmir daha iyilerini hak ediyor diye. İzmirli kendi imkanlarının kendisi için daha iyi kullanılmasını istiyor diye. Kullanılmadığını görmek ve dile getirmek bizim görevimiz. İl başkanlığı yaptığımdan beri Kocaoğlu metroyla ilgili kaç tane tarih verdi ben hatırlamıyorum. Kendisi de hatırlamıyordur. Sürekli tarih verilip, öteleniyor. Beceriksizliğin en büyük kanıtı. İyi bir planlama iyi bir ekip gerekiyor. Bir şef gibi yönetmeniz gerekiyor. Kocaoğlu iyi bir şef değil. Çok kötü bir şef.

Binali Bey gibi biri olmalı

 Kimin hangi partiden Büyükşehir’e aday olacağı daha bugünden konuşuluyor. Binali Yıldırım,  Mahmut Özgener gibi isimler anılıyor. Aklınızdan geçen, parti içinde yoğunlaştığınız isimler var mı?
- E tabii... İsimleri dillendirmek şu anda ne kadar doğru bilmiyorum ama her insanın aklından bir isim geçer. Bizler de bazen belli kişileri yakıştırıyoruz. Kendi iç dünyamızda onun ismini düşünüyor, tartışıyoruz. Birçok isim gelip geçiyor. Herkesin kendisine göre artısı eksisi var. Binali Yıldırım’la ilgili İzmir’de böyle bir beklenti var. Sokak nabzını tuttuğumuzda da izlenimlerimiz o yönde. Bakanımıza karşı bir sempatimiz var. Ağabeyimiz gibi... Ertuğrul Bey de... Ayda bir bizimle toplantı yapıyorlar, İzmir’i konuşuyoruz. Binali Bey kararını açıkladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle ilgili düşüncesi olmadığını biliyorum. Ama yukarıdan görev verilirse kaçacağını da zannetmiyorum. İnşallah onun gibi bir belediye başkan adayımız olur.

AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı profilini çizer misiniz?
- İzmir’e iyi bir şef lazım. Daha önce kendisini kanıtlamış, tecrübeli. İzmir’in kaygılarını giderecek, İzmir’in beklentilerine cevap verecek birine ihtiyaç var. İzmir enteldir, diğer şehirlere göre müthiş birikim vardır. Sanattan medyaya her alanda İzmirliler var. Ege medeniyetinin izlerini hep taşır. Giyim tarzından günlük hayata kadar... İzmir’deki bu büyü, sıcaklık hiçbir şehirde yok.

Sempati toplamaya başladık

Sık sık anket yaptırıyordunuz. Son yapılmış İzmir’le ilgili bir anket var mı?
- Yok. Genel Merkez’in standart her ay yaptırdığı anket var. Birçok politikamız ona göre belirlenir. İzmir’de sokağa indiğimizde olumlu bir yaklaşım var, 12 Haziran seçimleriyle başlayan. Oy vermeyenlerin bile sempatisi olmaya başladı.

İzmirliler çok milliyetçi

2009 seçimlerinden sonra Rus Çarı Petro’nun sözüne gönderme yaparak, “Kaybede kaybede kazanmasını öğreneceğiz” demiştiniz. Öğrendiğinizi düşünüyor musunuz?
- Öğreniyoruz. Onun işaretleri var. İlk seçimde oy oranımız yüzde 17’ydi. Şimdi yüzde 37 gibi bir oy aldık. Ben hep AK Parti İzmir’de kırılma noktası yüzde 35 demiştim. Yüzde 35’i geçtiğinde alma şansımız çok yüksek. İnsanlarla iyi iletişim kurabilirsek onlar bize oy vermeye hazır. Korkularının yersiz olduğunu anlatabilirsek, İzmir’deki seçmenin oy verme eğilimi tam tersine döner. İzmirli çok milliyetçi. Şehrini, ailesinin bir bireyi gibi seviyor. Kent bilinci var. Sadece İzmir’de doğup büyüyenler için değil, dışarıdan yerleşenler için de geçerli. Birçok kentte olmayan ve sağlanmaya çalışılan bir şey. İnşallah bizim de bununla özdeşleşmemiz lazım.


 

Yazarın Tüm Yazıları