Paylaş
Pandeminin yıkıcı atmosferinden sonra tiyatro toplulukları hayli üretken bir seneye girdi. Çok sayıda oyun prömiyer yaptı, bağımsız yapımlar, büyük prodüksiyonlar, tek kişilik işler, kurum tiyatrolarının yeni oyunları birbirini izledi. Zorlayıcı ekonomik koşullarda ayakta durmaya çalışan tiyatrolara destek vermenin en direkt yolu, oyunlarda onları yalnız bırakmamak. Bayram tatilinde şehirde olacaklara, baharın ve bayramın renkliliğine denk düşecek oyunlar seçtik. Sezondaki açıklarınızı kapatmak için de iyi fırsat...
Binnur Kaya’dan kaçırılmayacak performans
VAHŞET TANRISI/DASDAS
Yasmina Reza’nın artık çağdaş bir klasik sayabileceğimiz oyunu ‘Vahşet Tanrısı’ uygar dünyanın sıradan insanlarının çelişki balonlarını acımadan patlatır. Şimdilerde DasDas yapımı olarak, Celal Kadri Kınoğlu’nun yönetiminde; Binnur Kaya, Güven Kıraç, Dolunay Soysert ve Levent Ülgen’in eğlence dozu epey yüksek performanslarıyla sahneleniyor. Kavga eden çocuklarının arasındaki meseleyi halletmek niyetiyle gayet ölçülü başlayan bir buluşmanın aşama aşama çığrından çıkışıdır hikâye. Reza günümüzün evlilik, ebeveynlik ve ilişki biçimlerine dair isabetli iğnelemeler yapar. DasDas yapımı versiyonu da seyirciyi güldürme konusunda cömert davranıyor. Zirveye ise Binnur Kaya’nın oyunun son yarım saatine denk gelen performansıyla ulaşılıyor. Bayram haftasında kendini kahkahaya bırakmak isteyenler için…
6 Mayıs, saat 20.30’da DasDas Sahne’de.
İstanbul’u bu kadınlardan dinleyin
SEN İSTANBUL’DAN DAHA GÜZELSİN/İBB ŞEHİR TİYATROLARI
İstanbul’a, İstanbullu olmaya, İstanbul’da büyümeye, bu şehirde kadın olmaya dair, kentin baş döndürücü dönüşümü üzerine yazılmış en etkili güncel oyunlardan biri… Melis, Başak ve Ayfer; kız, anne ve anneanne ahşap sandalyelerinden kalkmadan, kendi İstanbullarını anlatıyor. Sahnede Yeliz Şatıroğlu, Esin Umulu ve Şebnem Köstem’i izlediğimiz oyun bizi 70’lerden bugüne müthiş bir İstanbul serüvenine çıkarıyor. Nerede ağlayıp nerede güldüğünüzü karıştıracak, belki -oyunun hep zirve noktası olagelmiş- ‘zombi’ sahnesinde sizler de oyunu alkışlarla keseceksiniz. Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun kaleme aldığı ve yönettiği oyunu henüz izlemediyseniz ve bu hafta şehirde kalanlardansanız ajandanıza muhakkak alın. Bugün 20.30’da Ümraniye Sahnesi’nde.
Tanrıçalar eski defterleri açıyor
ALTIN ELMA/OLASI İŞLER
Birbirinden güzel üç Yunan tanrıçasıyla dedikodunun su gibi akacağı bir buluşmaya ne dersiniz? Hilal Polat’ın eğlenceli dilinden ve maharetli ellerinden çıkan ‘Altın Elma’da kanlı canlı bedenleri aratmayan üç kukla tasarımı, özgün bir metin ve işinin ehli kukla oynatıcılarıyla (Çağıl Kaya, Didem Kırış, M. Ali Dönmez) buluşuyor. Güzellikleri, endamları ve zekâları dillere destan bu üç ölümsüz kadın -Athena, Afrodit ve Hera- çağları, denizleri, mekânları, nice tanrıları, tanrıçaları aşmış gelmiş; biz fanilerle sohbet etmeye hazırlar... Geçmiş defterler açılıyor. Mitolojiye çok eğlenceli bir selam veren, yaratıcı bir işle karşılaşacaksınız. Bugün 16.00’da Koma Sahnesi’nde.
Şener Şen’i hâlâ izlemediyseniz…
ZENGİN MUTFAĞI/DASDAS
Vasıf Öngören’in 70’lerin işçi direnişine bir köşkün mutfağından baktığı ‘Zengin Mutfağı’, pandemiden hemen önce büyük oyuncu Şener Şen’in sahnelere döndüğü yapım olarak karşımıza çıkmıştı. Türk tiyatro tarihinin en kuvvetli metinlerinden olan ‘Zengin Mutfağı’nı Şen’in seyirciyi her an canlı tutan yorumuyla izlemek müthiş keyifli. Ama bazı gündemlerin pek de değişmediği bir ülkenin vatandaşları olarak bu kült oyunu bugünlerde izlemenin önemi de açık. Sermayeyle işçi sınıfı arasındaki ilişkiye, siyasi gündemin bu ilişkideki ağırlığına, sıradan bireylerin ve sokağın bu denklemdeki yerine köşkün aşçısının gözünden bakıldığında görüntü netleşiyor. Şener Şen’in ‘Badi Ekrem’den ‘Eşkıya’ya kolektif hafızamızın kıymetlilerinden bir dizi karakterini, Lütfü Usta’nın farklı hallerine yerleştirmiş olması da cabası… Doğu Yaşar Akal’ın yönetiminde
3 ve 4 Mayıs, saat 20.30’da DasDas Sahne’de.
Yurttan sesler...
ISTIRAP KOROSU/BAM İSTANBUL
Maltepe’de bir ‘aile’ apartmanına kulağınızı dayayıp içeriden, camlardan, balkonlardan, apartman boşluğundan yükselen sesleri dinlemeye var mısınız? Türkiye’nin, parçası olduğumuz bugünün toplumunun türlü hallerini yankılıyor bu mekân. 10’dan fazla karakterin hikâyelerinden izleyeceğimiz kesitler, bize memlekete dair bir bakış, etkili bir his sunuyor. İki metal kutu üzerindeki iki çok iyi oyuncunun nefeslerini, ritmini gözünüzü kırpmadan takip edeceksiniz. Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yazıp yönettiği ‘Istırap Korosu’ Seda Türkmen ile Deniz Karaoğlu’nun uyumlu performanslarıyla tekrar tekrar izlenesi bir oyun. 5 Mayıs, 20.30’da Alan Kadıköy’de.
Paylaş