Paylaş
DUBLİN’deki gecesi 45 Euro’luk küçük, ama tertemiz otelimin (Belverede Hotel) lobisinde oturmuş bu yazıyı yazıyorum size... Mektuplaşıyormuşuz gibi ne güzel. Bir yandan da 3 gündür sokakları arşınlayıp insanlarla tanışıyorum. Gençler çok farkında değil, ama sokakta, market sırasında ya da parkta oturan hangi İrlandalı ile konuşsam; tarih boyu çektikleri acılardan bahsediyor.
Tıpkı bizimki gibi mücadelelerle dolu bir geçmişleri var İrlandalıların. Kelt savaşçıları M.Ö. 300 yıllarında İrlanda’ya gelmiş ve İrlanda’yı kurmuş. 8’inci yüzyılda Vikingler dehşet saçmış. 1500’lerde I. Elizabeth bugünün bölünmüş İrlanda’sının temellerini atıp Protestan İngilizleri ülkeye yerleştirmiş. Katolik İrlandalılar özellikle 1845-1851 arasında çok acılar çekmiş. Açlık ve salgın hastalıklar bir milyon kişi hayatını kaybetmiş, 1 milyon kişi de başta ABD olmak üzere değişik ülkelere göç etmiş. İngiliz asilzadeler ve yönetim kadrosundakiler artan yiyecek fiyatları sayesinde zengin olmuş. 1918 seçimlerinde İrlandalılar çoğunluğu ele geçirmiş. 1948’de İrlanda Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etmiş, ama özellikle 1970’lerden sonra problemler artmış. 2005’te IRA (İrlanda Cumhuriyet Ordusu) silahlı eylemlerine son vermiş. Kuzey İrlanda beklenen barışa kavuşmuş. Ancak şimdi de krizle boğuşuyorlar.
Gündüzleri okuyan geceleri içen şehir... Dublin
Tüm bunlara rağmen İrlandalılar mutlu bir halk. Kaldığım otelin karşısındaki marketi işleten yaşlı Timothy şöyle söylüyor:
“Gündüzleri imagine, akşamları bira-votka-cin!” Yani; “gündüzleri çalışıyor, okuyor, hayal kuruyor;
akşam 6 oldu mu pub’lara koşuyoruz.”
Gerçekten de saat 21.00’den itibaren bütün şehir çakırkeyif. Ama bir tane mi etrafındakileri rahatsız eden, laf atan, arbede çıkaran İrlandalı olmaz. Kuzu gibi içip, en fazla şen kahkahalar ve sevimli yalpalamalar eşliğinde evlerine gidip yatıyorlar.
2011 verilerine göre Dublin nüfusu: 1.045.769
Dublin’deki pub sayısı: 2000’e yaklaşmış durumda.
Yılda kişi başı bira tüketimi 246 litre! E, bu nedenle de kentin en önemli gurur kaynaklarından biri milli siyah biraları Guinness.
Dünyanın en büyük kütüphaneleri Dublin’de
Her tarafı yaşanmışlık kokan bu yeşil şehrin, en eski bilgi mabetlerinden birisi Trinity Koleji. Okulun birçok ünlü mezunu ve 4 de Nobel’li yazarı var. Okula asıl ününü sağlayan ise kütüphanesi. Kütüphanenin nefes kesen yeri ‘Uzun Oda’ (The Long Room). Eski Kütüphane’nin ana odası olan bu odanın uzunluğu 65 metre ve dünyanın en eski 200 bin kitabına ev sahipliği yapıyor.
Dublin’de şehir içi ulaşım
Eğer turistseniz 2 günlük şehir içi tur otobüsünü (2 katlı ve üzeri açık) 20 Euro’ya alabiliyorsunuz. Havaalanına konforlu bir otobüsle ulaşımınız da yanında bedava. Dublin’de metro yok, ama 5 dakikada bir gelen konforlu otobüsler var. Burada herkes o kadar birbirine saygılı ki, otobüs kuyruğu bile tek sıra uzuyor. Bizim bazı duraklarda otobüse bineceğiz diye kafa göz yarmalarımız burada “ah pardon siz önden buyurun”lara dönüşmüş durumda. Gerçi İzmir’imin hakkını yemeyeyim, bu konuda en saygılı şehir.
Schengen geçerli değil!
Her ne kadar AB’ye girmiş olsalar da ülkeye Schengen’le giremiyorsunuz. Şu an her iki ülke arasındaki vize evraklarının azalması adına; hem TÜRSAB, hem THY, hem de dışişleri bakanlıkları bazında çalışmalar sürdürülüyor. Eğer sonuç başarılı olursa, Dublin hayali kuran pek çok seyahat tutkunu Türk; bu dünyalar güzeli ülkeyi zahmetsizce keşfedebilecek.
Dublin’e nasıl gidebilirsiniz?
Türk Hava Yolları ile Dublin’e, İstanbul çıkışlı haftada toplam 10 uçuş gerçekleştiriyor ve şehre en yakın havalanı olan Dublin Airport’a iniyor. www.turkishairlines.com sitesine üye olup kampanyaları takip ederseniz benim gibi 79 EU’luk kampanyalı Dublin bileti yakalayabilirsiniz. Şehirde hava yaz-kış yumuşak olduğundan özellikle sonbahar ve ilkbaharda Dublin çok keyifli.
Paylaş