Kendini Selanik sanıyorsun, sanma!

AH benim naif İzmir’im, beni affet, yine sana ihanet ettim. Geçtiğimi hafta kalktım, Selanik’in koynuna girmeye gittim. Hiç üşenmedim, bir an bile tereddüt etmedim.

Haberin Devamı

Aslında tam da sana bu hafta Selanik’te kış günü ne yapılır, nerelere gidilir, nasıl eğleniliri yazacaktım, ama sen kızdın, EllinAir’in daha 1 ay önce tedavüle koyduğu, haftada 2 gün İzmir – Selanik – İzmir direkt uçan tek uçağı da boş gidip geliyor diye, mayısa kadar kaldırdın. (o da şimdilik söylenen) Şaka bir yana, geçtiğimiz hafta 4 günümü, saymadım kaçıncı kez, Selanik sokaklarında, kahvelerinde, müzelerinde geçirdim. İş için gidip, bulduğum her fırsatta kendimi sokaklara, caddelere attım.

Kendini Selanik sanıyorsun, sanma

Ve şehrin “krize rağmen” yüksek enerjisi beni bir kez daha hayrete düşürdü.
İki yakanın bu benzer kenti, nasıl olabilirdi de birbirinden bu kadar farklı olabilirdi... Gelin bir göz atalım. (kış mevsimi bazında)
• Selanik nüfusu yaklaşık 1 milyon 200 bin, İzmir’in nüfusu malumunuz 4 milyona dayandı.
• Selanik’te neredeyse tüm nüfus, (ya da en az 500 bin kişi diyelim) hafta içi 01:00’e, hafta sonu 05:00’e kadar, genç – yaşlı demeden sokaklarda, Kordon’da, parklarda, cafelerde, müzelerde, butiklerde, restoranlarda.
• İzmir’de sosyal hayata sadece 10 bin kişi iştirak ediyor o da hafta içi 19:00’a, hafta sonu 21:00’e kadar. Bu saatlerden sonra sosyalleşen insan sayısı 1000 kişiyi asla geçmez. Hayat biter, dünya durur.

Haberin Devamı

Kendini Selanik sanıyorsun, sanma


• Selanik’in de can damarı bizimki gibi Kordon. İki şehrin de sahil düzenlemesi birbirine yakın. Ancak Selanik Kordon’u zamanında da az doldurulduğu için denizle hemen buluşabiliyorsun. Kordon’da bir cafede otururken, denizin üzerinde oturuyormuş hissi yaşıyorsun. Bizdeki gibi fotoğraf çekebilmek için makinenin zoomunu 40 metre öteye ayarlaman gerekmiyor. 2 metre önün, deniz.
• Şimdi çok çarpıcı bir geçek daha... Selanik Avrupa’nın Paris ve Roma’dan sonra en çok restoran ve cafeye sahip 3’üncü şehri. Şaşırdınız mı? Ben bir kaç sokak gezip adım başı cafe-restoran görünce hiç şaşırmamıştım.
• Üstelik bunların hepsi bizdeki gibi rakı-balık (daha doğrusu şimdilerde artık meze–balık) lokantası değil. 7 yıldır açık Hint, İtalyan, İspanyol, Çin, hatta Portekiz lokantaları bile var şehirde.

Haberin Devamı

Kendini Selanik sanıyorsun, sanma


• İkimiz de üniversite kentiyiz, ama onların müzeleri, Port’taki sanat alanlarını, tiyatroları ve sokakları dolduran genç nüfusu, bizde nerede anlamış değilim?
• Selanik kış aylarında öyle deli gibi turist gelen bir şehir değil, kendi yağları ile kavruluyorlar, ama enerji var şehirde, kalabalık var, coşku var, en soğuk günlerde bile bir Akdeniz ruhu var. Bizdeyse, o ruhu kış aylarında kaybedeli epey oldu...

Kendini Selanik sanıyorsun, sanma


Not 1: Mayıs’ta, EllinAir seferleri başlayınca size bu köşeden mutlaka duyuracağım.
Not 2: Yazmadan edemedim. Eğer olur da mayıstan önce giderseniz, Beyaz Kule önünden kalkan bu gerçek korsan gemisine mutlaka binin. Ücretsiz. Ne içerseniz onu ödüyorsunuz. Doldukça kalkıyor ve yaklaşık 30 dakikalık bir Selanik turu attırıyor.

Yazarın Tüm Yazıları