Paylaş
GEÇEN yaz yazmıştım “Ekincik bir köyse cennet neresi” diye.
Fikrim hala değişmiş değil. Tertemiz denizi, yemyeşil doğası, Marmaris - Dalyan - Köyceğiz gibi turizm merkezlerine yakınlığı, ulaşım kolaylığı ile sakin bir tatil geçirmek isteyenlerin cenneti. Büyü gibi bir yer. İnsana “Türkiye sen ne cennet memleketsin” dedirten cinsten.
Tekneyle gelenlerin vazgeçilmez adresi. Ama karadan da Köyceğiz Gölü’nü dolaşan biraz zorlu ama nefis manzaralı bir yolu var. Köyün nüfusu hepsi topu topu, taş çatlasa 800 kişi. Ama herkes çalışıp ekmeğini taştan çıkarıyor.
Yıllar yıllar önce Adana’dan gelen Yörüklerin kurduğu Ekincik, sahilin yamacında, zeytin ve çam ağaçlarının içinde. Köyün ana geçim kaynağı arıcılık, deniz taşımacılığı ve turizm. Köyün gençleri her gün Dalyan kıyılarına tekne ile turist taşıyor.
Söyledikleri tek bir şey var, “Ekincik’te çalışmak isteyene iş de var, aş da!”
Hal böyleyken bu yaz yeniden uğradım Ekincik Köyü’ne. Çünkü, geçtiğimiz yaz ilk kez gittiğim bu güzel sahil köyünün, geçen kış çözülmesi beklenen kümbet gibi sorunu, bu yaz da Hint dağı gibi karşımda duruyordu.
Sahilin orta yerinde boylu boyunca uzanan, inşaatı 20 yıl önce başlayan, ancak bir türlü bitirilemeyen ve SPA merkezine kadar projelendirilip kaderine terk edilen dev tuğla yığını.
Aslında otelin mimarisinde sakıncalı bir durum yok. Yaklaşık 20 yıl önce yatay olarak, denizi kapatmayacak ve beton kirliliği yaratmayacak, doğa ile iç içe olacak şekilde başlatılmış ancak önce araziyi alıp inşaatı başlatan şirket banka kredisini ödeyemeyince inşaat durmuş. Sonra banka araziyi üstündeki inşaatla birlikte satmış, alan firma bir başkasına satmış. Derken yaklaşık 20 yılı deviren bir enkaz çıkmış ortaya.
Şimdi Ekincik ahalisinin arzusu şu:
Ya bu araziyi en son kim aldıysa bu inşaat ve tuğla yığınını temizleyip bıraksın ya da bu inşaat artık bitsin ve beldemiz yeni bir otel, yeni bir yatırım, yeni iş ve hizmet alanları kazansın.
Sırtını yeşile yaslamış upuzun bir sahil
Hal böyleyken yine de çok güzel Ekincik, yüzünüzü denize döndüğünüzde o çirkin inşaatı görmüyorsunuz bile. Ya da Ekincik Otel’in bahçesinde çayınızı yudumlarken buradan hiç bir yere kımıldamak istemiyorsunuz. İşte böyle bir yer Ekincik. Sakin. Huzurlu. Bakir.
Nasıl gidilir?
Otobüsle seyahat edenler, İzmir-Fethiye ya da İstanbul-Fethiye otobüsüne binip, Köyceğiz’de inecekler. Köyceğiz’den her yarım saatte bir kalkan minibüslerle 45 dakika süren bir yolculukla Ekincik’tesiniz. Özel aracı ile yola çıkanlar, Muğla’yı geçtikten sonra önce Sakar Geçidi’ne inerek sahil yolunu takip edecek. Köyceğiz ayrımında karşınıza Döğüşbelen tabelası çıkacak. Buradan sapıp tabelaları takip ederek Köyceğiz Gölü’ne paralel ilerlediğinizde yaklaşık yarım saat içinde yol sizi Ekincik Köyü’ne ulaştıracak.
Nerede kalınır?
Hotel Ekincik: Önü plaj. SPA’sı, buhar odası, masajı da var. Odalar bir kaç yıl önce yenilenmiş. Huzurlu, güzel yemek ve kahvaltı veren, dinlendiren bir otel. İnternet ücretsiz. Yarım pansiyon hizmet veriyor. Kahvaltısı da akşam yemeği de gayet başarılı. Eylül ayında sabah kahvaltısı ve akşam yemeği dahil yarım pansiyon konaklama, kişi başı 140 TL’den başlıyor www.gezlong.com/otel/ekincik-hotel-koycegiz-mugla Tel: (0252) 266 02 03
Paylaş