Kadınlar hem feminen hem de güçlü olabilirler

Gökay Gündoğdu, başarılı bir tasarımcı. 19 ülke arasında en iyi 10 tasarımcı marka arasına girmeyi başarmış bir marka. 10 yılın en iyileri arasında da yerini alarak tekrar Open My Med ödülüne layık görüldü. TAGG markasının kurucusu Gündoğdu, ilk koleksiyonundan beri güçlü kadın hikâyeleri anlatıyor ve koleksiyonlarını her sezon bir hikâye ile sunuyor. Bunun için sanattan, tarihten ve edebiyattan besleniyor. Sevgili Gökay Gündoğdu, “Kadınlar hem feminen hem de güçlü olabilirler” diyor.

Haberin Devamı

GÖKAY GÜNDOĞDU İLE 5 SORU 5 CEVAP

Kadınlar hem feminen hem de güçlü olabilirler

1-Gökay Gündoğdu neler yapıyor?

TAGG markasının kurucusu ve tasarımcısı olarak yoğun bir iş hayatının içindeyim. İlk kez dijital olarak gerçekleşen Mercedes-Benz Fashion Week İstanbul’da sergilediğim koleksiyonumun üretimiyle ilgileniyorum şu sıralar. Yurtdışı basınından ve satın almacılardan gelen ilgiyi devam ettirmek için yeni içerikler tasarlıyorum. Koleksiyonlarımı her sezon bir hikâye ile sunuyorum. Bunun için sanattan, tarihten, edebiyattan ve yabancı kaynaklı yayınlardan besleniyorum. Çokça okuyor ve araştırıyorum. TAGG’in dışında bir de yurtdışındaki iki büyük marka için kapsül koleksiyonlar hazırlıyorum.

Kadınlar hem feminen hem de güçlü olabilirler

2-Markanızın hikâyesi nasıl oluştu?

Markamı 2015 yılında kurdum. Domus Academy’de tamamladığım yüksek lisans eğitimim sırasında ve sonrasında Milano’da dünya markalarıyla çalışma fırsatı buldum. Türkiye’ye döndüğümde Türk markalarla çalışmaya başladım. Ardından kendi kurallarım ve moda anlayışım ile bir marka yaratmak üzere yola çıktım. TAGG ilk koleksiyonlarından beri güçlü kadın hikâyeleri anlatıyor. Kadınlarla ilgili konularda farkındalık yaratmak, önyargıları yıkmak, metalaştırılmalarına, göz ardı edilmelerine ya da azımsanmalarına karşı durmak adına koleksiyon hikâyelerinde başrole kadınları koyuyor. Tavrın her şeyden daha güçlü olduğuna dikkat çekiyor. Markamız, Akdeniz’e kıyısı olan 19 ülke arasında en iyi 10 tasarımcı marka arasına girmeyi başardı. Üstelik son 10 yılın en iyileri arasında da yerini alarak tekrar Open My Med ödülüne layık görüldü.

3-Stil sizin için ne ifade ediyor?

Tavırdır benim için stil. Feminen ve güçlü sıfatlarını bir arada kullanabildiğim bir cümleyle tanımlamak isterim. Kadınlar hem feminen hem de güçlü olabilirler. Kendi stilime gelince kendimi içinde iyi hissettiğim şeyler giymeyi tercih ediyorum. Beden rahat olduğunda ruhun dışavurumunun hep daha güzel ve daha doğru olduğunu düşünüyorum.

4-Stilini beğendiğiniz?

Tilda Swinton.

Haberin Devamı

5-Mottonuz?

Tolstoy’un bugünleri özetleyen çok güzel bir sözü var. 2020 yılı mottom bu diyebilirim. ‘Mutluluğun ilk şartlarından birisi de, insan ve doğa arasındaki ilişkinin bozulmamasıdır.’

Kadınlar hem feminen hem de güçlü olabilirler

DIOR CHEZ MOI KAPSÜL KOLEKSİYONU

Dior, Maria Grazia Chiuri’nin geçtiğimiz bahar aylarındaki karantina döneminde tasarladığı, ev giyimine ithaf edilen ilk kapsül koleksiyonu ‘Dior Chez Moi’yı sunar. Evde dahi stil sahibi bir yaşam için tasarlanan bu seride Chiuri’nin yakın arkadaşı olan Romalı sanatçı Pietro Ruffo, imzası haline gelen zodyak motiflerini yeniden yorumluyor. Mösyö Dior’un doğayla ilgili inançlarına atıfta bulunan bu koleksiyon, yeryüzü ile gökyüzünü, kıtalarla yıldızları, bitkilerle hayvanları adeta birbirine kenetliyor. Maison’un alamet-i farikası Toile de Jouy deseninin yenilenmiş versiyonuna ek olarak; dışarıda da giyilebilecek, karşı konulması zor ve zamansız parçalar olan değerli pijama takımları, hassas bornozlar ve konforlu pançolar Ruffo’nun skeçleri ile öne çıkıyor. Rafineliğe davetiye çıkaran koleksiyon, Dior imzalı zarif yaşam stilini kutluyor.

Yazarın Tüm Yazıları