Paylaş
Takvime baktım da, bugün tam bir ay olmuş ben yazı yazamayalı. Kendimi çok yorgun hissettiğim için, önce, biraz izin alıp dinlenmek istedim. Ama sonunda hastanelik olunca mecburen rapor almak zorunda kaldım.
Yanlışlıkla ciğerime kaçan küçücük bir yemek parçasının neden olduğu enfeksiyon beni bilinç kaybına kadar getirdi. Her zaman olduğu gibi, Koç Üniversitesi Hastanesi’ ne yatırıldım ve o küçücük yemek parçasının çift taraflı zatürreeye neden olduğu anlaşıldı. Ama artık iyiyim ve Sizler’ le yeniden buluşabildiğim için mutluyum.
Aslında bugün tekrar yazmaya daha neşeli bir konu ile başlamak isterdim. Ancak Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre, 2024 Temmuz Ayı’nda da erkekler tarafından yine 23 kadın öldürüldü, 23 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu.
Bu ay öldürülen 23 kadından 4’ü boşanmak istediği; evlenmeyi barışmayı ya da ilişkiyi reddettiği, yani kendi hayatına dair karar almak istediği için; 1’ i de annelerinin boşanmak istemesi bahanesiyle öldürüldü. 18’inin ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi. 18 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucu aslında. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça; önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet, boyut değiştirerek, devam etmeyi sürdürüyor.
Temmuz ayında öldürülen 23 kadının 8’ i evli olduğu, 3’ ü eskiden evli olduğu erkek; 4’ ü bir akrabası; 2’ si babası; 2’ si oğlu; 1’ i birlikte olduğu, 1’ i eskiden birlikte olduğu erkek; 1’ i kardeşi, 1’ i de tanımadığı biri tarafından öldürüldü. Bir kadının failinin yakınlığı ise tespit edilemedi. Yani, Temmuz’ da kadınların %35’i evli oldukları erkek tarafından öldürüldü.
Bu kadınların yaşlara göre dağılımı ise şöyle:
Kadınların 20’ si evinde, 3’ ü sokakta öldürüldü. Yani bu ay katledilen kadınların %87’ si, kendileri için en güvenilir olması gereken yerde, evlerinde öldürüldü. Yine bu ay katledilen kadınların 15’ i ateşli silahlarla, 5’ i kesici aletlerle, 3’ ü ise boğularak öldürüldü. Yani geçtiğimiz Temmuz ayında katledilen kadınların %65’i ateşli silah ile öldürüldü.
Bu ay gerçekleşen 10 kadın cinayetinde, hedef alınan kadınların yanındaki kişiler de öldürüldü ya da yaralandı. Bu durum, toplumsal cinsiyet normlarının ve şiddetle bağlantılı erkeklik anlayışının ne kadar tehlikeli olabileceğini gözler önüne seriyor. Failler, kadınların yanında sevdiklerini de hedef alarak toplumda korku yaratmayı ve otoritelerini güçlendirmeyi amaçlıyorlar. Faillere verilen iyi hal ve haksız tahrik indirimleri ile hükümetin cezasızlık politikası, faillerin toplumda güç ve kontrol arzularını pekiştirmelerine zemin hazırlıyor. Nurtaç Canan' ın yaşadıkları, bu cezasızlık politikasının yıkıcı etkisinin bir örneği. Ragıp Canan, 2020'de Nurtaç' ı öldürmeye teşebbüs etti. Nurtaç Canan, kendisini vuran kişi bulunmaz korkusuyla, kanıyla adını yazdı. Yine de adalet yetersiz kaldı ve fail, kısa süre sonra serbest bırakıldı. Serbest kalan fail, Nurtaç' ı tehdit etmeye devam etti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ nun mücadelesi sonucunda, Ragıp Canan ısrarlı takip suçundan tutuklandı.
Çocuklar ve kadınlar, dünya genelinde, cinsel şiddet tehdidi altında yaşamaya devam ediyorlar. Örneğin; 2016 yılında 12 yaşındaki bir çocuğa tecavüz ettiği için 4 yıl hapis cezasına çarptırılan ama 13 ay sonra serbest bırakılan Hollandalı voleybolcu Steven Van de Velde, tecavüz suçundan hüküm giymiş olmasına rağmen Paris Olimpiyatları’nda ülkesini temsilen yarıştı. Ancak Matthew Immers ile eşleşerek katıldıkları üç grup maçından ikisinde yenilerek, 2024 Paris Olimpiyatları’ na veda etmek zorunda kaldı.
Bursa’da Ticani Tarikatı Şeyhi Ahmet Şahin Uçar’ ın kadın müritlerini taciz ettiği ortaya çıktı. Tarikattan ayrılan kadınlardan biri, Şeyh hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ankara’da yaşayan Murat Keklik, evli olduğu kadının boşanma kararı sebebiyle, çocuklarını rehin aldı. Daha sonra 11 yaşındaki Doğa Keklik ve 14 yaşındaki Yağız Keklik’ i ateşli silahla öldürüp, aynı silahla intihar etti.
İzmir’de Y.A.B. adlı saldırgan, cezaevindeki arkadaşının 15 yaşındaki kızını kaçırarak ıssız bir alanda cinsel istismarda bulundu; daha sonra da çocuğu darp etti. Yakalanan fail cezaevine gönderildi.
Temmuz Ayı dava gelişmelerine gelecek olursak:
Ayrıldığı erkek tarafından tehdit ve hakarete uğrayan, ısrarlı takip edilen Ayşe Sarıkaya davasında sanığa "iyi hal" indirimi uygulanarak 2 yıl 8 ay 13 gün hapis cezası verildi.
İzmir'de birlikte olduğu Cemal Kusuvoğlu ile aynı evde iken ateşli silahla yaşamını yitiren Özlem Eryakşi davasında sanığın "şakalaşıyorduk kaza oldu" şeklinde yansıtmaya çalıştığı Özlem'in ölümünün, bir cinayet olduğu yine Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ nun mücadelesi ile ortaya çıktı. Sanığa, cezasında "haksız tahrik" indirimi uygulanarak, 24 yıl hapis cezası verildi.
Ayrıldığı erkek tarafından tehdit ve hakarete uğrayan Z. D. Davasında, sanığa "iyi hal indirimi" uygulanarak 3 yıl 10 ay 3 gün hapis cezası verildi.
Evli olduğu emekli astsubay Yaşar Ergül tarafından ateşli silahla vurularak öldürülen Seda Ergül davasında, sanığa "kadına karşı ve eşe karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.
Denizli’de Nisan ayında evinde ölü olarak bulunan 89 yaşındaki Emine Durmuş’un havasızlıktan öldüğü sanılırken, oğlu Cihan Durmuş tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Fail tutuklandı.
Yazımın başlarında da ifade etmiş olduğum gibi, şiddet her yerde… Ne sokaklar emniyetli ne de evler. Okullar deseniz, artık onlar da emniyetli değil. Daha üç gün önce, gece geç saatlerde Edirne’ de Fatih Mahallesi Gaziosmanpaşa Ortaokulu bahçesinde oturmakta olan 5 kişilik bir arkadaş grubu içinde yer alan 15 yaşındaki Duru Pakarda, arkadaşının tabancasından çıkan kurşunla kalbinden vurularak, yaşamını yitirdi.
Olay şöyle gelişiyor: Arkadaş grubundakilerden 17 yaşındaki K.A.C. yanında getirdiği silahı çıkarıyor. K.A.C. tabancayı arkadaşlarına gösterip oynamaya başlıyor. O sırada tabanca ateş alıyor ve çıkan kurşun Duru’ nün göğsüne isabet ediyor. Kanlar içinde yere yığılan Duru ambulansla Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ ne kaldırılıyor. Ancak adı gibi duru bir güzelliğe sahip olan henüz 15 yaşındaki Duru, doktorların tüm çabalarına karşın kurtarılamıyor.
Bu olay pek çok açıdan incelenmeyi gerektiriyor:
Benim sorularım bu kadar. Umarım, tüm öğretmenler ve benzer yaşlarda çocukları olan tüm ebeveynler bu sorular üzerinde düşünüp cevap bulmaya çalışırlar. Hatta belki de cevaplarını ya da düşüncelerini, yelcester@gmail.com adresli e-postama yazarak benimle paylaşmak isterler. Bu beni hem çok memnun hem de çok mutlu eder.
Bu yazının devamı olacak bir sonraki yazım, 23 Ağustos Cuma günü yayımlanacak. O zamana kadar sevgiyle ve dostlukla kalın…
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileğiyle...
Paylaş