Paylaş
Dünyamız bir süreden beri iklim krizi ile karşı karşıya. Artan hava ve deniz sıcaklıkları, orman yangınları, seller, taşkınlar ve heyelanlar dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de yaşanıyor. Bilim insanları yıllar boyunca küresel iklim değişikliği ile ilgili uyarılarda bulunmuş olsalar da dünya durumun ne kadar kritik olduğunu, ancak bu yıl, tüm gezegende birbiri ardına gelen felaketlerle anlamış bulunuyor.
İklim ile, bir yerde yıllar boyunca hâkim olan ortalama hava durumu kastediliyor. İklim değişikliği, bu ortalamalarda değişiklik olması anlamına geliyor. Şu anda tanık olduğumuz hızlı iklim değişikliğinin sebebi ise insanların evlerinde, fabrikalarda ve ulaşımda kullandıkları fosil yakıtlar; yani akaryakıt, doğalgaz ve kömür. Bu fosil yakıtlar yandıkları zaman havaya sera gazları adını verdiğimiz, ağırlıkla karbondioksitten oluşan gazlar salıyorlar. Bu gazlar ise Güneş ışınlarıyla gelen ısıyı emerek gezegenimizin ısısının yükselmesine yol açıyor. Dünya şu anda, 19. yüzyıl ile kıyaslandığında ortalama 1,2 santigrat derece daha sıcak ve atmosferdeki karbondioksit gazlarının miktarı da yine aynı döneme göre yüzde 50 daha fazla. Bilim insanları, eğer iklim değişikliğinin en kötü sonuçlarından kaçınmak istiyorsak; ısıdaki artışın yavaşlatılması, ortalama hava sıcaklıklarının yüzyılın sonunda -yani 2100 yılına gelindiğinde- bugüne göre 1, 5 dereceden fazla artmamış olmasının sağlanması gerektiğini söylüyorlar.
Dünya ülkelerini iklim krizi ile mücadele konusunda bir araya getiren tek anlaşma, 2020 sonrası iklim değişikliği rejiminin çerçevesini oluşturan, Paris İklim Anlaşması. Bu anlaşmanın en temel amacı, her geçen gün artan küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırmak ve sera gazı salınımının küresel düzeyde azaltılmasını sağlamak. Ülkemiz de Ekim 2021’den beri bu anlaşmanın tarafları arasında.
Bill Gates, 2015’ten beri iklim değişikliğine kulak kabartan isimlerden. Gates’e göre, iklimle mücadelede konsensüs sağlanamayışı ve küresel iş birliklerinin zorluğu bu mücadeleyi sekteyi uğratan maddelerin başında geliyor.
Eşiyle kurduğu Bill&Melinda Gates Vakfı aracılığıyla dünyanın her köşesine ziyaretlerde bulunarak bilim insanlarıyla, sivil toplum kuruluşları ve aktivistlerle görüşmeler yapan Gates; iklim sorununa ilişkin tespitlerde bulunmuş ve çözüm önerileri geliştirmiş bulunuyor. Gates süreci, “İklim Felaketini Nasıl Önleriz? (How to Avoid a Climate Disaster)” adlı kitabında detaylı şekilde anlatıyor. Söz konusu kitap ülkemizde de Doğan Kitap tarafından, Mehmet Gürsel'in çevirisiyle, Türkçe olarak yayımlanmış durumda.
Geçtiğimiz Şubat ayında, Türkiye’nin genç iklim elçileri İklim Şûrası’na katılarak, iklim değişikliğiyle mücadeleyi güçlendirmek üzere en acil ve en temel adımları içeren bir bildiri hazırladılar. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile özel oturumda bir araya gelen gençler, Türkiye’nin 2030 yılına kadar kömürden çıkış sağlayacak bir yol haritası ilan etmesi için çağrıda bulundular
Türkiye’nin 81 üniversitesinden İklim Şûrası’na katılan 209 iklim elçisi genç, hazırladıkları bildiride işletmelerin ‘Yeşil Mutabakat’ a uyum konusunda desteklenmelerinden, tarımda planlı ve satış garantili üretim modeline geçilerek suyun verimli kullanılmasına kadar kritik önerilerde bulundular. Bildiride, “İklim krizine yönelik etkili ve kapsayıcı bir mücadelenin verilebilmesi için siyaset üstü bir dilin kullanılması elzemdir.” diyen gençler; gerekli yasal düzenlemelerin ve mevzuat çalışmalarının yapılması, daha kapsamlı iklim değişikliği eylem planlarının oluşturulması, fosil yakıtlara bağlı kalınmayan sürdürülebilir, eşit ve yeşil bir ekonomik kalkınma planının hazırlanması için ülkemizin tüm karar alıcılarına çağrıda bulundular.
Başkentimiz Ankara önümüzdeki günlerde dünyanın ilk ekonomi ve iklim değişikliği fuarına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Ankara Ticaret Odası, Ankara Sanayi Odası, Belediyeler, Ankara Ticaret Borsası, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Organize Sanayi Bölgeleri, KOBİ’ler, yeşil finansman projeleri ile bankalar, üniversiteler ve pek çok diğer kurumun desteğiyle 30-31 Mart tarihleri arasında yapılacak olan EKO İKLİM: Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi/Fuarı, ATO Congresium’da gerçekleşecek. Zirve’de katılımcıları, iklim değişikliği ile mücadele ve çözüm yolları arayarak farkındalık oluşturacak bir program bekliyor. İklim değişikliği ve yeşil dönüşümün A’dan Z’ye ele alınacağı EKO İKLİM: Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi/Fuarı’nda; İklim Meydanı, Sektörler Meydanı, Yeşil Meydan, Kampüs Meydanı, Yeşil Fikirler Meydanı ve Söz ON’ da Meydanı ile geleceğin sesi olmaya hazırlanılıyor.
Karbon Nötr olarak gerçekleşecek Zirve’ye; Bakanlar, Uluslararası Konuşmacılar, Bakanlıklar, Komisyon Başkanları, Büyükşehir Belediye Başkanları, Üst Birlikler, Elçilikler, Uluslararası Örgütler, Finans Kuruluşları, Odalar ve Borsalar, Belediye Başkanları, Üst Kurumlar/Kamu Yöneticileri, Organize Sanayi Bölgeleri, Üniversiteler, Bürokratlar, Gazeteciler, Yazarlar, Sanatçılar, İş Dünyası ve Sivil Toplum Örgütleri katılacak. Zirve kapsamında -10 bin metrekarelik bir alanda- düzenlenecek İklim Fuarı’nda, doğa dostu teknolojiler ile bu teknolojilerden yararlanılarak gerçekleştirilen ürün ve hizmetler iyi uygulama örneği olarak sunulacak.
Çok sayıda ilke sahne olacak Eko İklim: Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi/Fuarı’nda Türkiye’nin Otomobil Girişim Grubu (TOGG) da yer alacak. Karbon üretmeyen çevre dostu otomobil TOGG, ülkemizde ilk kez Eko İklim Zirvesi’nde görücüye çıkmış olacak.
Sayın Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz yılın Eylül ayı sonlarında, “Madem iklim değişikliği insanlığın geleceğini tehdit etmektedir, elbette Türkiye bu meselede öncü rol üstlenecektir” demişti. Gençlerimiz ile kurum ve kuruluşlarımız, belli ki bu sözün izinden gidiyorlar…
Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…
Not: Bu yazıyı hazırlarken, mevcut bilgilerimi Hürriyet Gazetesi’nde çeşitli tarihlerde yer almış haberlerden yararlanarak pekiştirdim.
Paylaş