Biliyorum çocuk kitabı ama ben daha yeni okudum. Charlie’nin Çikolata Fabrikası’ndan söz ediyorum. Kitabın, Johnny Depp’li sinema uyarlaması geçen hafta ABD’de 55,4 milyon dolarlık gişeyle sükseli bir giriş yaptı.
Neyse, konumuz şu: Çikolata fabrikasının sahibi Willy Wonka, rakip üreticilerin casusları sırlarını çaldığı için bütün işçilerine yol veriyor, kapıya kilidi vuruyor. Ve deli dolu fabrikasında Umpa Lumpa adlı küçük adamları çalıştırıyor. Wonka üşütük, kitap fantastik. Ancak gerçek çikolata dünyası da daha farklı değil. Nestle’den Mars’a büyük üreticilerin, reçete casusluğuna karşı aldığı önlemleri görünce, bütün çikolatacıların üşütük, sanayinin de fantastik olduğunu düşünüyorsunuz.
Roald Dahl, Tim Burton ve Johnny Depp. Dahl’ın bütün kitapları. Tim Burton’dan Noel Gecesi Kabusu ve Beterböcek. Burton ve Depp’ten Edward Scissorhands. Dahl, Burton ve Depp’ten Charlie’nin Çikolata Fabrikası.
Bunlar Sırma’nın (kızım) idolleri.
Tim Burton’un Charlie’yi, hem de Johnny Depp’le çektiğini öğrendiğinden beri yerinde duramıyor. Heyecanı bana da bulaşıyor ve film geçen hafta ABD’de vizyona girince oturup kitabı okuyorum.
Tanrım, Roald Dahl çikolata düşkünlerini nasıl tatlı düşlere sürüklüyor! Eritilmiş sıcak çikolatadan nehirler, yumuşak nane şekerinden çimenler, yalanabilen duvar kağıtları, çikolatalı süt veren inekler, az harçlık alan çocuklara tükenmez şekerler, tadı bitmeyen çikletler, erimeyen dondurmalar. Biraz ürkünç ama yiyince aynı tatta saç çıkaran şekerlemeler, milyonlarca parçaya bölünerek televizyon ekranlarına gönderilen çikolatalar, düşmanlar için patlayan, çok konuşan anne-babalar için çene yapıştıran şekerler, sınıfta yemek için görünmez çikolatalar...
Dünyanın en nefis çikolatalarını üreten Bay Willy Wonka, sırları, casuslar tarafından çalındığı için bütün işçilerini çıkarıp, fabrikayı dış dünyaya kapattıktan sonra bir piyango düzenliyor. Milyonlarca çikolata paketi arasından beş adet altın bileti bulan beş çocuğu, sürprizlerle dolu fabrikasında ağırlıyor. Çocuklar; obur Augustus, şımarık Veruca, sürekli çiklet çiğneyen Violet, TV manyağı Mike ve yoksul mu yoksul Charlie. Fabrika turunda oburu borular yutuyor, şımarık olanı fabrikada fındık kırıcı olarak çalışan sincaplar içi boş diye çöpe gönderiyor, çikletçi böğürtlen rengine dönüyor, TV’ci bir cüce olarak ekrana ışınlanıyor. Defolu karakterler elenince fabrika da Charlie’ye kalıyor.
Konu akışı fantastik görünse de gerçekle çok yakın dirsek teması var. Dahl’in kendisi bir çikolata tutkunu. Bu tutkudan doğan Willy Wonka karakteri de gerçek çikolata dünyasının bir parodisi. Çikolata aleminin gerçeklerini, ‘The Emperors of Chocolate: Inside the Secret World of Hershey and Mars’ kitabının yazarı Joel Glenn Brenner’dan öğreniyoruz.
Çikolata tarifleri patentli olmadığı için, sektörün çarkları olağanüstü bir gizlilik içinde dönüyor. Patent olmadığından, sıkı bir rakibin, diğerinin son numarasını çalıp kendisininmiş gibi piyasaya sürmesi işten değil.
Alın size, Amerikan usulü hindistancevizli çikolata bar Mounds’un hikayesi. Amerikan şekerleme imparatorluğu Mars’ın atası Forrest Mars Sr., 1950’li yıllarda Mounds’un formülünü çalıp İngiltere’de Bounty markasıyla piyasaya sürüyor. Bugün Mounds halen var ama, dünyada adını bilen yok. Roald Dahl’ın çocukluk günlerinde İngiltere’nin en büyük iki çikolata-şekerleme firması olan Cadbury ile Rowntree arasında öyle bir köstebek seyrüseferi yaşanıyor ki, rakiplerin casusluk faaliyetleri efsaneye dönüşüyor. Nitekim Dahl, Willy Wonka karakterinde bu efsaneden esinleniyor.
ÇİKOLATA KRALININ BEŞ PARASIZ ÖLÜMÜ
Dahl o günlerde henüz 13 yaşındayken, Cadbury firmasının çikolata tadımcısı olarak görev alıyor. Diğer bir grup çocukla birlikte, tattıkları ürünlere 0’dan 10’a kadar not veriyorlar.
Avrupalı üreticiler icatlarını korumak için, işçilerin peşine dedektif bile takıyorlar. Firmalarla iş yapanlarla da sert maddi yaptırımlar içeren gizlilik anlaşmaları imzalanıyor. Örneğin Nestle, süt ve çikolatayı en mükemmel şekilde harmanlamanın yolunu bulduğunda, bu işlemi sadece birkaç üst düzey yönetici öğrenebiliyor. İşçiler güvenlik soruşturmasından geçiriliyor ve şüpheli bulunanlar sürekli gözetim altında tutuluyor.
Hershey, kakao çekirdeklerinin nasıl bir karışımla çikolataya dönüştüğünü sadece birkaç yöneticisinin bilmesine izin veriyor. Mars da, firmayla iş yapanlar fabrikaları ziyaret ettiği zaman hassas bölgelerde adamların gözlerini bağlıyor.
Çikolata kralları hal ve gidiş açısından da Willy Wonka kadar egzantrik.
Hershey’in kurucusu Milton Hershey, ABD’nin karamela kralı diye anıldığı 1890’larda şekerlemelerini çikolatayla kaplamaya başlıyor. 1900’de karamela fabrikasını satıp kendisini tamamen sütlü çikolata imalatına veriyor. Atık kakao yağından sabun yapma projesini kafaya takıyor, milyonlarca dolar harcıyor ama, iş yürümüyor. Çünkü sabun o kadar kakao kokuyor ki, yemeye kalkanlar oluyor. Fabrikasının yakınında Hershey adında ütopik bir kasaba kuruyor. Ancak fazla idealist olduğu için, çimler biçilmiş mi diye bahçeleri bile kontrol ettiğinden insanları bıktırıyor. Ayrıca kasabalılar havadaki çikolata kokusu yüzünden soluk alamıyorlar.
1918 yılında çok sevdiği karısı ölünce, hiç çocuğu olmadığından 60 milyon dolarlık servetini daha önce kurduğu yetimler okuluna bağışlıyor ve 1945’te 88 yaşında beş parasız ölüyor. Bugün Milton Hershey School adını taşıyan o yetimhane ABD’nin en varlıklı eğitim kurumlarından biri. Yıllık bütçesi 5 milyar dolar.
ÇİKOLATA FABRİKASININ HAYALETİ BAY MARS
Mars’ın kurucusu Forrest Mars, diz çöküp dua ederken ‘Tanrım sen Milky Way’i koru, Snickers’ı esirge’ diye yakaran, insan ilişkilerinde aksi, huysuz bir adam. İnsanları zevkin doruklarına sürükleyebilen tatlı şeyler icat ettiği halde çevresindekilere hayatı zehir ediyor. Yöneticilerine karne veriyor ve zayıf alanları ceza diye tuvalete gönderiyor. İşçilerini, bir tarafı aynalı camla gözetliyor ve ‘Çikolata fabrikasının hayaleti’ diye anılıyor. Buna karşılık çalışanlarına rakiplerinin üç katı kadar maaş ödediği gibi, kár arttıkça bonuslara boğuyor.
1930’lu yıllarda Mars çikolatasıyla esas servetini İngiltere’de yapan Forrest Mars, buradaki rakiplerine karşı takıntı derecesinde ketum davrandığı için ‘Adam sanki bonbon değil, bomba üretiyor’ diye alaya alınıyor. Yılda 18 milyar dolar kazanan bir şirketin patronu olarak, şımarık büyümesinler diye çocuklarına yıllarca çikolata bile yedirmiyor. Bu yüzden, 1973’ten beri Mars’ın başında bulunan John ve Forrest Jr. Mars, şirket yöneticilerine, babalarının adını anmalarını yasaklamışlar. Ve onlar şu anda Fortune listesine göre dünyanın en zengin üçüncü ailesi.
Gizlilik paranoyası ve huysuzluğu da babalarından devralmışlar. Şirkettekilere göre ‘zulüm’ aynen devam ediyor. Üstelik babanın bıraktığı mirası daha da geliştirmişler. Ürünlerini çalışanlarına tattırıyorlar. Ancak sadece çikolataları değil, kedi-köpek mamalarını da. Çünkü Whiskas ile Pedigree’yi de Mars üretiyor.
Depp ve Harry Potter faktörü
1990’da ölen Roald Dahl’in ünlü çocuk romanı Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nın 1971 tarihli ilk yapımında Willy Wonka’yı Gene Wilder canlandırmıştı. Tim Burton imzalı ikinci çevrimde ise Wonka rolünde Johnny Depp var. 150 milyon dolara mal olan film vizyona girdiği ilk hafta sonu 55,4 milyon dolar gişe hasılatıyla birinciliğe oturdu. Tabii filme çocuklar kadar kadınların da akın ettiğini söylemeye gerek yok. Depp faktörü... Filmin vizyona girişi, altıncı Harry Potter kitabının piyasaya çıktığı güne rastlamasa çocuk seyircilerin sayısı büyük ihtimalle daha fazla olacaktı. ABD’de 24 saat içinde 6,9 milyon adet satan kitabı alan çocuklar sinemaya gitmek yerine eve mıhlanıp kitaba gömüldüler.