Kohl'ü nasıl bilirsiniz? 16 senedir başbakanlık eden, geldiği ırkın genetik yapısına uygun iri kıyım bir Alman. Yunanistan'ın ağzı bozuk Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos'a göre ‘‘cüce beyinli bir dev’’. Alman karikatüristlere göre, şişko ve aptal bir armut. (Kohl sözcüğü Almanca'da lahana anlamına geldiği halde Başbakanı armutla özdeşleştiriyorlar, çünkü armut boş kafayı sembolize ediyor)Kohl'le uzun süre yakın dostluk sürdüren Başbakan Mesut Yılmaz'a göre ise bizi Avrupa Birliği'ne aldırmayan ve Hitler'in Lebensraum hayalleri peşinde koşan adam. Yani genelde olumsuz yansımaları olan bir kişilik Alman Başbakanı. İstanbul ziyareti sırasında günübirlik takip ettiğim, Almanya'da Federal Meclis'te konuşma yaparken izlediğim Kohl ise alabildiğine şen, esprili, cüssesiyle bütünleşen matrak ruh haliyle babacan bir politikacıydı.Biz Türklerin fazla hazetmediği Kohl, önümüzdeki pazar günü siyasi hayatının en kritik dönemicine giriyor. 68 yaşındaki Kohl, nispeten genç Sosyal Demokrat Gerhard Schröder'le (54) seçim sandığında kozlarını paylaşmaya hazırlanıyor. Anketlerdeki son duruma göre Kohl puan farkını dramatik bir şekilde kapatıyor. Schröder'in partisi SPD yüzde 41; Kohl'ün CDU'su ise yüzde 38'lik desteğe sahip. Kohl sadece iki hafta içinde tam üç puanlık ilerleme kaydetti. Yani 16 yıllık liderliğine rağmen halk arasındaki kredisini yitirmiş değil. Üstelik de ülkenin en büyük sorunu olan işsizlik oranı yüzde 10'lara yükseldiği halde. Peki nedir bu başarının sırrı?İngiliz BBC2 Televizyonu'nun ünlü liderler ve Alman mizah ustalarıyla yaptığı söyleşiler, Kohl'ün kişiliğiyle ilgili şaşırtıcı ipuçları veriyor. Bir kere karikatüristler, alay ettikleri aptal armut tipinin sevimli bir figüre dönüştüğünü düşünüyorlar. Ayrıca Kohl'ün çoğu orta sınıf Alman gibi şişman olması da sempatik etki yaratıyor; gırtlağını tutamayan bu adamı, ‘‘İşte bizden biri’’ diye seviyorlar. Kohl onca alaycı saldırıya maruz kaldığı halde sürekli hoşnutluk hissi duyabilen bir insan. Internet'teki web sitesinde şu satırlar yer alıyor: ‘‘Ben kolay tatmin olurum. İnsan Almanya'da başbakan olunca süprüntü muamelesi görür, aşağılanır, alaya alınır. Bütün bunların en iyi örneği benim diye düşünüp, mutlu oluyorum.’’Çeşitli dönemlerde Kohl'le birlikte çalışan dünya liderlerine gelince; hepsi de Alman lideri son derece şakacı ve karizmatik buluyor ve ‘‘büyük adam’’ diye niteliyorlar. Siyasette kişisel dostluklara büyük önem veren ABD eski Başkanı George Bush, ‘‘Helmut'la birbirimize güveniyor, çok iyi geçiniyorduk. Birlikte müthiş eğleniyorduk’’ diyor. Sovyetlerin son lideri Mihail Gorbaçov ise şöyle bir Kohl portresi çiziyor: ‘‘ Kocaman yürekli bir adam. O bildiğiniz soğuk ve rasyonel Alman kafasına sahip değil. Duygusal bir insan. İyi içkiden anlaması da hayatı sevdiğini gösteriyor.’’İsrail eski Başbakanı Şimon Peres ise Kohl'ün battal cüssesinden hayli ürkmüş görünüyor: ‘‘Öyle devasa, öyle büyük duruyor ki, insan onun yanında kendini minyatür gibi hissediyor. Ama, tam bir can yoldaşı.’’Eski İngiliz Başbakanı John Major da dönüp dolaşıp ‘‘eğlence’’ faktörünü vurguluyor; ‘‘Görüşmelerimizde adı geçen kişilerle ilgili fıkra ve anekdotlar anlatıp dururduk. Çok eğlenirdik. Bir tek kusuru vardı, yemeklerde bana sürekli olarak domuzun idrar torbasını yedirmeye çalışırdı. Ben de kibarca reddederdim. O nesneyi iştahla yediğini gördükçe dehşete düşerdim.’’Burada Major'ın küçük bir yanılgısı var. Kohl'ün favori yemeği içi patatesle doldurulmuş domuz işkembesi; hayvanın idrar torbası değil. Hazır yeri gelmişken Kohl'den yemekle ilgili küçük bir itiraf: ‘‘Geceleri uyandığımda hükümeti değil, sadece yemek yemeyi düşünürüm...’’İktidarın anahtarı küçük partilerALMAN seçimlerinde sadece iki partinin parlamentoya giriş garantisi bulunuyor; Yüzde 5'lik ülke barajı nedeniyle, Kohl'ün Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve Sosyal Demokrat Parti (SPD). Ancak her iki partinin de tek başına iktidara gelemeyeceği kesin. Bu nedenle üç küçük partinin elde edeceği seçim sonuçları koalisyonun kaderini belirleyecek. Anketlere göre Hür Demokratlar (FDP), Yeşiller ve Doğu Alman Komünist Partisi'nden türeyen Demokratik Sosyalizm Partisi'nin (PDS) oyları baraj cıvarında dolaşıyor. Yani meclisteki oy dağılımına göre ya CDU-FDP koalisyonu devam edecek, ya da SPD ile Yeşiller ortaklık kuracak. Küçük partiler meclise giremediği takdirde CDU-SPD arasında ‘‘Büyük Koalisyon’’ kurulması da söz konusu. Kohl, bu formülü kesinlikle dışlıyor, ancak partisi büyük koalisyona sıcak bakıyor.