Avrupa Şampiyonası’nda çimlerin yüzde 75’i poa pratensis, yüzde 25’i de lolium perenne. Birinci grup çime Kentucky bluegrass da deniyor.
Geç büyüyor ama çok dayanıklı. Üzerinde ter ter tepinmeye müsait. İkincisi çabuk büyüyor, derin, parlak ve doymuş bir yeşil. TV ekranlarında güzel görüntü veriyor. Bizim İsviçre maçını oynadığımız Basel’deki St. Jacob Stadı’nın zemini o mal işte. Çimlerin nerede yetiştirildiği bir sır. Çünkü kupayı kazanan takım taraftarlarının hatıra parça almak için çim yetiştirme mahallerini basmasından endişe ediliyor. İsviçre sahaların son kontrolünü Arsenal’in dünyaca ünlü "bahçıvanı" Paul Burgess’e yaptırmış. Emirates Stadı’nın şahane zemininden ötürü İngiltere’de yılın çim saha uzmanı seçiliyor Burgess. Peki dünya kupalarının çim manzarası da böyle mi? 2010’daki Dünya Kupası Güney Afrika’da, bir sonraki de Brezilya’da oynanacağı için farklı mevsimler ve iklimler söz konusu. FIFA Başkanı Blatter, yapay çim taraftarı. Blatter’e göre futbol sahalarının geleceği yapay çimde. İşte bu nedenle 2010’da poa pratensis ile lolium perenne’nin yerini polietilen ve lateks alabilir.
Bu Avrupa Şampiyonası’nda çimler bana önce pek yatılası geldi. Sonra İsviçre maçını oynadığımız Basel’deki stadın zemini o sağanakta 25 dakika içinde göle dönünce, lök diye suya çöken toptan gol de yiyince, nereden geliyor bu çim diye araştırdım. Almanya’dan geliyormuş. Hessen eyaletinin Alsbach-H?hnlein bölgesinden. Kupanın Avusturya yakasındaki Klagenfurt Stadı’nda da aynı çimler serili.
Yetiştirici Thomas Büchner. Ona, çimlere fısıldayan adam da diyorlar. Çimi ekerken, gübrelerken ayın evrelerine göre davranıyor. Çimlerle konuşuyor, sonra bir yaşına geldiklerinde duygusallık bitiyor, ticaret faslı başlıyor. Çimler, makinelerle tarladan soyuluyor, devasa rulolar haline getirilip zeminine serileceği sahalara doğru yola çıkarılıyor.
Thomas Büchner, Avrupa’da çimine başvurulan sayılı yetiştiricilerden. Bu seferki kupada da Basel ve Klagenfurt’un zeminini o vermiş. Çimin Latince adı, lolium perenne. Yaz aylarında oynamaya müsait olması için, kışın fazla beslenmemesi gerekiyor. Aksi takdirde bahar geldiğinde pek nanemolla oluyor. Hastalık, mantar kapabiliyor. Aç kalması da doğru değil, yine mantar tehlikesi hasıl oluyor. İşte o zaman televizyonda hiç iyi görüntü vermiyorlar. En fotojenik çim, sarımtrak ya da zehirimsi olmayan, maviye çalan doymuş yeşil tonundaki çim. Bunun için sürekli demirle beslemek gerekiyor.
Çim dediğiniz şey temelde hayvan yemi. Bu durum Avrupa Şampiyonası çimleri için de geçerli. Dayanıklı sağlam bir zemin için en ideal çim, poa pratentis. Kış şartlarına dirençli, yoğun, üzerinde tepinmeye toleranslı bu çim çok yavaş büyüyor, koyu yeşil rengiyle göz kamaştırıyor. Bu Avrupa Şampiyonası’nda da zeminlerin yüzde 75’i poa pratentis, yüzde 25’i lolium perenne.
ÇİM PROBLEMLERİ
Modern stadlarda zemin bol ışık ve hava alamadığından ömürler kısalıyor. Yerden ısıtma sistemleri de çimin doğal dengesini bozuyor. Bu nedenle çimin kışın dinlendirilmesi gerekiyor. Ancak liglerin zamanlaması, bu botanik zorunluluğa izin vermiyor. Yapay ışıklandırma ve alttan havalandırma, yeni zemin döşemekten daha pahalı olduğu için, çimin ancak bir yıllık ömrü bulunuyor.
Sert krampon darbelerinde ve düşmelerde toprak parçalarının uçuşması doğal, ancak çimin kalıp kalıp sökülmemesi gerekiyor. Bu kök kütlesinin yeterli olmadığını gösteriyor. Düşen futbolcunun formasının yeşile boyanması da bir başka çim problemine işaret ediyor. Bitkinin hücre duvarları yeterince sağlam değilse, mineraller eksikse çimin yeşili formalara geçiyor. Bu durumda kalsiyumla beslemek gerekiyor.
Avrupa Şampiyonası’ndaki çimlerin bir sırrı var; nerelerde yetiştirildikleri. Fanatik taraftarlarla vandalların korkusundan. Çimlerin boy attığı tarlalar, otoyol kenarlarında bir yerlerde. Ama acaba hangi tarlada? Söylendiğine göre bu tarlalar da birer futbol sahasını andırıyor, ancak çizgileri yok. Bu sahaların yeri bilindiği takdirde, Alman Milli Takımı’nın her zaferinden sonra taraftarların buralara akın edip hazır çimi parça parça sökmesinden korkuluyor. Almanya’daki sahalardan penaltı noktası ve çevresi defalarca sökülmüş. 2006 Dünya Kupası finalinin oynandığı Berlin’deki stadın çimleri de 75 Euro’dan parça parça satılmış.
HALI SAHADA DÜNYA KUPASI
UEFA henüz yapay çim üzerinde turnuvalara izin vermiyor. Bu nedenle İtalya’nın Hollanda’ya 3 - 0 yenildiği maç, normalden 27 cm daha yüksekte oynandı. Çünkü Bern’deki Stade de Suisse’in sahasında yapay çim var. Kupa için bu saha üzerinde doğal çim örtüsü geliştirildi.
FIFA Başkanı Sepp Blatter ise sıkı bir yapay çim taraftarı. Stad zeminleri yeterince hava ve ışık alamadığı için ve her iklim koşulunda oynamaya elverişli olduğundan yapay çime geçilmesi için uğraşıyor.
2010 Dünya Kupası’nın Güney Afrika kışında oynanacak olması nedeniyle doğal çim zeminde problem çıkabileceğini söylüyor. Halı sahaya karşı direniş olduğu için de "Futbolun geleceği yapay çimde. Buna karşı çıkanlar, sadece üzerinde oynamamış olanlar" diyor.
O kişilerden biri de UEFA Başkanı Michel Platini. Doğal zeminin futbol kalitesini kısıtladığı durumlarda yapay çim kullanılmasını destekliyor, ancak öncelikli tercihi doğal çim, çünkü hep onun üzerinde oynamış. Ama Afrika’da su sıkıntısı olduğu için, kıtanın futbol geleceğinde yapay sahaların göründüğünü de teslim ediyor.
FIFA’nın "Win in Africa with Africa" projesi çerçevesinde, Güney Afrika hariç, 53 Afrika ülkesinde yapay sahalar oluşturuldu. Bunların her biri 160 bin dolara mal oldu. Blatter’in kafasında, kıtayı yapay sahalarla donatarak Afrika futbolunu yükseltmek var.
2010 Dünya Kupası’nda hangi tür çim kullanılacağına ise önümüzdeki yıl Güney Afrika’da oynanacak Konfederasyon Kupası’ndan sonra karar verecek FIFA.