Etinden sütünden faydalanacağım hayvanın, insanca bir yaşam sürmesini istemek açıkçası bana biraz ikiyüzlüce geliyor.
Ama, şimdi böyle bir trend var. Kesimlik hayvanlara insanca muamele için baskı uygulayan ABD’deki hayvan hakları savunucuları, şimdi de tavukların insanca yumurtlamasını istiyorlar, çünkü kümeste barınan tavuklar kanatlarını rahat açamadığı, tüneyecek yer bulamadığı için strese giriyor. Bu nedenle bazı süpermarket zincirleri, fast food’cular, üniversite ve şirket kafeteryaları, kümes yumurtalarını almıyor. İlle de kümes dışı ortamda yumurtlanmış yumurtaları istiyorlar. Hatta California eyaletinde, 2008 başkanlık seçimi için oy kullanılırken, "eyalette sadece özgür tavukların yumurtalarını mı satalım" diye referandum sorusu da olacak. Avrupa’da ise kümes dışı yumurta üretimi için, geleneksel ve modern yöntemleri kıyaslayan binlerce sayfalık araştırma raporu hazırlanmış. AB araştırmalarına göre özgür yumurtlama olayı pek de insanca değilmiş. Çünkü tavuklar osteoropoz oluyormuş, serbest ortamda atlayıp sıçrarken kemikleri kırılıyormuş.
Türkiye yılda 14 milyar adet sofralık yumurta üretimiyle dünyada 14’üncü sırada. Şimdi yumurtanın kolesterolsüzü, organiği filan da var.
Peki o yumurtalar çıkarken tavuklar yaslı mı, şen mi? İşte bütün mesele bu.
Ama tabii ki gündemde böyle bir mesele yok.
Kurban Bayramı yaklaştığı için beş-on gün içinde kurban kesimini tartışmaya başlayacağız. Belediyeler kesim yeri gösterecek ama, ortalık yine mezbahaya dönecek. Danalar caddelerde koşacak, kasaplar yaralanacak, hayvanseverler isyan edecek vs.
ABD’deki hayvan hakları örgütleri de kesimlik hayvanlara eziyet edilmemesi için yıllardır mücadele veriyor. KFC’nin tavuklarını aldığı tesiste, hayvanların duvarlara fırlatıldığı video görüntüleriyle kanıtlanınca ortalık nasıl da ayağa kalkmıştı. Fast food zincirleri tedarik işinde artık daha dikkatli.
Son iki yıldır ise hayvan hakları savunucularının gündeminde yumurta tavukları var. Humane Society, 2005 yılında, tavukların kümes dışında (cage free) özgürce yumurtlaması için kampanya başlattı. İki yıl içinde gelinen nokta şu. Whole Foods süpermarket zinciri sadece "cage free" yumurta satıyor. Üniversite kantinleri, bazı otel zincirleri ve Google gibi büyük şirketlerin kafeteryalarında da sadece "cage free" yumurtalar kullanılıyor. Dondurma üreticisi Ben and Jerry’s ve Burger King "cage free" yumurtaya geçiş yaptığını ilan etti. Ancak üretim henüz yeterli düzeyde olmadığı için topyekûn özgür yumurtalara geçiş biraz zaman alacak.
Bazı şirketlerin etik yumurtaya geçişi, rakipleri de köşeye sıkıştırıyor. Örneğin Humane Society, geçenlerde "Wendy’s de cage free yumurtaya geçsin" diye gazete ve radyolara ilanlar verdi. Ayrıca ünlü şeflerden Wolfgang Puck’u da, özgür yumurtaların diğerlerine göre daha lezzetli olduğu konusunda ikna etti. Lokantaları, catering servisleri ve yemek kitaplarıyla 360 milyon dolarlık gıda imparatorluğunun başında bulunan Puck, artık sadece "Humane Farm Animal Care" sertifikalı yumurtalardan alıyor. Bu sertifika, tavukların özel ve insanca muamele gördüğünü garantiliyor.
Aslında yumurtanın görünümü ve tadı, tavuğun yaşı ve yemiyle bağlantılı. Ancak şimdi genel kanı, özgürce yumurtlanmış yumurtaların daha kaliteli olduğu şeklinde.
Humane Society’nin niyeti, kümes yumurtalarını topyekûn yasaklatmak. Bu amaçla California’da imza topluyorlar. Yeter sayıya ulaştıkları takdirde, 2008 kasımındaki başkanlık seçiminde yumurta sorunu da referandum sorusu olarak oylanacak. Özgür yumurtalara "evet" oyu çıkarsa California’daki 19 milyon yumurta tavuğunu kümes dışına taşımak gerekecek.
ABD’de yumurta piyasasının yıllık hacmi 6 milyar dolar. Modern üretim yumurtalar piyasanın yüzde 5’ini oluşturuyor, ancak piyasadaki payın artış hızı çok yüksek. "Cage free" yumurtaların toptan fiyatı normal yumurtadan daha pahalı. Üreticiler daha pahalı etik yumurtanın yeterince alıcısı olacağından kuşku duyduğu için kümesten açık ortama geçiş operasyonlarında biraz tereddütlü. Bu işin hem maliyeti var, hem de altı aylık bir zaman alıyor.
AÇLIK VE YAMYAMLIK
Tavukların özgür ortamda bulunması ille de çok sağlıklı olacakları anlamına gelmiyor. Üreticilere göre tavukların açık alanda bir arada tutulması açlık, hastalık ve yamyamlığa yol açabilir. Uzmanlara göre de tavukları özgür bırakmak önemli sağlık risklerini beraberinde getiriyor. Avrupa Birliği’nde yapılan araştırmalar şunu gösteriyor: İki yıllık yumurtlama ömürleri içinde özgür tavukların kümes tavuklarına göre ölüm oranı iki kattan fazla. Hem tavuklar arasında, hem de tavukların kendi gübreleriyle teması arttığından hastalık daha çabuk yayılıyor. Ayrıca dev ahırlarda serbest bırakılan tavuklarda kemik erimesi de (osteoporoz) çok yaygın. Bu nedenle de atlayıp sıçrarken kemiklerini kırıyorlar.
Buna rağmen tavuklara yönelik etik trendi durdurmak artık mümkün değil.
İngiltere’de, etik hayvansal gıda satan süpermarket zincirleri her yıl ödüllendiriliyor, kötü muamele gören hayvanların etini, sütünü, yumurtasını satanlar ise afişe ediliyor, tüketicilere "o marketten uzak durun" diye uyarılar yapılıyor. Özgür yumurta satmak da derecelendirmede önemli rol oynuyor.
Çiftlik hayvanlarına şefkatli yaklaşım için mücadele veren Compassion in World Farming (CIWF) geçen hafta yine geleneksel ödüllerini dağıttı, birinin de ipliğini pazara çıkarttı. Sadece "cage free" yumurta satan Marks & Spencer’in süpermarket bölümü 2007’nin en şefkatli işletmesi seçilirken, İngiltere’nin ikinci büyük market zinciri Asda, hayvanlara karşı zerrece merhamet göstermediği, tüketicinin hislerini umursamadığı gerekçesiyle yerden yere vuruldu. Dünyanın en büyük süpermarket zinciri Wal-Mart’ın yan kuruluşu olan Asda hakkında zehir zemberek bir rapor yayınlandı. Etik marketler liginde en alt sıraya düşen Asda şimdi hayvanları çok sevdiğini kanıtlamaya çalışıyor.