Gerçek erkekler futbol oynar erkek olamayanlar bira içip futbol seyreder

İngiltere’de yapılan bir araştırma bu sonucu vermiş. Aslında buna "pozitif bilimin ürünü" demek zor. Çünkü daha ziyade araştırmacıların yorumu gibi görünüyor.

Hem de iddialı bir yorum. Buna göre, erkekler erilliklerini kanıtlamak için, futbol oynamak gibi sağlıklı bir faaliyet dururken, hızlı araba sürmek, uyuşturucu ve alkol almak gibi tehlikeli işler yapıyor. Kendi yetersizliklerini yeterince erkek olamamalarını telafi etmek için de bira içip TV’de futbol seyrediyorlar. Teori fazla sağlam görünmüyor. Çünkü şu sorular ortaya çıkıyor: Gerçek erkekler ya alkolik ya da futbolcu mudur? Futbolu ve alkolü sevmeyen erkekler, aslında kadın mıdır? Ayrıca hızlı araba süren, uyuşturucu ve alkol kullanan kadınlar, erkek midir? Futbol seyreden kadınların gerçek cinsiyeti nedir?

’Patates çuvalı erkekler" ayı dün başladı. Almanya’daki Dünya Kupası boyunca dünya sathında milyonlarca erkek bira içip ekrana bakacak. Tabii biz de bakacağız ekrana ama, ille de bira içerek değil.

"Biz" derken, kadınları kastediyorum, kupada olmadığımız halde ekrana bakacak Türkleri değil.

Alınan tüm önlemlere rağmen kupa günlerinde bir başka vukuat daha yaşanacak. Maç ortamlarına şişenin dibini görmeden giremeyen İngiliz taraftarlar mutlaka taşkınlık yapacak. İngiliz kamuoyunun görüşü böyle. Bu nedenle sabıkalı maç taşkınlarının pasaportları toplandı; diğerlerine de Almanya’da maç izlerken Hitler selamı verip "Sieg Heil" demeyin diye uyarılarda bulunuldu ki, bu sadece Almanlar alınır diye değil. Hitler’i hatırlatıcı davranışlarda bulunmak Almanya’da suç olduğundan.

İşte yaklaşan kupadan ilham alan İngiliz Sussex Üniversitesi bir psikoloji araştırması yapmış ve erkekler futbol seyrederken neden içki içer sorusunun yanıtını aramış.

Dünya üzerinde, futbol ile alkolü İngilizler kadar bağdaştıran bir başka ulus olduğunu sanmıyorum. Bu nedenle de araştırmanın İngiltere’de yapılması çok doğal. Ancak araştırmacılar elde ettikleri sonuçları, sadece İngiliz ulusuna değil, dünya çapında tüm erkek milletine mal etmiş görünüyorlar. Çıkardıkları sonuç şu: Maç seyrederken bira içen erkekler, yeterince erkek olup da kendileri sahada top koşturamadıklarından, bunu telafi etmek için kendilerini alkole kaptırıyorlar.

Dr. Richard de Visser başkanlığındaki ekibin 18-21 yaş grubu arasında yaptığı "Erkeklik ve Sağlık" başlıklı araştırma, gençlerin erkekliği nasıl algıladığını ve bunun sağlıklarını nasıl etkilediğini ortaya çıkarmayı hedefliyor.

Gençlerle yapılan söyleşiler, erkekliği üç kriterle değerlendirdiklerini gösteriyor: Kadın, alkol ve spor. Gerçek bir erkek olmak için bu üç alanda başarı göstermek gerektiğine inanıyorlar. Ve bu üç alandan birinde başarılı olamayan, diğer iki alanda aşırıya kaçarak gediğini kapatmaya çalışıyor.

Örneğin sportif varlık gösteremeyenler, yüklü dozda içkiye başvuruyor.

Bu durumda bazıları, erkek kimliğini spor yaparak olumlu bir davranışla ifade ederken, diğerleri sağlıksız bir erkek davranışı içine giriyor.

Bu yorumu taraftar şiddetine adapte etmek de mümkün. Sportif faaliyet gösteremeyen fanatik taraftarlar, tipik bir erkek davranışı olan şiddete başvurarak, erkekliğinin eksik tarafını kapatmaya çalışıyor.

Kendilerini kanıtlamak için başka riskli davranışlarda da bulunuyorlar. Uyuşturucu kullanıyor, rastgele korunmasız seks yapıyor, tehlikeli biçimde araç sürüyorlar. Bunların tamamı ölüm riski içeriyor.

Ancak bu teoriden çarpık bir sonuç çıkıyor. Erkekler iki gruba ayrılır: Gerçek erkek olup spor yapanlar ve yeterince erkek olamadıkları için içki içip, şiddet uygulayanlar, trafik canavarı kesilenler. Şöyle de ifade edebiliriz: Erkekler ya futbolcudur, ya da musibet. Bu mantık silsilesini devam ettirdiğimiz takdirde, içki içip futbol seyreden, hızlı araba kullanan kadınlar da teknik olarak erkek sınıfına giriyor.

İngiliz araştırmacılar teorilerini desteklemek için örnek de veriyorlar tabii. Sahadaki becerisini kanıtlamış bir futbolcu olan David Beckham’ın, tırnak cilalamak, saç örmek ve sarong giymek gibi kadınsı davranışlarda bulunmakta bir sakınca görmediğini söylüyorlar. Erkekliğini çim üzerinde ispat ettiğinden gayet sağlıklı yaşıyor Beckham.

Artık zaman aşımından mı bilinmez, araştırmacılar George Best vakasını unutmuş görünüyorlar. Çünkü İngiltere’nin gelmiş geçmiş en büyük futbolcularından biri olan Best aynı zamanda bir kadın fatihi ve sıkı bir içiciydi. Hem de süksenin doruğunda olduğu günlerde. Best’in alkol problemi yıllarca devam etti. Karaciğer naklinden sonra aldığı bağışıklık ilaçları yüzünden böbrekleri iflas etti ve geçen yıl öldü.

Dahası kumar da oynardı Best. Bir hikayeye göre 1970’lerin başında Best’in kaldığı otel odasına kahvaltı götüren komi, ünlü futbolcuyu yatakta dönemin Dünya Güzeli Mary Stavin’le birlikte şampanya içip, bir gece önce kumarda kazandığı binlerce sterlini havaya savururken bulmuştu.

Söz kumara gelmişken, İngiliz araştırmacıların Sergen vakasını da incelemesi gerekiyor. Sadece kumar da değil. Sergen bir söyleşide, "At, avrat, silah, kumar, içki ve gece hayatına müptela hakiki bir Türk erkeği olduğunu" itiraf etmiş, "En iyi yaptığım şey futbol ve altılı oynamak" da demişti. Sergen’in çok yetenekli bir futbolcu olduğunu herkes söylüyor. Peki sahadaki hangi başarısızlığını içki, kadın ve kumarla ikame etmeye çalışıyor? Diego Maradona da iflah olmaz bir kokain bağımlısıydı. İsviçre ve Küba’daki detoks kliniklerinde tedavi olduktan sonra kendini kurtardı, kilo da verdi.

Ancak Maradona’daki uyuşturucu illeti emekliye ayrıldıktan sonra başlamıştı.

Yani o başka bir hikaye.
Yazarın Tüm Yazıları