Paylaş
Tamamen kişisel hayaller. Küçük, salak şeyler. Hedef değil, hayal sadece.
Ama ben hedeflerden çok hayallerime inanırım!
O kadar çok hayalim gerçek oldu ki, hedefi kim takar? Ben bir de yazmaya, listelemeye inanırım.
Hayallerim gerçekleşirse de “Yaşasın oldu!” diye çek atarım.
Ve her fırsatta hayal kurarım, uyurken, yürürken, müzik dinlerken, arabada giderken,
film izlerken, duş alırken...
En sevdiğim şey!
Hiçbir zararını görmedim.
Hadi siz de yapın küçük, salak bir liste kendinize... Öpüyorum, hayallerime dönüyorum!
1) Geçen sene sigarayı bıraktım. Yapabiliyorum. Bu sene de gazlı içecekleri hayatımdan çıkaracağım. Elveda kola!!!
2) Daha fazla su içeceğim. Ölene kadar, şişene kadar:)
3) Bu sene, daha mı az açık sözlü olsam? Ve kibar ve hanımefendi. Boş veeer, nasıl olsa beceremem. Kendim gibi olduğum bir yıl daha olsun!
4) Haftada iki gün pilates. Yaşasın pilates with Gerda. Yaşasın Jale ve Fatih Hoca!
5) Bir de yoga mı yapsam?
6) O zaman daha az çalışmam lazım.
7) Ama ben manyağım, daha az çalışınca mutsuz oluyorum!
8) Çok çalışınca da mutsuz oluyorum!
9) En iyisi, her sabah ormanda yürümek. İşte o beni sakinleştiriyor: Beyin duşu! Ama beynimi durduramıyorum. Sürekli abuk sabuk fikirler geliyor aklıma. Neyse yürüyünce daha az sinirli oluyorum ve kimseyi ısırmıyorum!
10) Bu sene kendimi aşmak ve korktuğum şeylerin üzerine gitmek istiyorum. Mesela minik bir lokanta açma hayalim var. Adı da ‘Mami Şnitzel.’ Annemin şnitzelleri servis edilecek. Başka bir şey yok. Mami başında duracak birkaç ay. Şimdilik haberi yok. Sonra biz işi iyice öğrenince, Mami özgürlüğüne kavuşacak. Şnitzeller gerçekten Alman usulü olacak. Az parayla açacağım. Batarsam da batarım! Bu sene başarısız olmaktan korkmamak istiyorum.
11) Acaba bir de televizyona sabah programı mı yapsam? Geceyle uğraşamam. Farklı bir sabah programı konsepti olabilir mi? Ama şarkı söyleyebilmek filan gerekiyor di mi? Ya da konuk olarak ille de şarkıcı çağırmak, ille de göbek atmak. Hayalini kurmaktan bile vaz mı geçsem? Yok ya, hayal benim değil mi, kurarım, kurarım!
12) Bilgi Üniversitesi’nde derslere devam. Geçen sene yaptığım en iyi şeylerden biri oldu. Ama bu dönem, ders vereceğim o 14 haftayı daha iyi planlayacağım. Geçen dönem acemiydim. 13 konuğumuz oldu. Daha çok pratik yaptık. Ama röportaj ‘edit’lemeyi adam gibi öğretemedim. Öğrenci sayım azalsın istiyorum, 20 iyidir. Hepsiyle tek tek ilgilenebilmek istiyorum. Daha iyi bir öğretmen olmak istiyorum.
13) Eğer her şey yolunda giderse, bu şubatta İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oluyorum. 23 sene gecikmeli olarak! Azmin elinden hiçbir şey kurtulmuyor, verdim bütün dersleri. Bir tane kaldı, onun da ocakta finali var. Şubatta kep atılamıyor maalesef. Mezun olduğumda, görgüsüzlük- mörgüsüzlük umrumda bile değil, ben kendim bir fotoğraf stüdyosuna gireceğim, havaya kep fırlatacağım!!!
14) Çenem düşük ya, bu yıl üniversiteleri dolaşıp, “Tutku duymadığın işi yapma, tutku duymadığın adamın elini bile tutma!” konuşmaları yapmak istiyorum. Gençlerle birlikte olmak iyi geliyor bana. Belki üniversitelere gitmişken, öğrencilerin önünde en sevdikleri hocalarla da sahne röportajı yaparım.
15) Ve Yarım Kalan Hayatlar. Bu sene kim tutar bizi!!! Haftanın bir gününü ‘Yarım Kalan Hayatlar’ projelerine ayıracağım ve Instagram’la birleştirip elimden geldiği kadar hayatı yarım kalanlara destek olacağım.
16) 2015’te check up’larımı ihmal etmeyeceğim. Ve kendime iyi bakacağım, sağlıklı kalmaya gayret edeceğim.
17) Alya’nın diş telleri iyi oldu. Bir yıl takacak. Belki ben de alt dişlerime takacağım. Kim demiş 45’te çarpık dişler düzelmez diye?
18) Diş temizliği yaptım, şimdi beyazlatma olayına gireceğim. “Dişin sarı, sarı!” dediler, burnumdan getirdiler.
19) Ne de olsa yerçekimine maruz kalan 45 yaşında bir kadınım, yüzümü de ihmal etmeyeceğim. PRP, vitamin iğneleri, lazer, mezobotoks, Allah ne verdiyse...
20) Baharda yine Bodrum. Geçen yılki detoks ilaç gibi geldi!
21) Tahtalara vurun! Alya’yla iyi anlaştığımız bir dönemdeyiz. Ergenlikte işler değişebilir ama şu anda benimle iş ortaklığı yapmak ve güçleri birleştirmek istiyormuş. Fikir ondan çıktı! “Ortak bir blog’umuz olsun” dedi. Hayal kurmaya başladık bile! Blog’umuz, ‘analı-kızlı çorbası’yla açılacak. Minik nohutlar Alya, ben ise çorbanın içliköfte gibi olan iri bölümleriyim! Nasıl da sevdiğim bir çorbadır! Blog da zaten analı-kızlı konseptinde bir şey olacak. Bir sürü eğlenceli çekim, video, yazı. Birlikte çalışacak yaratıcı arkadaşlar arıyoruz. Ve mümkünse bir sponsor :)) Ama bulamazsak da yapacağız. Az parayla. Batarsak batarız. 2015’in sloganı bu: “Batarsak batalım...” Kişisel anlamda tabii, ülkeyi tenzih ederek söylüyorum!
22) Bu yıl umreye gitmek istiyorum. Gerçekten merak ediyorum. Vatikan’ı görüp, orayı görmemiş olmak sinirimi bozuyor. Bir de iki ana görüş var. Bir hayal kırıklığına uğrayanlar, bir de “Müthiş bir deneyim, gitmelisin!” diyenler. Kendim görmek ve hissetmek istiyorum. Aslında bizim gazeteden Ayşe Baykal’la gitmek istiyorduk, çünkü o deneyimli. Bana yeni başlayanlar için umre anlatacak. İnşallah bu yıl gideceğiz.
23) Güzel uyuyabilmek istiyorum. Uyku çok kıymetli bir şey. İyi uyuyunca zımba gibi oluyorum. Kafam da iyi çalışıyor, kalbim de.
24) Sevdiğim insanları daha çok görebilmek istiyorum. “İşim var” demekten gına geldi.
25) Cumartesileri Betûl Mardin’le öğle yemekleri devam. Bizim kitap yapma hayalimiz vardı, sürekli müthiş anılar anlatıyor. En çok da aile hikâyelerine ve iş deneyimlerine bayılıyorum. Başlamıştık, yarım kaldı. Bu yıl, bazı şeyleri eksiltip, bu kitap işini ciddiye almam gerekiyor.
26) Bütün aileyi bir araya getirmeyi deneyeceğim 2015’te. Almanya kanadı, Adana kanadı, İstanbul kanadı... Aile partisi. Nasıl fikir?
27) Bir de Alya’ya sözüm var, bu yaz anne-kız trenle Avrupa’yı gezeceğiz. O “Bir ay” diyor ama bir hafta tamamdır. Sırt çantasıyla. Ucuz ucuz hostellerde kalacağız.
28) Bu yıl, ailem dışında, kimseye her hangi bir konuda söz vermek istemiyorum. Çünkü sözleri tutma fikri beni çok kasıyor. Benim hayatım değişken, kendimi hiçbir şeye bağlamak istemiyorum. Kimseyi zor durumda bırakmak da istemiyorum. Düşün yakamdan!
29) Bu sene, her ay sıkı bir kitap okumak istiyorum.
30) Hep röportaj yapmak istediğim, bir türlü yapamadığım insanlar var. Denk gelmiyor. Ama ben her şeyin listesini tutan bir manyağım! Onlarla zamansız söyleşiler yapmak istiyorum.
31) Ajandama her bir haltı not etmek istiyorum. Kutular yapıyorum ben. Aylık kutular, haftalık kutular, haftayı günlere ayırıyorum, saatlere ayırıyorum. Alt alta yapılacakları yazıyorum... Listeler, planlar bazılarına fena geliyor ama ben seviyorum. Zaten başka türlü her şeyi bir arada yapamam. Kutulara, planlara, hayallere devam...
32) Bunların hiçbiri olmasa da olur! Var olan hayatımı ve kendimi seviyorum. Yaşadığım her şey için şükrediyorum. Hepinize enerjik bir 2015 diliyorum.
Paylaş