Kürtaj devlette narkozsuz özelde narkozlu

DÜN “Narkoz vermeden kürtaj yaptılar” başlığıyla bir okurumun yaşadıklarını yayınladım.

Haberin Devamı

Ve kıyamet koptu.
Yüzlerce tweet, mail aldım.
İstisnanız hepsi...
- Dehşet veren kürtaj hikayesi.
- Tek kelimeyle vahşet!
- Olmaz böyle şey!
- Bu ne ya, korku filmi gibi!
- Canlı canlı nasıl vakumlarlar!

Diyordu ve çok sert tepkiler veriyordu.
Bana da “insanlık dışı” ve “akıl dışı” geldi.
Hiçbir kadın zorunlu değilse kürtaj olmak istemez.
Hiç kimse güle oynaya kürtaja gitmez.
Kürtajı, şımarıklık olarak değerlendirmek son derece insafsızca bir yargıdır.
Zaten bin bir türlü acıyla kürtaj olmaya giden kadının, bir de kürtaj sırasında böyle bir felaket yaşaması, ceninin canlı canlı vakumlanması nasıl bir zihniyettir?
İnsanın kafasını karıştırmaz mı, kürtajdan caydırmak için mi böyle yapılıyor acaba diye...
Düşünsenize devlet hastanelerinde on haftanın altındaki kürtajlar narkozsuz yapılıyor, ama zaten on haftanın üstüne izin yok.

Haberin Devamı

Kürtaj devlette narkoz verilmeden, özel hastanelerde ise narkozlu yapılıyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
MESAJINIZI YAZIN YAYINLAYALIM


*

Ama ne yazık ki bu durum, bizim ülkemizin gerçeği...
Rezalet ya da korku filmi demek hiç bir şeyi değiştirmiyor.
Böyle.
Meğer devlet hastanelerinde kürtajlar çoğunlukla narkozsuz yapılırmış.
Hep öyle yapılmış, hala da öyle yapılıyor.
Bu da bize kapak oldu!
Bana ve bu habere şaşıran, “Aman Allah’ım!” diyen, yüzlerce, binlerce insana.
Demek ki biz, başka bir Türkiye’de yaşıyoruz. Demek ki bizim tanıdıklarımız, bizim çevremiz hep özel’de kürtaj olmuşlar ki haberimiz yok böyle bir gerçekten.
Özel hastanelerde kürtaj sırasında narkoz kullanılıyor, gebelik 10 haftanın altında olsa bile.
Devlet hastanelerinde ise öyle değil.
Sebeplerini aşağıda okuyacaksınız.
Bu konuya devam edeceğim ve sizin görüşlerinize de yer vereceğim.
Ayrıca dün “Kürtaj Haktır Kadının Kararıdır Platformu” kadınlarıyla görüştüm. Önümüzdeki günlerde, enine boyuna bu kürtaj meselesine dalmak istiyorum.
Hiçbir şey bizim bildiğimiz ya da zannettiğimiz gibi değil...

Haberin Devamı

İstanbul Tabip Odası Kadın Komisyonu üyesi Dr. Lale Tırtıl
5 dakikada kürtaj

Dün bir okurum,
“Narkoz vermeden kürtaj yaptılar” diye yaşadıklarını yazdı. Ben de yayınladım.
- Evet okudum.
Tabip Odası Kadın Komisyonu üyesi bir hekim olarak, anlattıklarının gerçekliği konusunda herhangi bir şüpheye düştünüz mü?
- Hayır asla. Okurunuz tamamen gerçekleri anlatıyor. Hiç şüphe duymadım. Çünkü yıllardır olan bir şey bu. Yeni değil. Devlet Hastaneleri’nin çoğunda MR sırasında anestezi yok.
/images/100/0x0/55eb5d11f018fbb8f8bc4f45MR ne?
- 10 haftanın altındaki gebeliklerdeki kürtaja verilen isim. 10 haftanın üstü gebeliklerde bir küretle girersiniz, ucu metaldir, onunla kazırsınız. 10 haftanın altında ise kazımaya, küretaja gerek yoktur çünkü cenin çok küçüktür.
Ama yine bir boru sokuluyor.
- Tabii, tabii.
Vakumlanıyor mu?
- Evet.
Ağrı olmuyor mu?
- Oluyor.
O sırada neden narkoz kullanılmıyor?
- Devlet hastanelerinde prosedür böyle. Zaten kullanılmazdı. Şimdi de kullanılmıyor. Özel hastanelerde ise kürtaj esnasında, on haftanın altına, üstüne bakılmaksınız narkoz veriliyor. Tabii ki hastayı daha rahatlatan bir şey. Burada söz konusu hekim, benim için kusurlu. İyi bir uygulama yapmamış. Meslek örgütü ve Tabip Odası Kurulu işlem başlatabilir. Doğrusu şu olmalı: Hekim, önce ne yapacağını anlatacak. Hastayı yapılacak şeye hazırlayacak...
Yani okuruma, kürtajın narkozsuz gerçekleşeceğini söylemeliydi, öyle mi?
- Kesinlikle. Hekimin bir görevi de hastasını aydınlatmaktır. “Ben senin bedenine şunu yapacağım” demeliydi, “Sen de bunları bunları hissedeceksin.” Üslubunun da düzgün olması gerekiyor. Bir hekim, insanı rencide edecek, cinsiyetçi, aşağılayıcı bir tutum gösteremez.
“Etek tıraşı ol, etek giy” bunlar ne anlama geliyor?
- Hastanın işinin çabucak bitirilmesi nedeniyle, yer yer kimi kliniklerde, muayene süresi 5 dakikaya indi. Hekimin çok hızlı çalışması gerekiyor. Ne istiyor? Kürtaj mı yapacak? Hasta temiz olsun, üzerindeki eteği yukarıya sıyırsın, çıkartmakla bile uğraşacak vakit yok. Üstünü değiştirmesi bile vakit kaybı. Bu sırada, dışarıdaki insanlar bekleyecek. Kişi başına düşen vaktin tıbbi bakımdan bu kadar azaldığı bir ülkede, bir hekim, hasta memnuniyetine ne kadar dikkat edebilir ki? İşte bu kadar. Hepsi çok hızlı çalışmak zorunda. Randevuyu hekim vermiyor, sistem veriyor.
Korkunç bu anlattıklarınız...
- Öyle. Yine başka bir devlet hastanesinde kadın doğum muayenesine beş dakikada bir randevu veriliyor. İnternete randevu almak için girin, 11:15 bir randevu, sonraki 11:20. Kendinize boş olan zamanı işaretliyorsunuz...
Ne yani! Kürtaj o 5 dakika içinde mi olup bitiyor?
- Ne yazık ki evet! O yüzden
etek, etek traşı vs gibi şeyler talep ediliyor. Zaman kaybetmemek için. Üzücü ama böyle.

Operatör Dr. Berra Önsoy Gidemez
Halk arasındaki adı: CANLI CANLI KAZIMA

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb5d11f018fbb8f8bc4f47Bir kadın doğumcu olarak okuduklarınız sizi şaşırttı mı?
- Hayır. Çünkü devlet hastanelerinde bu tür müdahalelerde anestezi verildiği zaten pek görülmemiştir. O yüzden pek çok hastam, "Arkadaşımı canlı canlı kazımışlar! Ben aynı şeyi yaşamamak için konu komşudan para toplayıp özele geldim" der. Tabir budur halk arasında: "Canlı canlı kazımışlar! Bağırtarak almışlar!" Ama bu dediğim gibi yeni değil. Yıllardır süregelen bir şey…
Neden peki devlet hastanelerinde de, özelde olduğu gibi on haftanın altındaki gebeliklerde narkoz verilmiyor…
- İş yoğunluğu devlette çok fazla da ondan. Uyutacaksınız, uyandıracaksınız. Anestezi verdiğiniz zaman, o gün hastanede belli bir süre müşaade altında tutmanız lazım. Diğer türlü, kaldırıyorsunuz, ağrısı da olsa, iki büklüm de olsa, perişan bir şekilde de olsa, oradan çıkıp gidiyor. Öbüründe bir yatak, bir oda vermek zorundasınız, sonra o iş için başına aneztesi doktoru ve teknisyeni dikmek zorundasınız. Tabii o zaman müdahale sayısını kısıtlamak zorunda kalacaksınız. Okurunuzun, "4'lü grup halinde içeri alındık" gibi bir ifadesi var, o kaçıncı dörtlü gruptur kim bilir. O gün belki 12, 16, 20, 24 kişi geldi. Hepsine anestezi verilse, hepsine birer müşaade yatağı tesis etmek zorundalar. Biraz da fiziki şartlar yüzünden böyle oluyor…

Haberin Devamı

KÜRTAJ TEK BAŞINA KADININ SUÇU MU?

PEKİ bu üsluba, ne diyeceksiniz: “Kocanın altına yatmayı biliyorsun ama” ya da “Hepiniz aynısınız. İlkokul mezununuz da,
üniversite mezununuz da!”
- Çok şaşırmadım. Maalesef erkek egemen bir dil hakim. O politik bir mevzu. Sanki hamile kalmak , sadece o kadının “suç”uymuş gibi. Cinsel ilişki, iki kişilik bir hadise olduğuna göre, gebelik ihtimali de iki kişinin sorumluluğunda olan bir haldir. Kadının değildir sadece. Ama sanki öyle gibi davranılıyor, bütün bedeller kadına ödetiliyor. Bu kararı kocasının izni olmadan kadının almasına bile izin verilmiyor. Oysa kürtaj haktır ve kadının kararıdır

Özel hastanelerde her şart altında kürtaj işlemi sırasında narkoz veriliyor. Devlet hastanesinde ise 10 haftaya kadar narkozsuz yapılıyor...

Yazarın Tüm Yazıları