Paylaş
Bu yıl Türk Kardiyoloji Derneği, farkındalık yaratmak için yaratıcı bir etkinlik gerçekleştirdi: “Kalbini Dinle Sen”
Kalp önemli. Bütün kötülükler, kalpsizler yüzünden oluyor. Onlardan
uzak duracaksın. Kalbini koruyacaksın. Ve temiz kalpli olacaksın.
İÇME ŞU MERETİ
Bir deeeeee (şimdi ukalalık etme zamanı) sigara içmeyeceksin.
İçme şu mereti!
Hayatın kısalıyor, pis kokuyorsun, ağzın leş oluyor, senin enerjini yiyor, sararıyorsun, tenin ten gibi durmuyor, Barbie bebeklerin lastik teni gibi suni bir renge dönüşüyor...
Bir de kardeşim sigara içenler, erken kırışıyor.
Bana artık elinde sigara olan biri, 3’üncü dünya görüntüsü veriyor.
Uçaktan iner inmez sigara yakmak isteyenler...
Havaalanlarındaki cam bölmelere tıkılıp sigara tüttürenler...
Nasıl desem biraz hüzünlü bir görüntü...
Bir şeye bu kadar ihtiyaç duymak, bağımlı olmak zaten başlı başına acıklı...
Efsane aranjör İskender Paydaş’la
BEN YİYORDUM AYOL
Haa zannetmeyin ki ben (şimdi itiraf bölümü geldi) ömür boyu anti-sigaracıydım, ben yiyordum ayol!
Alya’dan önce üç paket!
Hamile olduğumu öğrendiğim an, tamamen kestim.
Önce korktum, yapamam zannettim.
Her şeyi yapıyor insan.
Benim için dünya âleme bırakacağımı ilan etmek, yollardan biri, o zaman geri dönüş olmuyor, istemiyorsun sana iradesiz denmesini...
Ben sigaranın yerine su ikame ettim, litrelerce su içtim, aklıma ne zaman sigara gelse su içiyordum.
Murat Dalkılıç’a vokal yaparken...
BİR KORKU GELDİ
Dubai yıllarında sigarasız bir hayat sürdüm.
Ta ki İstanbul’a gelene kadar...
Ay bir stres, geri dönüyorum şehir hayatına diye...
Kendimi gerdiiim gerdiiim...
Ve bir gün baktım ki, tekrar içmeye başlamışım.
Bir buçuk sene filan içtim.
Ama tuhaf bir şey oldu, bana bir korku geldi, böyle içmeye devam edersem kötü bir şey olacak gibi hissettim.
Ama ben artık sadece kendimi düşünemezdim ki, büyümekte olan bir çocuğum vardı ve sigara içerek, onu bensiz bırakmaya hakkım yoktu, ona kötü örnek olmaya da...
YAŞA VAR OL ALYA
Ve arkadaşlaaaaar, Alya’nın talebi ve yardımıyla bıraktım.
Çünkü bana dikti gözlerini.
“Yapabilir misin anne?” dedi.
Bir şeyi bırakmak isteyen ama bırakamayan anne de olmak istemedim.
“Söz, bir daha içmeyeceğim. Önce kendim, sonra senin için yapıyorum. Bana destek olduğun için de sana teşekkür ediyorum” dedim.
Ve bir daha da asla ağzıma bile sürmedim.
Temizlendim.
Sigaradan kurtuldum.
Şu anda dişlerim, ağzım ve kalbim mis.
Ve o sanki bana kötü bir şey olacakmış hissi de kayboldu.
Herkes bırakabilir...
Bırakın!
Kendiniz için yapamıyorsanız çok sevdiğiniz biri için, başkası için yapın.
DÜNYA KALP GÜNÜ
29 Eylül Dünya Kalp Günü.
Bırakmaya niyetiniz varsa, bundan güzel bir gün olabilir mi?
Her yıl kalp sağlığına dikkat etmek için tüm dünyada kutlanıyor.
Bu yıl, Türk Kardiyoloji Derneği, Novartis işbirliğiyle kalp sağlığına dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için farklı bir etkinlik gerçekleştirdi.
“Kalbini Dinle Sen” diye şarkı.
Evet, yanlış okumadınız bir şarkı...
Sözlerini İsra Gülümser’in yazdığı, aranjörlüğünü İskender Paydaş’ın yaptığı, Murat Dalkılıç’ın seslendirdiği “Kalbini Dinle Sen” isimli şarkı Dünya Kalp Günü’nde dinleyicilere ulaşacak.
Fikri çok sevdim ve yaratıcı buldum.
Şarkı da güzel, insanın diline takılıyor.
Seveceksiniz...
Murat Dalkılıç’la bu vesileyle tanıştım.
Sıcak, doğal ve eğlenceli.
Stüdyoda birlikte şarkı söyleyince sormayın pek bir havaya girdim!
Bütün ekip ‘Kalbini Dinle Sen’ şarkısını seslendirirken...
HEP BÖYLE YARATICI OL
Şarkının içinde gerçek kalp sesleri var. Projeye gönüllü katılanlara ait kalp sesleri.
Kim mi onlar? Ece Belen Atrek, Ali Eyüboğlu, Tan Sağtürk ve Cem Arslan.
Mutlaka biliyorsunuzdur, kardiyovasküler hastalıklar hâlâ dünya çapında bir numaralı ölüm nedeni.
Bu hastalıkların büyük bir kısmı kontrol altına alınabilen, hatta tedavi edilebilen risk faktörlerinden kaynaklanıyor. Bu risk faktörlerine dikkat çekmek ve insanları daha sağlıklı bir yaşam tarzı konusunda bilinçlendirmek büyük önem taşıyor.
İşte Türk Kardiyoloji Derneği bunu yapıyor.
Ama rutin basın açıklamaları, bilgilendirme toplantıları kalbin önemini anlatmak için yeterli değil.
O yüzden böyle bir numara çektiler. Ben orijinal buldum, tebrik ediyorum.
Türk Kardiyoloji Derneği’nden her sene böyle bir yaratıcı etkinlik bekliyoruz...
KALBİNİZİ SEVİYORSANIZ...
Sigarayı bırakın... Tuzu az tüketin...
Dengeli beslenin... Hareket edin... Stresten kurtulun ve içkiyi azaltın.
Türk Kardiyoloji Derneği “Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Başkanı” Prof. Dr. Mehmet Birhan Yılmaz, katılımcıların kalbini dinleyerek ritmlerini kaydetti. İskender Paydaş da anında bu sesleri stüdyoya yansıttı.
Birhan Hoca, daha önce kalp ameliyatı geçiren Tan Sağtürk’ün kalbinin şu anda gayet iyi olduğunu söyledi. Ama radyocu Cem Arslan’ın kalbini dinleyemedi. Çünkü sürekli konuşuyordu! Bu arada Cem Arslan Best FM’deki programında her gün bir kişiye sigara bıraktırıyormuş. Arayanlara şerefi ve namusu üzerine sigarayı bırakması için söz verdiriyormuş. Çok da iyi geri dönüşler alıyormuş.
Star TV program sunucusu Ece Belen Atrek stüdyoda anemik olduğu ortaya çıktı. Çok yakın bir zamanda kalp ultrasonu çekilecek.
Ali Eyüboğlu ise gayet espriliydi, “Benim kalbim arabesk atar!” dedi.
Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu acı bir gerçeğin altını çizdi. Dünyanın en hareketsiz toplumlarından biriymişiz. Özellikle kadınlar. Bir de tuzu fazla tüketiyormuşuz. Tuz cısss!
Lale Hoca, kalbi korumak için 5 maddeyi şöyle sıraladı: Sigarayı bırakın, dengeli beslenin, hareket edin, tuzu az tüketin, stresten kurtulun ve içkiyi azaltın...
Paylaş