Her şey bizim elimizde değil...

BİR sürü şey, bizim elimizde, bizim kontrolümüzde...

Haberin Devamı


YARIM KALAN HAYATLAR

Zannediyoruz...
Bir sürü şeye, biz karar veriyoruz... Zannediyoruz...
Yanılıyoruz!

*

Her şey bizim elimizde değil...


Mesela...
Yarım Kalan Hayatlar’dan gelen 20 bin liralar...
Siz zannediyorsunuz ki, kime gideceğine ben karar veriyorum...
Öyle değil işte!
Sandığınız kadar dahlim yok.
Kendiliğinden oluyor.
O para, bir şekilde, gideceği yeri kendi buluyor...
Kafayı yediğimi düşünebilirsiniz ama... Ben O’nun işi diyorum.
Tanrı’nın işi.

*

28’inci Yarım Kalan Hayatlar, Mari’ye gidecekti.
Bir sürü mail arasından onun satırları, hikâyesi beni etkilemişti.
Tam onu arayıp, “Yarın sizinle buluşalım” diyecektim ki... Bir mail düştü posta kutuma...
Tam da Mari’yi aramak için telefonu elime aldığımda...
Evi yanan ve sokakta iki çocuğuyla dımdızlak kalan Ayşe Dağıstanlı’dan söz ediyordu.
“Evde kullanmadığım ne varsa bu kızcağıza veriyorum, bildiğiniz gibi değil acayip zor durumda...” diyordu.
Aradım mail’i yazan hanımefendiyi...
Dedi ki, “Tuhaf ama arayacağınızı biliyordum. Hatta emindim. Telefonunuzu bekliyordum...”
Ve bana Dağıstanlı’nın haberini yapan gazetecinin numarasını verdi.
İzmir DHA’dan Kadir Özen’in...
Ondan Ayşe Dağıstanlı’nın durumunu öğrendim...
Ve sonra Ayşe’yi aradım ve dün okuduğunuz hayat hikâyesini yazdım.
Yaşadıkları, “Felaket asla tek başına gelmez”in canlı örneği gibiydi.

*

Schneider Electric Trafo Fabrikası’ndan gelen 20 bin lira Mari’ye gidecekken Ayşe’ye gitti...
Son anda...
Ayşe’nin o anda daha çok ihtiyacı vardı...
Ve sanki hepimiz aracıydık...
Ona yardım etmek için birleştik... Her zaman olduğu gibi, sizlerden de yüzlerce destek mail’i geldi...
Bir kere daha yürekten teşekkür ediyorum...

Haberin Devamı

HAMİŞ

Merak etmeyin Mari’yi de aradım. Anlattım. “Benden daha zor durumda, hiç düşünmeyin ona verin” dedi. Bir sonraki Mari’ye gidecek...

‘Haydiiii’ desek eminim herkes yardım edecektir

Kullanmadığım bir çamaşır makinem var, ihtiyacı var mıdır? Yoksa gelen parayla yenisini mi almak ister? Nasıl yollarız bilemedim ama inan bir sürü şey çıkar hepimizin evinden, oyuncaklar, kitaplar, kıyafetler... Bir kamyonet filan mı ayarlasak, ‘Haydiii’ desek eminim herkes yardım edecektir... İnsan bazen teklif edemiyor, utanıyor, kullanılmış malzeme olmasın diye, belki İkea, İstikbal, Yataş vs... Aslında onlar çok güzel döşeyebilirler. Eğer onların aklına gelmezse de, biz hep birlikte döşeyebiliriz. Sevgilerimle. (Banu M.)
-  Doğru söylüyorsun Banu. Yaparız. Hep birlikte yaparız. Kullanılmış makineye itiraz edeceğini filan sanmıyorum. Seni arayacağım. Ama tabii İstanbul’dan İzmir’e yollamak yerine, oradan temin etmek daha kolay olur. İkea, İstiklal, Yataş da müthiş fikirmiş! Belki ararlar, Ayşe Dağıstanlı’ya destek olmak isterler, kim bilir....

Haberin Devamı

İMECE USULÜ YARDIM

Eşya, kıyafet gibi yardımlar için Hande Erkenci dikkatine gazeteye kargo yollasak olur mu? (Gamze.)
-  Yollayın valla. Geçen sefer Meryem ile Mehmet için gelenleri, Hande, annesi ve babasıyla kendi arabalarına yüklediler, bir araba yetmedi, bir araç daha buldular, sağ olsunlar onlar götürdüler. Çok da makbule geçti. Şimdi Meryem, bizi yeni evine çaya davet ediyor. Bilfen büyük okul, dünyanın en büyük sevabını işledi. İki insanın hayatını tamamen değiştirdi, o oğlanın hayatını da kurtardı. Bütün sözlerini de tuttular. Bir kere daha teşekkür.

Ayşe’nin beyin tümörünün tedavisini üstlenmek isteyen iki doktor çıktı

Bu ülkeyi, bu insanları sevmemenin imkânı var mı?
Yok böyle bir yardımseverlik. Dün Ayşe’nin başına gelen felaketleri okudunuz.
Ve bir anda, bir yardım seli oluştu. Herkes, bir yerinden tutup, gücünün yettiğince yardım edebilmek için harekete geçti ve geçmeye devam ediyor.
Şimdi sıkı durun...
Müthiş bir şey söyleyeceğim. Bir mail aldım.
Seda Üstün’den.
Ayşe Dağıstanlı’nın tedavisini Prof. Dr. Bülent Berkarda ve Dr. Salih İyikesici’nin üstlenmek istediğini söyledi.
Şimdi düşünün...
Kadının beyin tümörü var...
Ve kendi imkânlarıyla tedavi ettirebilmesinin hiçbir şekilde imkânı yok...
Parası yok, sigortası yok...
Ve Türkiye’nin en başarılı doktorlarından ikisi buna gönüllü oluyor. Rüya gibi. Rüyanda görsen inanmazsın!

DURUN DAHA BİTMEDİ!

Durun daha bitmedi...
Tam yazıya nokta koyarken, Filiz Başaran aradı.
Aynı şekilde, İzmir’deki bir özel hastanenin de Ayşe Dağıstanlı’nın bakım ve tedavisini gönüllü olarak üstlenmek istediğini söyledi.
Bu da müthiş bir haber...
Hem hocalara hem de söz konusu hastaneye çok teşekkürler, ama tabii ben onun yerine karar veremem, kararı Ayşe verecek.
Yüce gönüllü herkese bir kere daha teşekkür ederim. Bir kere daha. Bir kere daha. Bir kere daha...

Yazarın Tüm Yazıları