Davetiyesi satılık düğün

İkisi de parlak insanlar.
İkisi de eğitimli, son derece sıkı kariyerleri var.
İkisinin de ikinci evliliği. İkisi de artık hayattan ne istediğini biliyor.
Özge Yılmaz ve Çağrı Peker, fen lisesinden arkadaşlar ve yıllar sonra tekrar karşılaşıyorlar.
Arkadaşlıkları aşka dönüşüyor.
Bu dünyaya güzel çocuklar getirmek istiyorlar ama aynı zamanda dertleri Koruncuk Vakfı’nın çocuklarını sevindirmek.
Ve akıllarına bu eğlenceli ve faydalı fikir geliyor.
Düğün davetiyelerini Biletix’te satmak.
Düğün partileri 11 Ekim’de Life Park İzoletta'da, bilet alan herkes davetli...
Sıkı eğleneceğiniz garanti!

Hoppalaaaa! İlk defa bir düğünün davetiyeleri Biletix’te satılıyor...
Özge: Aynen öyle! Herkes önce, “Nasıl yani? Ciddi misiniz?” diyor. Ardından bir tuhaf bakıyor, “Deli mi bunlar!” bakışı. Ama sonra bu fikri çok seviyor ve katkıda bulunmak istiyor. Çünkü arkasında bir ‘iyilik hareketi’ var, Koruncuk Vakfı çocuklarını mutlu etmek var...

Partiniz herkese açık öyle mi?
Özge: Elbette! Gelmek isteyen herkesi 11 Ekim’deki partimize bekliyoruz. Herhangi bir parti gibi Biletix’e 100 lira ödeyip, biletinizi alıyorsunuz. Gelinliğinizi, damatlığınızı giyip geliyorsunuz. Hep birlikte çılgınlar gibi eğleniyoruz. Partide toplanan tüm gelir de Koruncuk Vakfı’na gidiyor. Yani bu sadece bizim düğünümüz değil, hepimizin düğünü. Koruncuklar da bizim çocuklarımız. İmkânı olan herkesi ‘Koruncuk’lara sahip çıkmaya davet ediyoruz...

Nereden geldi bu fikir aklınıza?
Özge: Çağrı’yla çok eskiye dayanan bir dostluğumuz var. Yıllar sonra bir etkinliğe katıldık. Ortak bir dostumuz, yıllar boyu arkadaşı olan eşine nasıl âşık olduğunu anlattı. Bu hikâye ikimizi de çok etkiledi. Şimdi evliler ve çok mutlular. Biz de o gün, birbirimize bakıp, “Acaba?” dedik. Ve o andan itibaren aramızdaki çekimin ve uyumun farkına vardık. Meğer yıllardır birbirimize karşı duyduğumuz, dostluktan beslenen, fark edemediğimiz bir sevgi varmış. Zamanla o sevgi, aşka dönüştü. Ve evlenmeye karar verdik...

Romantik bir hikâyeymiş! Peki ben doğru mu anladım, takıları da mı Koruncuk Vakfı’na bağışlayacaksınız?
Özge: Evet, evet! Hem partinin biletlerinden gelen gelir hem de düğünde takılan takıların hepsi Koruncuk Vakfı’na gidecek. Her şey benim başımın altından çıktı. Ben yıllardır organizasyon düzenliyorum. Kendi düğünümün de topluma faydalı olmasını istedim. Bir de ben çocuk isteyen bir kadınım, bir anne adayı olarak çocuklara da faydam olur diye düşündüm. Bir tek benim çocuğumun değil, tüm çocukların mutluluğu önemli. Bu sebeple düğünümüze, sadece arkadaşlarımızı değil, gelmek isteyen herkesi davet etmeye karar verdik.

Siz böyle bir teklifle gidince Biletix’tekiler şaşırmadı mı?
Özge: Duyduklarında önce bir kahkaha attılar. Ama fikri sevdiler. Bu bir konsept düğün partisi. Tüm kadınlar gelin, tüm erkekler damat olarak gelecek. Şimdi gelinlik, kozmetik ve takı firmalarına sponsorluk için başvuruyoruz, vakfa bağışta bulunmalarını istiyoruz. Umut ediyoruz ki Koruncuk Vakfı’na bu vesileyle gidecek bağışlarla birçok çocuğun bir yıllık sosyal giderleri karşılanır. Hepinizi gelinlik ve damatlığınızla düğünümüze bekliyoruz.

PEKİ BU İŞE DAMAT NE DİYOR?

ÖZGE FARKLI BİR KADINDIR

Çağrı Peker

Özge farklı bir kadındır, biraz da delidir. O yüzden, normal bir düğün yapamayacağımızı zaten biliyordum. İkimizin de ikinci evliliği, klasik bir düğün tercih etmedik. Ben de, Özge de işimize ve hayatımıza değer katmayı seven insanlarız. Attığımız her adımda, “Nasıl daha fazla değer yaratır ve birine faydalı olabiliriz?” diye düşünürüz. Özge, “Düğünde takılan her şeyi Koruncuk Vakfı’na bağışlayalım” deyince, hiç düşünmeden “Tamam” dedim. Böylelikle fikrimize herkesi dahil etmiş olduk. Yurt dışında yaşayan arkadaşlarımız, dostlarımız gelemeseler de bilet alarak destek veriyorlar. Bizi de Koruncukluları da sevindiriyorlar...

STRESSİZ EĞLENCE

‘Gelin-Damat’ konseptli düğünümüzde dresscode, gelinlik ve damatlık oluyor haliyle.
Düğünün davet mesajı ise şöyle: “Evlenmek isteyip de muradına eremeyenler, düğününde aklındaki o absürd gelinlik ya da damatlığı giyemeyenler, evlenip sıkıcı olmadığını kanıtlamak isteyenler, bekârlar, hatta evliliğe tamamen karşı olanlar... Bu partide buluşacak ve felekten bir düğün yapacak!” Bence, bu düğün hem bir sürü çocuğun yüzünü güldürecek hem de bir o kadar insan stres olmadan eğlenecek...

YÜRÜYELİM ARKADAŞLAR!

Mutlaka “Reklam yapmaya çalışıyorlar” diye yorumlayacaklar da çıkacaktır, cevabınız ne?
-Özge: Yaptığınız iş ne olursa olsun, olumlu düşünenler de olur, olumsuz düşünenler de... Hayattaki felsefem “Yürüyelim arkadaşlar!” Arkana, sağına soluna bakmadan, en iyi olacağını umut ettiğin yolda, en iyisini yapmaya çalışarak...
-Çağrı: Ne reklamı yapabiliriz ki! Belli ki derdimiz, çocuklar... Daha fazla bağış alabileceksek, bu güzel smokinin göğsüne bile reklam alabilirim. Hiç sorun yok bence! Kaç gündür, yüzlerce güzel mesaj geldi bize. Bizi tanıyanlar zaten yapmak istediğimiz şey için destek veriyorlar...

Genellikle gelin ve damat, gelen takılarla düğün giderlerini ve ev kurma masraflarını öderler...
-Özge: Bizim öyle dertlerimiz yok Allah’tan. Yaş 39 olunca, ev kurma faslı bitmiş oluyor!
-Çağrı: Bunun çok geleneksel bir halini birer kere tecrübe ettik. Şimdi birbirimize sahip olmanın zenginliği cebimizdeyken, maddi şeylerin değil kafamıza uyan şeyleri yapmanın peşindeyiz...

Hiç kimse mi karşı çıkmadı bu fikre?
-Özge: Şaşıran oldu. İnanmayan oldu. Ama karşı çıkan olmadı. Kabul ettiler. Seviyorlar sonuçta bizi. Şimdi duyan duymayan herkes arayıp, “Ben ne katkıda bulunabilirim?” diye soruyor. En komiği de, evli kadın arkadaşlarımın, “Eyvah! Kilo aldım, gelinliğim olmayacak, zayıflamam lazım” demesiyle bekâr kız arkadaşlarımın, “Yaşasın, sayende gelinlik giymiş olacağız!” heyecanı...

SEVİYORUM BU DELİYİ!

Nasıl tanıştınız?
Özge: Fen lisesinden dönem arkadaşıyız. Sanırım 20 yıldan fazla tanıyoruz birbirimizi...

Evlenmeye nasıl karar verdiniz?
Özge: İlk evliliklerimizde bir sürü hata yaptık. Hatalarımızdan da acı dersler aldık. İkimiz de aynı hataları tekrar yapmak istemiyoruz. Belki birlikte yeni hatalar yapacağız ama tüm bu hatalara gülebilmeyi de öğrendik. Gülerek hayata bakabilmeye, güzel değerler yaratabilmeye önem veriyoruz. Bu ülkede, bu düşüncede büyüyen çocuklar yapmak istedik ve evlenmeye karar verdik. Seviyorum bu deliyi!

Çağrı: Al benden de o kadar!