Paylaş
Sahici ama şahsi düşünceler
Baştan uyarayım.
Aşağıda okuyacaklarınız benim düşüncelerim değil.
Çağla yazmış.
İsim var soyad yok.
Sadece şöyle bir not var: ‘‘Bir kadının evlilik üzerine sahici ama şahsi düşünceleri / 37 yaşında, altı yıl evlilikten sonra. Saygılar, ben Çağla’’.
Çağla kadın yazmış.
Ayşe kadın olarak ben buraya alıyorum.
İyi halt ediyorum.
Aksi görüşleriniz varsa, farketmez Osman erkek, Fatma kadın, ben yine buraya koymaya razıyım. Yine iyi halt edeceğim. Hem de dünden. Sizin şahsi düşünceleriniz bana ulaşıncaya kadar, buyrun buradan yiyin. Ben bu aralar yiyemiyorum da.
Rejimdeyim.
EVLİLİK DENİLEN KURUM
1. Evlilik ne yazık ki şimdiye kadar kimsenin mutlu olamadığı bir kurumdur. Nokta. Onun içindir ki, ‘‘Acaba mutlu olabilen bir çifte rastlanabilecek mi?’’ diye sürekli ama sürekli insanlar evlenmeye teşvik edilmektedir. Bir umut! Bu ‘‘acı’’yı yaşayanlar, bu ‘‘acı’’yı paylaşma eğiliminde olan insanları, yani ‘‘bekarlar’’ı da aralarına alıp ‘‘mutsuzlar ordusu’’nu güçlendirmek için canla başla çalışırlar. Ama bana inanın, içlerinden kıs kıs gülerler. Bir çifti daha bu tuzağa düşürmüş olmanın hazzını yaşarlar. Hem de tüm hücrelerine kadar.
2. Ama nafile! Kadın da erkek de, evlendikten en erken iki ay, en geç beş yıl içinde yaptıkları hatayı anlarlar. Bir kısmı olayı hemen çözümler, ‘‘acı’’yı sona erdirirler. Ama büyük bir kısım evliliği değil birbirlerini ‘‘bitirene’’ kadar olaya devaaaaaaaaaam ederler.
3. Bu arada, kadın ve erkeğin, başka kadın ve erkeklerle bir daha aslaaaaa beraber olmamaya söz verip anlaşma yapmalarının nedeni bir türlü anlaşılamımıştır. Kurumun varlığından beri. Yani fi tarihinden bu yana. Sizce de öyle değil mi, elinizi vicdanınıza koyup cevap verin; aslında bu saçma ve anlamsız karara ancak hüzünlü bir tören yakışır, değil mi ama?
4. Kadın ve erkek -gerçekçi olalım- o kadar uyumsuz iki yaratıktır ki, tek ortak yanları ve zevkleri -hadi daha da gerçekçi olalım-, sekstir. Bir zamanlar seksi yaşatabilmek için gerekli kabul edilen ve ömür denilen şeyi kesinlikle bir zindana çeviren, insana nefes alması için fırsat vermeyen bu kurumu icat etmiş olmaları yeterince aptalcadır da... Asırlardır bunu anlamamış görünmeleri -bilerek öyle davranıyorlar, sizi uyarıyorum- daha acıklı, hatta yüz kızartıcıdır.
5. Kadınlar, erkekleri duygusuz, çocuk, kaba, zevksiz, işe yaramaz, sorumsuz, seks düşkünü, ahlaksız, futbol manyağı, dağınık, tembel ve vesaire olarak görürlür. Buna karşılık erkekler, kadınları aptalca romantik, dırdırcı, baskıcı, süs meraklısı, sersem, araba kullanmayı bilmeyen, çok konuşan, hep konuşan, gereksiz vır vır vır vır vır vır yapan, geri zekalı zavallılar olarak görürler. İnanın istisnasız herkes böyle düşünür de, düşünmemiş gibi yaparlar. Aynı yatağa girip, koklaşmaya çalışır, tüm bunları unutmaya uğraşırlar.
6. Tüm erkekler poligamdır. Çok eşli, çok eşli!
7. Tüm kadınlar da gizli poligam. Çok eşli ama gizli gizli!
8. Kadınların yüzde yüzü kocasını ve sevgilisini uygun şartlarda aldatır. Nokta. Bunun aksini söyleyen kadın da yalancıdır.
9. Erkeklerin hayatları ise bu uygun şartları yaratmakla geçer. Allah için onlar bu konuda sadece karılarına yalan söyler!
10. Kadınların yüzde 90'ı kocasının kendisini aldattığına inanmaz. Bir türlü inanmaz. Aldatan hep başka erkeklerdir. Hep. Nedense evdeki değil! O yapmaz! O yapamaz! Nah.
11. Erkeklerin yüzde 100'ü ise karılarının bunu aklına bile getirmeyecek kadar masum olduğuna inanır. Bir nah daha.
12. Bu durumda, yani aksini iddia eden bütün kadınlar ve adamlar Mars'tan gelmektedir. Ama biz dünyalıyız. Aksini iddia eden var mı? Duyamıyorum.
13. Kadınların büyük bir çoğunluğu, para için kocalarıyla aynı evi paylaşmayı sürdürürler. Bir de çocukları için. Bir de toplum denilen ne idüğü ve istediği belirsiz o şey için. Erkekler bunu bilmemezliğe geldikleri halde, gayet iyi bilirler. Ama bilmemezliğe gelirler. Hatta bu konuda kendilerine yalan söylemeyi bile pekala becerirler.
14. Kadınların en büyük problemleri, hep ama hep kocalarıdır. Varsa yoksa kocaları. Erkekler için -iyimser olamayacağım- o kadar bile değildir. Onlar bu konuda, kadınlar kabul etmese de farklıdır, sürekli başka mühim meseleleri vardır.
15. Kadınlar hoş bir erkek görünce, ‘‘Acaba nasıl olurdu?’’ diye düşünüp iç geçirirken, kocalar onların nezle olup, burnunu çektiğini zannederler. Çünkü öyle zannetmeyi arzu ederler. Yazık.
16. Tüm erkekler, tüm, tüm, tüm, saatte birkaç kezden fazla seksi düşünürler. Ve çoğunun -realizm bu olsa gerek, insana acı verdiğini de inkar eden yok!- kafasındaki partner karısı değildir. Kadınlar daha seyrek yapar bunu. Az olsun, öz olsun! Ama ne yazık ki, azlar'da ve özler'de kocalar değildir akla gelen.
17. Kadınlar yaşlanınca çirkinleşir. Şişmanlar. Sarkar. Ve bunu çok ama çok mesele yapar. Sürekli kocalarının onların gövdeleri hakkında ne düşündüğüne kafa yorar. Erkekler ise kelleşir. Göbeklenir. Sarkar. Ama çok saçma, onlar kendilerinin bu durumlarını değil karılarınınkini mesele eder.
Paylaş