Harika, değil mi?
Peki niye Fransa’da?
Çünkü Türkiye’de açamıyorlar.
Sergileyecek yer bulamamışlar!
Birden kaplan kesildim...
“Bana bakın!” dedim, “Erkek halinizle, çocuk doğurmadan, o hissi bilmeden ahkâm kesmeye kalkmayın! Evet, anneler, annelik heyecanıyla bazen görgüsüz olabilirler ama dibine kadar bu konuda haklılar! Hele ilk doğumlarıysa. Çünkü onlar da annelerinden anne olarak doğmadılar...”
Sonra da sazı elime aldım.
TAV İnşaat ve TAV Holding’in kurucu ortağı ve CEO’su.
14 Şubat doğumlu bir Kova burcu.
Hızlı düşünen, hızlı karar veren ve hızlı hareket eden biri.
“Hız” onu tanımlayan bir kelime. Belki de eski rallici olduğu için. Enerjik. Tez canlı. Zeki. Sosyal. Esprili.
Kürşat Ceylan.
Kürşat, görme engellilerin hayatını kolaylaştırmak için “akıllı bir baston” geliştirdi.
Bence o kadar feci şeyler oluyor ki ülkede, hepimizin umut veren işlere, projelere, gençlere ihtiyacı var. İşte Kürşat, o umut veren gençlerden.
Boğaziçili, zeki, bilgili, müthiş vizyoner, eğlenceli ve enerji dolu biri. Bu arada, Kürşat da görme engelli. Ama bu bir “ayrıntı”. O kadar komplekssiz, o kadar tatlı ve yaratıcı ki, görmediği, insanın aklına bile gelmiyor...
Hayal gücü...
Zengin ve kıvrak bir dil...
Cesaret...
Orijinallik...
Dünya tatlısı bir kadın... Aynı zamanda bir rekor makinesi.
Cumhuriyetimizin 93’üncü yılı için, paletsiz 93 metreye dalarak ‘dünya rekoru’ kırdı.
Bu dalış hem kadın hem erkeklerin rekorundan daha derin. Düşünün, tek nefesle, ağırlık yardımıyla 93 metreye indi ve kendi gücüyle yukarı çıktı.
Bitmedi... Bir rekor daha kırdı.
ÇAĞAN IRMAK: HİNT GENÇLER BÜTÜN FİLMLERİMİ BİLİYORLARDI
‘UNUTURSAM Fısılda’nın Mumbai Film Festivali’ndeki gösterimi nasıl geçti?
Çok iyi. Beni en çok şaşırtan seyircinin bana ismimle hitap etmesi oldu... Gencecik sinema-televizyon üniversitesi öğrencilerinin, “Issız Adam”ı, “Babam ve Oğlum”u, “Dedemin İnsanları”nı seyretmiş olması acayip duygulandırdı beni... “Babam ve Oğlum” burada bayağı bir sükse yapmıştı zamanında. Remake yapmak istedi Hindistanlılar. Yapımcım Şükrü Bey, “Sen ne istersen ona göre hareket ederiz. Ben arkanda dururum!” demişti. Ben de “Abi vermeyelim!” dedim. Çünkü “Babam ve Oğlum”un çok fazla seveni vardı. Sanki onlara ihanet edecekmişim gibi geldi. Sanki filmin üstünden para kazanmakla beni yargılayacaklar gibi. O zaman gençtim tabii. Yersiz bir hassasiyetmiş. Bugünkü samimiyeti gördükten sonra keşke izin verseymişim dedim açıkçası...
Mumbai’de hareketli günler yaşanıyor. Türk çıkarması son hız devam!
Mumbai Film Festivali kapsamında, Türk yapımcılar, yönetmenler ve dizi oyuncuları burada...
Devlet erkanından da, Kültür ve Turizm Bakan yardımcısı Hüseyin Yayman, Hindistan büyükelçimiz Burak Akçapar ve Mumbai Başkonsolosumuz Sabri Ergen...
Ama tabii, kimse Hazal Kaya, Sarp Levendoğlu ve Kaan Taşer kadar ilgi görmüyor! Onlar da pek kibar ve sabırlı, hiçbir Hintli fanlarını geri çevirmiyorlar, sürekli imzalar, selfie’ler...