Paylaş
OHHHH be...
Bu kasvetli havalara rağmen, hazirana güzel başladık.
Öyle hissediyorum.
Bir hafifleme, bir rahatlama.
Ertuğrul Özkök yazmış ya, “Güzel bir yaz olacak!” diye... Evet, inşallah öyle olacak...
Tamam, dolar, Euro aldı başını gidiyor, bir takım gelişmeler elbette yaşanacak...
Ama benim için bu seçim, 2’nci Gezi.
Yine bir haziranda, Türk halkı -AK Partililerin deyimiyle “eski Türkiye”- sesini yükseltti ve bir kere daha ders verdi...
*
Gezi’den Erdoğan’ın otoritesini protesto eden gençlerdi bu defa tüm Türk halkı...
“Ben karar verdim, istediğimi yaparım” tavrını desteklemediklerini açık ve net bir şekilde gösterdiler.
“Kendine gel!” dediler.
“Kibrinden bıktık!” dediler.
“Biz, seni fakirlerle aynı sofraya oturduğun için seçmiştik ama şimdi sen saraylara çıktın, halkı unuttun. Halkın değerlerini küçümseye başladın” dediler...
“Yok Mercedes’ler, yok özel uçaklar... İktidardakilere lüksün her türlüsü hak çünkü. Halka maalesef kaynak yok!” dediler.
Türk halkının verdiği en önemli mesajlarından biri de bence şuydu:
“Biz seni, demokrasi getirmen için seçtik ve seni bu ülkenin en üst mertebesine getirdik. Ama bu, sana yetmedi! Daha fazlasını istedin. İktidarın her türlüsünü istedin... Yetti artık! Senden büyük Allah var.”
Bir silkelediler onu.
Kibrine yenilen adama ayar verdiler.
E bu da umut verici.
İnsanın yüzü gülüyor.
İnsanın içi pır pır ediyor.
*
Aynı zamanda halk ona, “Senden başka liderler de var bu ülkede!” dedi.
Bu seçim, barajın da çöküşü çünkü...
“Diktatörlerin getirdiği baraj ilkesini kullandın, al sana baraj!” dedi halk.
Yıkıldı o baraj!
MHP ve CHP’de değişen bir şey yok, kazanan yok.
AKP ise kesin olarak kaybetti.
Bu seçimden galip çıkan tek parti HDP.
*
Ben de HDP’ye oy verdim, benimki emanet oylardan.
Hem Demirtaş’ın kişiliği ve söylemleri yüzünden hem de HDP’nin kadın meselesine yaklaşımı yüzünden verdim...
İzmir’den de HDP’ye oy çıkması beni nasıl mutlu etti anlatamam, gözlerim doldu.
Kısacası, bu seçimde alkışlanacak iki şey var.
Türk halkı ve Selahattin Demirtaş.
Alkışlıyorum.
Seçim gecesinden notlar
KEMAL Kılıçdar-oğlu’nun, “İstifa edecek bir durum yok” demesi tuhaftı. Çünkü önceki seçime göre hâlâ bir gıdım ilerleyememiş bir partinin başkanı. Demek ki koltuk, sadece iktidarların değil, muhalefetin de sıkı sıkı yapıştığı eşyalardan biri!
Seçim öncesi, mitinglerde gümbür gümbür boy gösteren Cumhurbaşkanı’nın, seçim gecesi balkona da pencereye de çıkmaması manidardı. Buna karşılık Davutoğlu’nun “Biz kazandık... Biz kazandık...” diye sevinç çığlıkları atması da şaşırtıcıydı.
Seçim gecesi, sonuçlar açıklanırken yandaş medyadakilerin yüz ifadesi ve beden dilleri inanılır gibi değildi! Dümdüz, kaldırım gibi suratlar. Dünya başlarına yıkılmış gibiydi. Onca ankete rağmen, bu sonucu hiç beklemiyor gibiydiler.
Cumhurbaşkanı’nın başkanlık sistemine geçiş hayali de yandı, bitti, kül oldu! Büyük çoğunluğun bu sisteme karşı olduğu da anlaşılmış oldu.
AKP’nin içindeki kırgınlıklar da bu seçimde önemli rol oynadı. Üç dönem sonunda siyasete veda edenlerle Cumhurbaşkanı’nın kendisine transfer yoluyla danışman alması da kendi içlerinde tepkiye yol açtı.
Seçim sonuçlarını izlerken, bütün gece ekran başında yedim. Önce gerginlikten, sonra mutluluktan!
Fisun’un anısına
HANİ dünyalar güzeli bir kız vardı, Fisun Yurdusever. Kırmızı ruj, en çok ona yakışıyordu. Kanserdi. Ama o kadar hayat doluydu ki, hiç ölmeyecek gibi duruyordu. Ne yazık ki, geçtiğimiz günlerde onu kaybettik.
Henüz 21 yaşındaydı.
Bütün sevenleri kahroldu.
Ben de.
Benim için aynı zamanda Yarım Kalan Hayatlar’dı, kendisi de, annesi de. Çünkü annesi, Fisun’un anısına Nevşehir’de bir aşevi açmak istiyor ama tabii eldeki imkânlar yetmiyor, daha fazla maddi destek gerekiyor.
İşte şimdi arkadaşları, sevenleri, 21 yaşında hayata veda eden Fisun için, İstanbul’daki Beşiktaş Alışveriş Şenliği’nde 12-13-14 Haziran’da stant kiraladılar. Satış yapacaklar. Biz de Alya’yla sevdiğimiz kıyafetlerden ayırdık ve Fisun’un arkadaşlarına gönderdik.
Fisun’u anmak ve vasiyetini yerine getirmek için siz de orada olabilirsiniz...
Orada Fisun’un eşyaları satılacak. Tüm Türkiye’den de ürün yağıyor. Siz de dilerseniz cumaya kadar ürün ulaştırabilirsiniz. nguvedi@gmail.com’a mail atabilirsiniz ya da @1hayat3melek adlı Instagram hesabından Nuray Güvendi Azeri’ye ulaşabilirsiniz.
Her şey olabilir. Ürettiği şeylerden yollayanlar var, yaptığı poğaçayı, keki, kurabiyeyi yollayanlar var. Ünlülerden de kıyafet, aksesuarlar bekleniyor. Gülben Ergen mesela 75 kitap yolluyor.
Amaç, kazanılan parayla Nevşehir’deki aşevini hayata geçirmek...
HAMİŞ:
Fisun’un adını yaşatmak için neden bir aşevi? Çünkü mide kanseri olduğu için son aylarında hiç yiyemez olmuştu. Yemek yiyebilenlere imrenerek bakıyordu. Onun vasiyetiydi, “Öyle bir yer olsun ki, insanlar gelsinler, huzur için yemek yesinler!”
Paylaş