Yetiş Ayşe

BENİM ÇOCUKLARIM DA ZENGİN ÇOCUKLARI GİBİ TATİLE GİTSİN

Merhaba Ayşe Hanım

Yazılarınızı sürekli takip ediyorum ve sizin aile kavramına çok önem verdiğinizi yazılarınızdan tahmin etmek zor değil. Size yazıp yazmama konusunda çok tereddüt ettim ama sonra amaaaaaan dedim ne kaybederim ki

Gelelim size yazma sebebime veyahut da size kendimden söz edeyim önce (biliyorum sizi ilgilendirmez ama konuya girebilmem için söz etmem lazım)

36 yaşında, 2 çocuk annesiyim, ben ve eşim taşeron firmaya bağlı olarak asgari ücretle çalışıyoruz. Malum hayat çok zor çocuklar okuyunca daha da zor.

Maaşımız yetmediği için ben ek işlerle uğraşıyorum evden parfümeri pazarlaması yapıyorum. Bu işleri yaparak çocuğumun dershane ve özel hoca parasına katkıda bulunmak istiyorum fakat bu işleri yaparken çocuklarımı çok ihmal ediyorum o vicdan azabı apayrı. Hiç bir şeye benzemiyor.

Oğlum 13, kızım 7 yaşında yorucu bir yıldan sonra ikisi de tatile gitmek istiyor tabi bizim gibiler için tatil hayalden öteye gidemiyor. Ben anne olarak elimden geldiğince onları eksik bırakmamaya çalışıyorum eşimin de benim de bütün koşuşturmamızın sebebi onlar.

Benim çocuklarıma tek bırakabileceğim şey iyi bir eğitim. Oturduğumuz yer küçük bir ilçe, her şey kısıtlı, sosyal yaşantı yok denecek kadar az ama ben buna rağmen çocuklarımı elimden geldiğince sosyalleştirmeye çalışıyorum ama o da bir yere kadar.

Sürekli kitap, dergi vs alıyorum, bu kısıtlı maaşımla dergilere abone oluyorum. Geçen gün oğlum günlerce N. G. dergisi istedi bir türlü bulamadım en son mecburen internetten hem oğlum için hem de kızım için o derginin kids’ine de üye oldum onun taksidi bittikten sonra da … Tarih’e abone olacağım ( kendim için )

Bunları size niye yazıyorum durumumu azıcık da olsa kavrayabilmeniz için.
Gelelim benim derdimeeeeeeeeeee
Ya utanıyorum ama olsun çocuklarım için yapıyorum Ayşe Hanım uzatmayayım, ben çocuklarımı tatile götürmek istiyorum ama imkânım yok çocuklarıma bir kere de olsa o mutluluğu tattırmak istiyorum.

Denizde yüzsünler, zengin çocukları gibi onlar da mutlu olsunlar, deniz kenarında meyve sularını içsinler, dondurmalarını yesinler (ikisinin de en büyük zevki yemek, ikisi de iştahlı ) benim çocuklarımın onlardan hiç bir farkı yok benim yavrularım da bunu hak ediyor Ayşe Hanım

Biliyorum bu isteğimi saçma bulabilirsiniz, aptalca gelebilir size. Büyük ihtimalle belki de hiç okumayacaksınız ama ben şansımı denemek istedim. Çocuklarım için bütün şartları zorlamak istedim belki şans yüzümüze güler ve tatili yaşar onlar da kim bilir.

G.

CEVAP: Sevgili G. Seni çok iyi anlıyorum. Her anne çocukları için en iyisini ister. Tabi ki onlar da tatil yapmalı tüm çocuklar gibi. Belki bu mailini okuyan okur dostlarımdan onlara böyle bir imkân sunmak isteyen çıkar. Öpüyorum hepinizi.

…….

FAKİR VE GURURLU KARI-KOCAYA GİYSİ TALEBİ

Merhaba ablacım;
Bizim mahallede çok dar gelirli insanlar ikamet ediyor demiştim sana.

Şu an bir erkek için Yetiş Ayşe’m diyorum.

Genelde her gün işe giderken karşılaşırız ve bu erkek her gün aynı kıyafetleri giyiyor neredeyse ama kıyafeti aynı olmasına rağmen çok temiz ve ütülüdür.

Ben de dayanamadım bugün sordum ölçülerini, ne için diye sorunca sizin için yeni kıyafetler ayarlamak istiyorum dedim ve gözlerinin içi güldü.
“Ben bu kadar zamandır alamıyorum, tanımadığım biri bana bu iyiliği yapar mı?” dedi.

Ben de ölçülerini sordum, o da umutla söyledi. Boyu 1.92, kilosu 85, gömlek numarası 42, kot pantolon 44, kumaş 42, ayakkabı numarası da 44 ablacım.

“Karıma da ayakkabı olursa” dedi, “37-38 giyer”. Umarım mutluluktan yanımdan ayrılırken ağlayan adama yetişiriz.

Yasemin

CEVAP: Yasemin’im harikasın, inşallah benim canım okur dostlarım bu karı-kocaya uygun kıyafetleri yollar hemen.
Gözyaşları sevinçten olur bu sefer. Öpüyorum.

……..
 
ÖĞRENCİYE OBUA ALINMASI TALEBİ

Sayın Aral,

Türkiye çıkışlı ve bana ABD'den yönlendirilen aşağıdaki e-postayı gönderiyorum; umarım bu konuda bir şey yapabilirsiniz.

Saygılarımla,

Gönül�

 
Herkese merhaba,

… Üniversitesi Devlet Konservatuarı Obua Bölümü'nde okuyan oğluma okula başladığı sene çok zor bulabildiğim ikinci el bir obua aldım.

Gücümün yettiğince aldığım obua, yaklaşık 40 kusur yaşında ve artık tamir tutmayan bir duruma geldi. Seviyesi ön görülenin ilerisinde seyrettiğinden enstrümanı
M'ye yetişmemeye başladı ve enstrüman zaten kendini bıraktı (tuşları yapışıyor, enstrümanın gövdesindeki çatlaktan ses kaçıyor vs)

Bundan sonra eğitimine yeni bir obuayla devam etmesi gerekiyor. Okulda fazla saz olmadığı için veremiyorlar. Ayrıca klasik müzik entrümanlari yurt dışında yapıldığı ve pahalı olduğu için de kimse obua gibi bir sazı 20 yaşından aşağı elinden çıkartmak istemiyor.

Tek başıma ancak temel ihtiyaçlarını karşılayabildiğim M'e obuası için burs verebilecek bir şahıs ve/veya kurum tanıyıp tanımadığınızı sormak istedim.

Durumumuzu bilenler oğlumun eğitim öğretim masrafları için yardım aldığımı sanabilir ama bu yardım bir yıl önce kesildi.

Böylesi yeteneği olduğunu göz önünde tutarak oğlumu hemen okuldan almak istemiyorum ama bu yaz bir enstrüman bulamazsak devam edemeyecek gözüküyor.

İlgilenen veya yardım edecek şahıs/ firma tanıyanların benimle aşağıdaki telefondan temasa geçmelerini veya ilgilenebileceğini düşündükleri tanıdıklarına bu maili iletmelerini rica ederim.

Şimdiden teşekkür ederim,

Selamlar, sevgiler,

CEVAP: Bir obua kaç liradır inanın hiçbir fikrim yok ancak bir kişi obuanın tamamını alamasa bile eminim birkaç okurumuz yardım ederse elbirliği ile alınabilir bu alet sanıyorum. Hadi bu yetenekli gencimize elimizi uzatalım.

……………….

 ÖĞRENCİLERE BURS TALEBİ

Selamlar Ayşe Ablacığım... Çok sık yazamıyorum sana malum iş yerinde oluyoruz. Yazılarını takip ediyorum.  Seni çok öpüyorum ablacığım kendine dikkat et.
Unutmadan ablacığım, üniversitede okuyan başarılı bir kız kardeşim var, hatırlamazsın belki konuyu ama son yılı ablacığım (tüm belgeleri gerektiğinde yollayabilirim sana veya isteyen kişiye) 1 yıllığına burs verebilecek bildiğin, tanıdığın veya sende kaydı olan birileri var mı çevrende?

Biri zaten okuyordu (son yılı) diğer kardeşim de başlayacak inşallah bu yıl. Benim durumumu hatırlarsın ablacığım, bir sorayım dedim. Birileri olursa gelecek yıl sanırım en mutlu insan ben olurum.  Seni seviyorum ablacığım.

Selma�

CEVAP: Selmacım öncelikle tebrik ederim. İnşallah iki kardeşin de çok başarılı olurlar. Burs vermek isteyen okurlarımız olursa sana yönlendireceğim. Sevgiler.

………….

 
ÜÇÜZLERİME YARDIM

Merhaba Ayşe Abla,

Üçüz kuzularım için için yardımseverlere sesleniyorum.
2 yaşında, 2si kız, 1 erkek yavrum var. Evimiz kira, borçlar biriktiğinden ev sahibi eşyalarımızı kapı önüne koydu.

Ne yapacağız bilmiyorum, çocukları bırakıp hiç bir iş de yapamıyorum.

Ne üstlerinde var ne başlarında. Yiyecek ekmeğimiz yok. Kızlarımda gelişim geriliği var, oğlum da görme yetisini yitirdiğinden ameliyat oldu.

Ne olur bize yardım edin çok yazıp da sayfayı meşgul etmeyeyim,  bana yardımcı olmak isteyenlere mail adresi verirseniz daha detaylı bilgileri de yazarım size de çok çok teşekkür ediyorum. Ayşe Abla iyi ki varsınız çoğu kişiye mail attım ama biliyorum ki siz bizi bırakmazsınız, buna emin oldum çok sağolun.

CEVAP: Gerçekten çok üzüldüm, şu an kalacak bir yeriniz var mı? Çocukların tedavileri için sigortanız var mı? Ayrıntıları yazmamışsın. Öncelikle çocuklar için yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını benim canım okur dostlarım karşılayacaktır. Diğer detayları da yazarsan ona göre başka yardımlar da yapılabilir. Öpüyorum hepinizi.

…………..

HUKUK KÖŞESİ

Hukuk köşesindeki soruları yanıtlayan Av. Merve Gürcan’a teşekkürler.

TATİL BURNUMUZDAN GELDİ

Ayşeciğim, bir bilgi rica ediyorum
 

Günaydın Ayşe.

Nasılsın?

Biz geçen hafta T. tur ile Kazdağları’na gittik, bazı aksilikler yaşadık.

 Hadi onu geçtik ağabeylerim de aynı tur ile bir haftalık tatile gittiler, yaşadıkları anlatılır gibi değil.

Yazık 1 yıldır heves ile ailecek gittikleri tatil burunlarından gelmiş. Karşılarında yetkili kimseyi bulamamışlar.

İnternette yazdık ama ne geri dönen ne ilgilenen var. Acaba bunlar kime şikâyet edilir?

İyi çalışmalar,
Serpil

CEVAP: Sevgili Serpil, verilen tatil ücretine göre rakam azsa Tüketici Hakem Heyeti’ne, çoksa Tüketici Mahkemesi’ne başvurarak kusurlu hizmetten dolayı şikâyetçi olabilir ve haklarınızı alabilirsiniz.

Muhtemelen ailecek gidilen tatil mahkemenin yetkisi dâhilinde olacaktır. Tüketici Mahkemesi’ne başvurmak harca da tabi değil.

 
…………..

MEHİR

Ayşecim,

Bizim dini nikâhımız kıyılırken hoca nikâhı sırasında mihir yaptırdılar, boşanırsak şu kadar altın ve para verilecek diye.

Şimdi biz boşanırsak bunu alabilir miyim? Nasıl ispatlarım?
Yardım edersen sevinirim.

Dilek

CEVAP: Sevgili Dilek, Türk kanunlarına göre mehir geçerli değil bunu talep edemezsin. Ancak boşanma durumunda şartları varsa nafaka ve tazminat ile varsa malların yarısını talep edebilirsin.

………………

BABAM MİRASIMI ELİMDEN ALMAK İSTİYOR

Benim annem ve babam 14 yıl önce ayrıldılar ve babam beni o zamandan beri arayıp sormadı.

Birkaç kez ben aradım.
Babam evlendi ve bir de çocuğu var.
Akrabalardan duyduğuma göre mallarını karısının üzerine yapıyormuş; bana bir şey kalmasın diye.

Ben bu konuda ne yapabilirim, dava açma hakkım var mı, açabilirsem eğer ne davası açmam gerek?

Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum bu konuda beni ilgilendirirseniz çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler
 
Ayla

CEVAP: Aylacım, baban sağlığında mallarını istediği gibi değerlendirebilir. Eğer akli dengesi yerinde ise yapabileceğin bir şey yok. Değilse vesayet altına alınmasını isteyerek önleyebilirsin. Ancak bu pek kolay değil anlattığın durumda. Baban öldükten sonra ise geriye dönük olarak tasarrufun iptali davası açma olasılığı var ancak bu da süreye tabi.

…………

Ayşecim,

Benim de diğer arkadaşlarım gibi sorum olacak.
Ben 5 yıllık evliyim.

Artık sürekli tartışmalara ve bu tartışmaların uzamaması için susmaya dayanamıyorum. Sinir hastası oldum çıktım.
Sakinleşebilmek ve kafamı toplayabilmek için sakinleştirici alıyorum.
Uzun lafın kısası ayrılmak istiyorum. Ancak nasıl olacağını, bana getirisini ve götürüsünü de öğrenmek istiyorum.
1 oğlum ve bir kızım var. Kız 3 oğlan 2 yaşında.

Çocukları yanıma almayı düşünmüyorum. Çünkü zaten mesuliyet almayı sevmeyen gökten yıldırım düşse benden bilen, her türlü hatanın sorumlusu olarak beni gösteren bir kocam var.

İleride çocukların vereceği (ona göre yanlış) kararlarda ben suçlu olmak istemiyorum.

Tabiî ki de yanıma almak istemiyorum derken tamamen de vazgeçeceğim demek değil.

Biraz çocuklarıyla ilgilensin istiyorum. Kızdığında çocuklara avazı çıktığı kadar bağırıp, ceza verdikten sonra, son çarede dövdükten sonra bunun sorumlusu olarak da beni gösteren bir adam bu!

Bir şirketi var. Ama işyerini açarken diploması olmadığı için benim üzerime açtı. Her sene zararda.

Kapat diyorum onu da yapmıyor. İşe git diyorum, müşterileri gez ya da başka müşteri bul. Olan yeter diyor. Kendi inanmadığı bir şeyi başkasına anlatıp yapması için nasıl ikna edecekmiş?

Başka iş kur!

Ne işi kuracakmış? Kurduğu iş batarsa ne olacakmış?�

Kısacası iş yerini kapatmıyor ama gitmiyor da.

Ben Bağkurluyum. Eşim de benim yanımda çalışan gözüküyor.
Boşanırsak bu şirketi kapatmazsa ben iyice borca batacağım.

Ne olur Yetiş Ayşe

Nesli

CEVAP: Sevgili Nesli,
Doğrusu kocan akıllansın diye bu kadar küçük çocukları bırakacağını söylemene şaşırdım.
Normalde mahkeme anneye verir bu yaşta anne ilgisine daha çok ihtiyaç duyacakları için. Ancak sen istemiyorum diyorsun, bunu anlamakta bir anne olarak güçlük çekiyorum.
Çocukların bu adamın yanında dayak yiyince daha mı iyi hissedeceksin acaba?
Bence bunu tekrar düşünmelisin.

Ben çalışmıyorum demişsin ancak şirket senin üzerine kayıtlı yani fiilen olmasa da resmen çalışıyorsun.
Eğer bağ kur, sigorta ve vergi borçları ödenmediyse bunlardan sen sorumlu olacaksın.
Ayrıca şirket senin adına olduğuna göre kocan zaten kapatamaz sen kapatacaksın.
 

YABANCI UYRUKLU ÖĞRENCİLERİN MAĞDURİYETİ

Merhaba Ayşe Hanım,

Twitter üzerinden bu konuda yazı yazacağım demiştiniz. Facebook ve çeşitli forumlarda yabancı uyruklu öğrenciler isyan ediyor çünkü ciddi boyutta haksızlıklar ve yanlış uygulamalar var.

Yurt dışından gelip Türkiye’de üniversite eğitimi almak isteyen yabancı uyruklu öğrenci önce kendi ülkesinde prestijli üniversiteler tarafından kabul edilip ama Türk üniversiteler tarafından bir sürü engel koyması şok etkisi yaratıyor.

Fransız Bakalorya, Abitur, Matura gibi sınav ve diplomaların değerlendirilmesinde ciddi yanlışlar var. Türkiye’deki üniversiteler bu sınavlardan Avrupa’dakilerin istemediği çok yüksek puanlar istiyorlar.

Daha insaflı olunması ve bu sınavların akademik seviyesinin farkında olmaları gerekiyor. Örneğin Fransız Bakaloryasında 20 üzerinden 10 alan bir öğrenci Paris'te bulunan tüm üniversitelere kabul ediliyor ama aynı öğrenci 12/20 isteyen Marmara Üniversitesi’ne başvuruda bile bulunamıyor!

Diğer sorun ise harç ücretleri. Yabancı öğrencilerden 4 kat daha fazla ödemeleri isteniyor, buna SGK borcunu da eklendi.

Her üniversiteye ayrı ayrı başvuruluyor ve her seferinde 100 TL başvuru parası isteniyor, buna tercüme ve noter masrafları da eklenince yüksek bir rakam çıkıyor.

Zaten çok fazla kontenjan da verilmiyor, bazı bölümlere 5-10 kişilik kontenjan veriliyor!

Aynı kontenjan kısıtlaması YÇS sınavı için de geçerli ( Yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının çocuklarının girdiği sınav), Mühendislik, Hukuk, Tıp gibi bölümleri tercih edemedikleri gibi öğretmenlikler ve IIBF bölümleri için ayrılan kontenjanlar 5'i geçmiyor. Bu şekilde YÖK Türk Üniversitelerini nasıl cazip hale getirecek çok merak ediyoruz. YÖK ile iletişim sorunu yaşanıyor ve bu konuda herkes şikâyetçi, daha vizyoner, geniş kapsamlı, basiretli ve olumlu yaklaşımlar bekleniyor YÖK'ten.

Lütfen bu konuları gündeme getirirseniz çok teşekkür ederim

Saygılarımla,

Aykut Yavuz
Eğitim Danışmanı

………….

YABANCI ÖĞRENCİLERİN MAĞDURİYETİ

Merhabalar,
Ben, 10 yıldır Türkiye’de eğitim gören bir yabancı öğrenciyim.

Bu sene lisem sona erdi ve üniversiteye başlamam gerekiyor.

2010 YÖS sınavına girdim ve pek çok üniversitenin kabul edeceği bir puan aldım.

Fakat gelin görün ki, yabancı öğrenciler için uygulanan sınavdan yüksek puan almak, yetmiyor.

Şöyle ki; en başta üniversitelerin bize ayırdıkları kontenjan çok düşük.

Örnek vermek gerekirse, YTÜ’nün bu sene yabancı öğrenci alımı için gerçekleştirdiği sınava 812 öğrenci girdi ve bu öğrencilerin her birinden sınav ücreti olarak 100TL talep edilmiştir.

Tüm bunlar bir yana barajı geçen 214 öğrenci olmasına rağmen, YTÜ yalnızca 24 öğrenci alacağını duyurmuştur.
Bu mağduriyetimizin yalnızca bir kısmı.

2011 yılı itibariyle YÖK, devlet üniversiteleri Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen yurt dışından kabul edilecek öğrencilerden her yıl alınacak öğrenim ücretinin asgari ve azami miktarı arasından uygulamak istedikleri ücretleri, kendilerinin belirlemesine izin vermiştir.

Böyle olunca, devlet üniversitelerinin kayıt için bizden talep ettikleri öğrenim ücreti, Türk öğrencilerden talep ettiklerin en az 4 katı değerine yükselmiştir.

Bir de özel sağlık sigortası için yıllık ödenmesi gereken 1200TL’yı da hesaba katarsak ki önceki yıllarda bu ücret 200TL ila 300TL arasında değişiyordu, bir yabancı öğrencinin barınma dışında YALNIZCA eğitim ve sağlık için ödemeye mahkûm edildiği miktar, yıllık 7000 liraya çıkıyor.

Türkiye’ye eğitim için gelen öğrencilerin çoğu İran, Irak, Azerbaycan, Moldova, Arnavutluk gibi gelir düzeyi düşük ülkelerin vatandaşı.

Ve bu gibi ülkelerden gelen bu yabancı öğrencilerin, Türk devlet üniversitelerinin talep ettikleri bu miktarı karşılamaları çok güç.

YÖK’ün, yabancı öğrenciler için uygulanan YÖS’ün kaldırılmasına ilişkin yaptığı açıklamada amaçlarının, ülkeye daha fazla yabancı öğrenci çekmek olduğunu belirtmişti.

Fakat üzülerek söylemeliyim ki sınav bizler için engel teşkil etmiyor. Bizim tek sorunumuz, üniversite harçlarının olması gerekenin çok çok üstünde olması. Biraz makul olunmasını istiyor ve kaliteli eğitim hakkımızın elimizden alınmasını istemiyoruz.
“Sesimizi belki duyarlar’’ umuduyla, mağduriyetimizi belirten pek çok mektup ve dilekçeyi ilgili kuruluşlara ulaştırmaya çalışıyoruz. Lütfen sesimize kulak verin.�
Ana�

CEVAP: Sevgili Ana, bu konuda pek çok mail alıyorum. İnşallah sizin de sesiniz bu vesileyle duyulur ve daha uygun bir çözüm bulunur sizler için de. Başarılar ve kolaylıklar dilerim. Öpüldün.
…

Not: Yazarımız Ayşe Aral geçirdiği bir rahatsızlık nedeniyle yazılarına bir süre ara vermiştir.  �