Paylaş
Kalkıp biyerlere gideyim bari diyorum ama nereye?
Aşk Gemisi olsa onunla seyahate çıksam, aşık olsam.
Hayal Adası’na gitsem bir haftalığına, hayalim neyse söylesem bir bir, gerçekleştirseler.
Bu teknoloji de baydı beni bu aralar, Taş Devri’ne bir ziyaret yapsam, Vilma’yla, Barni’yle yemek yesem; Çakıl’la, Dino’yla koşup oynasam.
Sanfransisco Sokakları’nda Michael Douglas’la takılsam.
Otel dizisindeki gibi bir otelde kalsam, Flamingo Yolu’nda flamingoları sevsem, Şerif Taytıs’la muhabbet etsem, Dallas’a da bir uğrasam, Ceyar’dan onu kötü adamdan saydığım için özür dilesem, “Bizde senden bin beterleri varmış, bilememişiz kıymetini hoş gör bizi” desem.
Dönüş yolunda Sementha’ya bir uğrasam, burnunu oynatsa, üç beş isteğim var onlar da hallolsa….
Benim bu yolculuk bitmez. Daha uğramak istediğim çok yer var..
Geçek hayata dönelim. Ya kırıcam biyerimi, oturacağım aşağıya ya da yine istikamet Bodrum! Hiç değilse yazılık malzeme çıkar…
İkinci kadınlar……
Bu konuda o kadar çok e-posta geldi ki. Gerçi bilmediğimiz bir durum değil. Bu durumu yaşayan çok kadın var içimizde.
Bundan haftalar önce erkeklere şöyle bir kuşbakışı dalıvermiştim.
Sonrasında da erkeklerden sürü sepet e-postalar almıştım, “Hadi biz böyleyiz ama siz kadınlar da çok mu masumsunuz?” diye.
Ben feminist falan değilim, biline. Elbette kadına daha yakın duracağım ama bu demek değil ki her kadını da koruyacağım…
Durum şu: İkinci kadınlar belli ki sözleşmişler, hepsi durumlarını anlatan e-postalar göndermişler. İçlerini açmak istemişler, beni de pek halden anlar, güvenilir görmüşler. Kendilerini, yaşadıkları zorlukları falan da yazmamı istemişler.
Haa başımla. Beni güvenilir falan görün, dertten tasadan anlar da görün. Sağ olun… Ama benden sizleri yazmamı beklemeyin. Yazarsam da yazdıklarım size faydadan çok zarar getirir.
Benden, siz ikinci kadınlara asla hayır gelmez. E-postalarınıza elbette cevap verdim, her okur arkadaşıma verdiğim gibi. Verdiğim cevaplarda inşallah beyinlerinizin bir köşelerinde yer bulur, sizlere faydası dokunur…..
Benim yaşadığım hayata, inandığım hiçbir kavrama uymuyorsunuz sizler.
Keşke aranızdan biri de, “Yaptım bir hata, nasıl telafi ederim, bir fikriniz var mı?” falan diye sorsaydı bari?
Yok. Hepiniz kalkmışsınız bana ikinci kadın olmanın zorluklarından, adam karısının koynunda uyurken sizin yalnız kalmanızdan falan bahsetmişsiniz.
Ben sizlere olsa olsa tavsiyede bulunabilirim.
İkinci kadın olacağına, git bi adamın birinci kadını ol. Kolayı seçme, sen de ilk kadın kadar çaba göster erkeğine, hazıra konma çabasına girme.
Yuva yıkanın yuvası asla olmaz.
Bir gün elbet siz de ikinci kadın durumuna düşersiniz.
Ettiğinizi bulursunuz.
Sakın bir ananın ahını almayın.
Bir kadını asla ağlatmayın Allah kadının gözyaşlarını sayarmış…
Böyle devam eder, bitmez. Bir silkelenin, bu ikinci kadın durumundan da tez elden vazgeçin. Valla günah, billa günah!…..
Not-1: Ayrıca bir de düşünün, hayatına girdiğiniz adamın siz kim bilir kaçıncı ikinci kadınısınız?
Not-2: İki gündür hüzün ve sinir var köşemde. Kısmetse, Cuma’ya inşallah gülmece.
Paylaş