Paylaş
“Show must ‘not’ go on” (show devam etmemeli, “Ebru evine çekilip beklemeli”, “Ebru sırra kadem basmalı”, “Bir süre yok olmalı, gitmeli” diyorlar.
Peki, niye Ebru’dan bu beklenti?
Ebru Gündeş’in kocasının -ki konu hala yargıda olduğundan sonucu bilemiyoruz- varsa yükünü, suçunu Ebru mu çekmeli?
Sizce Ebru Gündeş böyle bir durumu yaşadığı için boynu zaten eğilip, utanç duymuyor mu, üzülmüyor mu?
Peki, sizce her evli kadın kocasının çevirdiği her dolabı
bilir mi?
Kaçınız kocanızın gerçek servetinden haberdarsınız?
Kaçınız acaba paraların gerçek kaynağını bilirsiniz? Benim sokaktaki halkımın karısı, bacısı dışında?
O zaman neden Ebru’ya bu fatura?
Bir durun ya!
Kadının kariyeri de mi çöp olsun... Şimdi paramparça olmuş umutlarının, belki kocasına olan güvenin, sevgisinin yanı sıra?
Ha belki biliyordu, onu da bilemem.
Ama şunu bilirim, önyargı iyi değildir asla, açık kapı bırakmak lazım saldırı yapmadan insana.
Acun’a da aferin.
“Bu benim programım için eksi not, Ebru sen git biraz dinlen” demedi (ki deseydi Ebru Gündeş bir de oradan o tokatla acaba nasıl bir psikolojiye girerdi?)
İçinden de “ben şimdi bastırırım parayı, buraya öyle bir isim koyarım ki yer yerinden oynar” diye düşünmedi.
Ha siz şimdi diyeceksiniz ki
“Ne şapşalsın be Ayşe.”
“Ebru eşittir rating işte.”
Hiç değil öyle.
Mutsuz, isteksiz, aklı başka yerde bir kadın Ebru bugünlerde.
İyilik koyun içinize.
Bakın yeni bir yıl geliyor yine...
Not: Ebru Gündeş ve Acun Ilıcalı’yla merhabam bile yoktur, bunu da ayrıca belirteyim.
Sarhoşum gel
Biliyorsunuz yılbaşı geceleri verilen bir “Sarhoşum gel” servisi var.
Yani kafayı biraz fazla bulmuşsanız televizyonlarda da yayınlanan numaralara, “Sarhoşum gel” diyorsunuz.
Görevli ekipten bir polis arkadaş geliyor, arabanızı kullanarak sizi evinize götürüyor.
Bu iş yıllardır her yılbaşı uygulanır da, benim bu işe bir türlü kafam basmaz.
Ulen adam sarhoş. Tut ki de nasıl beceriyorsa o numarayı çeviriyor ve de “Sarşçhooşmuş giljj hoşurttjj...” gibi bir alay söz söylüyor.
O polis arkadaşlar o adamı nasıl buluyorlar ki?
Ama bu “Sarhoşum Gel” uygulamasıyla ilgili gerçekten olmuş bir olay var ki, tam anlatmalık.
Adı lazım değil, bir arkadaşımız bir yılbaşı gecesi kafayı buluyor.
Yanındaki karısı da sarhoş. “Sarhoşum Gel” servisini arıyorlar.
Jilet gibi bir polis arkadaş geliyor. Bizim arkadaşın Mercedes’inin direksiyonuna geçiyor sonra da arabayı yıldırım gibi sürüp bizimkilerin evine değil de başka bir yere gidiyor! Babama...
Yetiş Ayşe
Köşe yazarının okurlarından ricası olabilir mi? Olur, değil mi?
Bakın daha hiçbir şey istemedim şu güne değin sizlerden. Hani içimden geldi.
Hazır dedim yeni bir yıla girerken, acaba bir şirinlik yapsam okurlarıma, canım okurlarım yazsam, sizleri çok seviyorum desem, inşallah 2014’te acayip mesut, mutlu, aşklı meşkli, paralı pullu yaşayın desem ve sonra olaya girsem...
Yahu bu sene daha çok okusanız pazartesi günleri www. hurriyet.com.tr’deki Yetiş Ayşe köşemi.
Çok şey istemiyorum sizlerden, kılık kıyafet ihtiyacımız çok fazla ve en önemlisi de burs çocuklarımıza.
Burs derken ayda 250 liraya okutuyoruz valla.
Kaç çocuğumuz var bilseniz, siz de birer çocuğumuzu sahiplenseniz.
Hadi yeni senede siz de el atın Yetiş Ayşe’ye. Sağolun şimdiden, yaşayın hem de.
Paylaş