Sünger ve eskiler

Sıcaktan mıdır, menopoza giriyorum ondan mıdır bilmiyorum ama bende yaklaşık 10 gündür gerilim yine başladı. Taş gibi kadın derler aynı o kıvamdayım. Bütün vücudum, kaslarım gerim gerim gerilmekte. Kazık kesmiş gibiyim.

Haberin Devamı


Nedeni; yine takılı kalıverdim geçmişe. Kaç zamandır dönüp dolaşmıyordum hâlbuki eskilerde.
Kendime acımaktan ve kendimi acındırmaktan herhalde keyif alıyorum. Bu sebeple de en yakınlarımın kafasında boza pişiriyorum.
“Ama bana şu da oldu, bak bana bunu da yapmıştı” diyerek yiyip bitiriyorum kendimi.
Duruyorum duruyorum, horoz misali kabarıyorum.
Herkese artık sıkıntı geldi bu halimden. Ama iki kişi var ki; biri kız kardeşim kadar sevdiğim Aslı’m asistanım, bir de Aykut adında can bir arkadaşım. Onlar daha bir senelikler, bana katlanıp beni çekmekteler.
Geçen akşam yemeğe geldiler. Aykut’un elinde harika çiçekler. Aaaa baktım Aslı’nın elinde de küçük ama çirkince ambalaj edilmiş bir şey.
Aslı dedi ki “Ne çirkin gözüküyor değil mi paket?”
“Ay saçmalama!” dedim, “Zaten neden bir şey getirdin?”
Paketi açtım, bildiğin bulaşık süngeri! Üstü yeşil altı sarı, her evin vazgeçilmezi.
“Ne bu? Ne yapacağım ben bununla?”
“Bak” dedi “Sakin ol, sana bir sünger hikâyesi anlatacağım iyi dinle!”
Annesinin yakın bir tanıdığının Aslı’ya çocukken anlattığı, kendi yaşadığı bir şeymiş.
O anlattı, ben de biraz toparladım, ilk ağızdan gibi sizlere yazdım.
Buyurun... Meşhur sünger...
Evlendiğimden beri annem evime ilk defa geliyordu. Daha önce eşya yerleştirmeye gelmişti ama bu başkaydı. Evimi güzelce temizleyip yemekleri yaptım. Öğleye bir saat kalmıştı neredeyse gelir derken. Zil çaldı ve annem geldi.
Ev hediyesi diye bir de hediye getirmişti. Paketi açınca şok geçirdim, içinden kullanılmış sünger çıktı.
Sordum anneme “Senin yatak odandaki aynanın üzerinde duran sünger mi bu?” diye “Evet” dedi.
“Evde temizlik bezleri vardı ama bunu da kullanırım” dedim. Annem “Bunu kullan diye getirdim ama temizlikte kullan diye değil” dedi!
“Yaa peki nasıl kullanacağım?” dedim. “Geçmişe sünger çekmek için kullanacaksın!” dedi, anlamamıştım.
Anneannem ve dedem hep kavga ederlermiş. Anneanneme dedem “Geçmişe bir sünger çek” dermiş ama anneannem bunu hiç yapamazmış. Dırdırları ile dedemi bıktırırmış.
“Peki, neden kadınlar geçmişe sünger çekiyor da erkekler çekmiyor?” dedim anneme.
Annem “Çünkü erkekler unutkandırlar, geçmişi hatırlamazlar. Kadınlar ise hassastır, kendilerini üzen hiçbir şeyi unutmaz, aklına geldikçe acı çeker ve etrafındakilere de acı çektirirler” dedi.
Anneannem de hatasının farkında olduğu ama düzeltemediği için anneme nasihat amacıyla, onun ilk evlendiği zaman ev ziyaretine bu hediye ile gitmiş.
“Bize yaptığın kuru fasulyen ve pilavını afiyetle yedik, karnımız doydu. Ama bayat yemeği önümüze çıkarsan keyifle yiyemez, tam doymadan kalkardık” dedi.
“Evlilik de böyle bir şey işte yavrum. Geçmiş konuları bayat yemek gibi ısıtıp getirirsen birkaç ısıtmadan sonra tadı kaçar, karın doyurmaz hale gelir. Ama geçmişe sünger çekersen tadınız hiç kaçmaz” diye bitirdi sözünü.
Ben evli değilim ama hakikaten geçmişe bir sünger çekip önümüze umutla baksak, birçok şey daha düzgün hale gelecek galiba.
Süngeri başucuma koydum, ne zaman bana gelecekler ve gerileceğim, ona bakıp tekrardan düşüneceğim...

Yazarın Tüm Yazıları