Paylaş
Nesnelerin interneti gelişti. Uzmanlar, internet bağlantılı olan her şeyin silah olarak kullanılabileceğini söylüyorlar.
Ama paranoyaya gerek yok. Çünkü yazılım ve üretim aşamasında içlerine patlayıcı yerleştirildiği taktirde bunlar birer bombaya dönüştürülebiliyor.
Patlayıcı derken, öyle kilolarca patlayıcı olarak düşünmeyin. 5 ya da 10 gram yeterli oluyor.
ÇAĞRI CİHAZLARI PATLATILDI
İsrail’in Hizbullah’a ait çağrı cihazlarını gönderdiği bir mesajla patlayıcı olarak kullanması dünyanın gündeminde. Dün de İsrail, Hizbullah’ın telsizlerini patlattı. İsrail’in yaptığı saldırı ile artık yeni bir siber saldırı türü ile karşı karşıyayız.
Nükleer başlık yerine cep telefonları, çağrı cihazları, telsizler, televizyonlar birer patlayıcıya dönüştürülebiliyor.
Şimdi gelelim İsrail’in Hizbullah’a ait 3 bin 100 çağrı cihazını gönderdiği bir mesajla eşzamanlı olarak patlatmasına.
Ölü sayısı 12’ye çıktı. 2800’ün üzerinde yaralı olduğu söyleniyor. 500 kişinin gözlerini kaybettiği, birçoğunun elinden yaralandığı ifade ediliyor.
MOSSAD SALDIRIYI ÖNE ÇEKMİŞ
Bir istihbarattan söz ediliyor.
İsrail’in çağrı cihazlarına yerleştirdiği patlayıcıyı Hizbullah’la olası bir savaş anında patlatmayı planladığı tahmin ediliyor. Hizbullah’a mensup iki kişinin İsrail’in çağrı cihazlarına patlayıcı yerleştirdiği tespit ettiği, bunun üzerine Mossad’ın saldırıyı öne çekip çağrı cihazlarını patlattığı söyleniyor. Peki o iki kişiye ne olmuş? Lübnanlı kaynaklar, İsrail’in birini etkisiz hale getirdiğini diğerinin akıbetinin bilinmediğini söylüyor.
NASRALLAH CEP TELEFONLARINI YASAKLAMIŞ
Bu aşamada başa dönüp elde ettiğim bilgileri paylaşmak istiyorum.
Salih Aruri, Hamas Lideri Yahya Sinvar’ın yardımcısıydı. Hizbullah tarafından müzakere edilmek üzere Beyrut’a davet edildi. 2 Ocak 2024 tarihinde Hizbullah’ın Beyrut’taki kalesi olarak gösterilen Dahieh bölgesindeki bir güvenli evde İsrail tarafından düzenlenen bir suikastla şehit edildi.
Bu olay üzerine Hizbullah Lideri Nasrallah, 13 Şubat’ta televizyona çıkıp cep telefonlarının İsrail casuslarından daha tehlikeli olduğunu belirterek “Cep telefonlarınızı kırın, gömün ya da demir bir kutuya kilitleyin” diye talimat veriyor. Ama buna rağmen İsrail, Hizbullah’ın Genelkurmay Başkanı olarak gösterilen Fuat Şükür’ü yine Beyrut’ta cep telefonu sinyalinden takip ederek şehit etti.
İsrail, Hizbullah’ın tedarik zincirine sızmış. Çağrı cihazı ve telsizlerin nereden alınacağını tespit etmiş. Bunlara patlatıcı yerleştirip, ateşleme düzeneğini harekete geçiren bir mesaj göndermişler.
ÜRETİM AŞAMASINDA YERLEŞTİRMİŞ
Hizbullah haberleşme sistemini değiştiriyor. İsrail de bunun tespit ediyor. İran, Hizbullah tarafından kullanılmak üzere 6 bin çağrı cihazı siparişi veriyor. Neden çağrı cihazı? Çünkü tek yönlü mesaj aldığı, karşılıklı olarak konuşulmadığı için konum belirlenme imkânı yok.
İran, Tayvanlı bir firmaya sipariş veriyor. Ama üretim Avrupa’da gerçekleştiriliyor.
Yazılım ve üretim aşamasında İsrail’in devreye girdiği söyleniyor. Çağrı cihazlarına casus bir yazılım yüklüyorlar. Hem de çağrı cihazlarını çalıştıran pillere 10 gram patlayıcı yüklüyorlar.
İKİ KİŞİ TESPİT ETMİŞ
Hizbullah’ın iki mühendisinin bunu fark etmesi üzerine ise planı öne çekip çağrı cihazlarına bir mesaj gönderip patlatıyorlar. Çağrı cihazı çok ısınıp bunu uzağa koyanların kurtulduğu söyleniyor. Patlayan çağrı cihazları Hizbullah’ın elinde, patlamayan çağrı cihazları ise İran’da bulunuyor. Bunların incelemesinden ne kadar patlayıcı yüklendi, hangi cins patlayıcı kullanıldı bunların hepsi tespit edilir.
UÇAKLAR UÇMADI, BANKALAR ÇALIŞMADI
Siber saldırıları hep ‘sistemler çökebilir, ekonomik olarak büyük bir felaket yaşanabilir’ diye düşünüyorduk. Microsoft’taki Crowdstrike arızası nedeniyle Almanya, ABD, İngiltere ve Avusturalya’da uçaklar uçurulamadı. Bankacılık sistemleri çalışmadı. Microsoft’un sisteminde yaşanan arıza birçok sektörü etkiledi.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ELİNE GEÇERSE
Bundan en az Çin ve Rusya etkilenmişti. Çünkü onların milli yazılımları vardı. Bu olay bize milli yazılımın ne denli önemli olduğunu gösterdi. Ama bu bir terör saldırısı olarak düşünülmemişti. İsrail bunu bir terör saldırısı olarak kullandı. Mossad’ın en büyük özelliği korku salmaktır. Çağrı cihazlarını patlatarak dünyada kimse güvende değil mesajını verdi.
Biz zaten biliyoruz. ABD ve İsrail’in olduğu bir dünyada kimse güvende değil.
İsrail bir terör devleti ama bir de bunun terör örgütlerinin eline geçtiğini düşünün. Ne yapmazlar? İsrail çok tehlikeli bir kapıyı açtı.
TÜRKİYE’Yİ ETKİLER Mİ
Peki bu iş bizi ne kadar etkiler? Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu çağrı cihazları özelinde Türkiye’de bir risk olmadığını söyledi.Uraloğlu, Türkiye’nin günlük olarak 400’ün üzerinde siber saldırıyı önlediğini anlattı. Siber güvenlik alanında dünyada ilk 10 ülke arasında olduğunu söyledi. Siber tehdit çok önemli. Çünkü sadece 2024 yılında siber suçların küresel maliyetinin 9.5 trilyon dolar olacağı söyleniyor. Bu işin ekonomik yüzü. Bir de siber savaş var. Artık savaş uçaklarının, savaş gemilerinin birbirini görmeden savaştığı ve insansız savaş uçaklarının savaşacağı bir dünyaya gidiyoruz.
EYLEM PLANIMIZ VAR
Türkiye bunları görerek, 2024-2028 yılları arasını kapsayacak şekilde, “Ulusal Siber Güvenlik Strateji ve Eylem Planını” benimsedi.
Bu planın bir de askeri boyutu var.
Erdoğan, 2009 ya da 2010 tarihli Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısında yerli ve milli savunma sanayisi talimatını verdiğinde toplantıya katılanların yarısı inanmıyordu. Bugün savunma sanayisinde yüzde 80 yerlilik oranına ulaştık.
SAVAŞ UÇAKLARI KALKMAZ
Çağrı cihazlarını patlatanlar ne yapmaz?
Bir düğmeye basıp savaş uçaklarını kaldırmaz, gemileri kilitler, silah sistemlerini çalıştırmaz hale getirir.
Saddam Hüseyin, Fransızlara hava savunma sistemleri kurdurmuştu. Fransızlar kodları ABD ile paylaştığı için Körfez savaşında kilitlendi, çalışmadı. İsrail, Suriye’yi vuruyor. Suriye’de Rusya’nın hava savunma sistemleri var. Ama İsrail uçakları havalanınca Rusya, sistemlerini pasif konuma getiriyor.
YERLİ SAVUNMA SANAYİSİ ÖNEMLİ
Bunun için yerli ve milli savunma sistemleri önemli. Onun için biz yerli ve milli savaş uçağımız Kaan’ı, İnsansız Savaş uçağı Anka ve Kızılelma’yı, İHA’ları, SİHA’ları, Çelik Kubbe’yi ve Milli İnsansız Denizaltıları yapıyoruz.
REİSİ VE HANİYE SUİKASTI
Çağrı cihazının patlaması bizim doğru yolda olduğumuzu bir kez daha gösterdi. Çağrı cihazını patlatan başka neleri yapmaz ki?
Son olarak bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum.
İran’ın ürettiği çağrı cihazlarına sızıp patlayıcı yerleştiren İsrail’in İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin helikopterinin düşmesinde parmağı olamaz mı? İsmail Haniye’nin Tahran’da, istihbaratın güvenli evinde suikasta maruz kalmasında katkısı olmaz mı?
Bence çağrı cihazlarının patlamasından sonra Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve İsmail Haniye suikastı yeniden değerlendirilmeli.
Paylaş