Paylaş
Geçen gün sağ kolum Aslı dedi ki, “Ya Ayşe, millet delirdi mi ne! Bu aralar, beyaz pantolon içine kırmızı don giymek modaymış!”
Aslında ben de gördüm.
Benim bildiğim kırmızı don, yılbaşlarında saat 24.00’de uğur falan getirsin diye giyilir.
Ben, yılbaşı meselesine de pek rağbet etmem ama yıllar içinde bu amaçla hediye gelen birkaç kırmızı don öylece durur çekmecemde nedense.
“Bir aralar da siyah sutyeni beyaz gömleğin içine giymek modaydı, hadi onu anladım ama don olayı görgüsüzlük değil mi?” dedi.
Nedir bu Allah aşkına, böyle saçma şey nasıl moda olur?
Bu bence düpedüz görgüsüzlük gerçekten!
Neden yıllardır “beyaz çoraplı” adamlar var etrafımızda?
Moda mı bu beyaz çorap?
Bir bakıyorsunuz Instagram’a, Facebook’a... Biri bir şey yemiş, yerken de hemen fotoğrafını çekmiş, altına da bir güzel yazmış “bilmem neredeyim, bu ıstakoz çok yummy (lezzetli)!”
Bir başkası “ya bu et, hele bu ıspanak yatağındaki tavuk, frambuaz sosunda ekşi erikle sotelenmiş pazıya sarılı somon balığı!”
En alta not da eklenmiş: Benim favori yemeğim.
Zıkkımın pekini diyesim geliyor içimden bunlara...
Bu nedir yahu?
Sanki beyzadem ya da hanımefendim ömrü boyunca hep bunlardan yedi, bulgur pilavının, makarnanın tadını bile bilmiyor! Peh peh peh...
Görgüsüzlük budur işte!
Alan var, parası olmayıp da alamayan var, hamile olup da canı çeken var hiç mi düşünmezsin bunu?
Eskiden pazarda muz, kivi, kestane bile kesekâğıdına, siyah poşete konurdu görülmesin diye. Şimdi millet alenen paylaşmaya utanmıyor, gocunmuyor...
Evde pişen yemekten bir tabak, belki kokmuştur diye komşuya verilirdi.
Şimdi ne oldu bu millete de ağzına her attığını gösterir oldu vallahi şaşıyorum!
Bir çanta alınmış fotoğrafı hemen paylaşılıyor.
Moda diye kendini rezil eden görgüsüzlere çok gülüyorum...
Tabii ki de moda, tanımından daha öte bir kavram.
Moda denildiğinde akla hep kıyafet gelir. Fakat moda sadece giysi değildir.
Moda, müziktir, sanattır, edebiyattır, tiyatrodur, yemektir vs...
Peki moda, pahalı olan şeyi almak demek midir?
Kesinlikle hayır!
Birçok pahalı şey vardır ki, beş para etmez aslında.
Hatta o şeylere nasıl ve neden para verirler anlamam.
Mantıklı bir gerekçesi var mı acaba derim ama aklıma tek gelen şey şu: Bazı insanlar parayı nereye götüreceklerini bilmedikleri için, bir noktadan sonra saçmalıyorlar.
Hele bir de işe zevksizlikleri girince, iş çığrından çıkıyor.
Görgülü olmanın belirtisi başka şeylerden geçiyor!
Aile terbiyesi mi dersiniz, eğitim kalitesi mi dersiniz artık bilemem...
Diplomayla da olmuyor ki bu iş!
Karakter meselesi neticede...
Paylaş