Paylaş
Mesela su skinny pantolon modası, erkeğe hiç yakışmıyor.
İnce zayıf erkekler giyiyor onlarda bile kötü duruyor.
Hani sanki kız arkadaşının pantolonunu giymiş gibi duruyor.
Bununla kalsa iyi, göbeklisi de giyiyor, koca popolusu da! İşte o zaman bir facia...
Tabi bu modayı daha çok dizilerdeki oyunculardan ya da medyadaki ünlülerden kapıyoruz.
Saçlar da öyle değil mi zaten?
Bakıyorum erkeklere dizilerde, medyada, kafaları bir anormal duruyor.
Birçoğunun bizden fazla saçı var, bana göre bu moda da sırıtıyor.
Pe ya kadınlar, o kalın kaşlar...
Nedir Allah’ım o?
Yakışan da yakışmayan da yaptırıyor.
Dövmeyle yapılıyor, hem de kalıcı! Dövme kolay iş mi ya? İşin erbabı olmak lazım yoksa feci sonuçları oluyor.
Bakıyorum etrafa, bana bütün kadınlar aynı geliyor.
Kara kara kaşlar, kalın şekillendiriyorlar da. Sonuç korkutucu oluyor.
Diyorum ya, bizde bir moda çıktı mı, yakışan yakışmayan uyguluyor ve giyiyor.
Ama aslında işin mühimi, insanın kendini iyi hissetmesidir. Yakıştırıyorsanız kendinize yaptırıverin gari…
Eski eşinizin düğününe gider misiniz?
Farz edin ki eski eşiniz evleniyor, ne yaparsınız?
Duyunca sinir mi olursunuz yoksa hiç umursamaz mısınız?
Ya da telefonla, en azından bir mesajla kutlar mısınız?
Tabi ki nasıl boşandığınız da çok önemli.
Artık geçinemiyoruz deyip tatlı tatlı konuşarak, arkadaş kalarak mı ayrıldınız yoksa kavga dövüş ederek, uzun bir mahkeme sonrasında yolları mı ayırdınız?
Bir zamanlar en sevdiğin kişi artık sana yabancı geliyor.
Araya mal mülk kavgaları giriyor.
Çocuklar desen arada kalıyor. Çok az insan arkadaş kalarak ayrılıyor.
Hele bir de işin içinde aldatma varsa gözün görmek istemiyor.
Bazen de tuhaf bir şey oluyor, bana oldu.
Kavgalarla ayrılıyorsun, mahkeme uzadıkça uzuyor, o arada yaşlar geçiyor.
Unutuyorsun bazen onun sana yaptıklarını.
Aman diyorsun, aman boşver, o da iyi olsun ben de iyi olayım.
Unutup gidiyorsun zamanla.
Geçiyor kızgınlıkların. Şu ölümlü dünyada satmışım anasını...
Nerden aklıma geldi bunu yazmak derseniz, Yeşim Salkım “evlense düğününe bile giderim eski eşimin” demiş.
Gider de valla, Yüreği öyle bir kadındır o.
Konuşmuşlar, anlaşmışlar öylece insani sevgiyle ayrılmışlar.
Ne para ne pul derdi olmamış, çocukları mutlu.
Allah herkese onlar gibi kavgasız, gürültüsüz ayrılmayı nasip etsin, etsin ki eski kocamın düğününe gideyim...
Ayşe’nin notu: Tabi böyle söylerken unuttuk, ya yeni eş bizi istemezse? Bir de böyle bir durum var…
Penguencilere teşekkürler...
Zaman geçiyor, hiç anlamadan hiç fark etmeden...
Ne çabuk geçti 17 yıl, dile kolay. Babam gideli... Onu özlemle sevgiyle yâd ediyorum.
Penguen Dergisi de unutmamış, babacığıma dergide iki sayfa ayırmış.
Okurken güldüm, bir röportajda sormuşlar babama.
“Niye karikatürist oldun?” diye.
“Bir baltaya sap olmak için” demiş.
Babama özlemim hiç azalmıyor, her gün artıyor...
Teşekkürler Penguenciler, sonsuz teşekkürler...
Onu unutmadığınız için...
Paylaş