Şefim, donat masayı...

Türkiye’nin ilk ‘gezici lokanta’sı
TRATA AYVALIK

Trata Ayvalık

◊ Neden?

Kökleri, hayalleri, elinin lezzeti Ege’ye, Cunda’ya dayanan şef Tayfun Gökşin’in hayat verdiği Trata Ayvalık gezen, keşfeden, keşfettiren bir lokanta. Şefin yıllar içinde edindiği tüm deneyimler, tüm lezzetler burada. “Peki neden gezici lokanta” derseniz aslında hepimizin içinde olduğu duygu ve ruh hallerinden uzaklaşmak, yalınlaşmak isteğinden... Her geçen yıl daha da kalabalıklaşan, çoğalan, artan Ayvalık. Kalabalıkla birlikte özeni, özelliği kaybolan mekânlar, lezzetler. Ve artık pişirdiği yemeklerden o eski tadı alamayan şefimiz Tayfun Gökşin... İşte tam böyle bir ruh hali içindeyken uzaklara gitmek, uzaklarda pişirmek, sofralar kurup misafirlerini ağırlamak istemiş Gökşin. Bakir olsun, doğal olsun, doğada olsun, yeri de belli olmasın demiş. Biz konuşurken akşam Trata Ayvalık’ta 30’uncu akşam yemeği hazırlanıyordu.

◊ Nasıl?

Bu deneyim Türkiye’de ilk. Benzeri, alternatifi şimdilik yok. Bir kere, nereye gideceğinizi, nerede yemek yiyeceğinizi bilmiyorsunuz. Konum size geliyor; siz o konuma ve bambaşka bir tecrübeye gidiyorsunuz. Yeri kim belirliyor? Tabii ki şefimiz. Peki neye göre belirliyor? Rüzgâra ve hava şartlarına göre çünkü doğada; günbatımı, deniz, ufuk, sessizlik ve sevdiklerinizle baş başa olacaksınız.

◊ Hazırlık nasıl yapılıyor?

Hazırlık süreci tahmin edersiniz ki meşakkatli. Zeytinyağlılar ve önden pişirilmesi gerekenler üretim mutfaklarında hazırlanıyor. Hikâyenin diğer kahramanları soğuk kutularla araziye getiriliyor ve römorkun üzerindeki açık mutfakta hareket başlıyor. En tazesinden deniz ürünleriyse orada, kömür ateşinde pişiriliyor.

◊ Zorlukları neler?

Keyfine diyecek söz yok ama zorlukları tabii ki var. Öncelikle şefimizin hiçbir malzemeyi unutmaması ve arazide pürdikkat olması gerekiyor. Çünkü Trata Ayvalık’ta yemeğin ve lezzetin telafisi olmuyor.

◊ Neler yeniyor?

İşte bir örnek mönü: Peynir pateyle hoş geldiniz diyorlar. Fırın biber turşusuyla samimiyeti ilerletiyorlar. Domates soslu börülce salatasıyla sohbeti ateşliyorlar. Midye, sülünez, karides, kalamarla coşkuyu veriyorlar. Ana yemekte karşımıza iri etli bir balık ve salata çıkıyor. Lor peyniriyle yapılan fırınlanmış tatlıyla da sevdanın son vuruşunu yapıyorlar... Operasyon zor olduğu için bu sezon mönü sadece iki kere değişmiş. Ama şefimiz seneye daha sık değişeceğini, gelişeceğini söylüyor.

◊ Kaç kişi katılabiliriz?

Trata Ayvalık’ın 20 sandalyesi var. 20 kişi de gidebilirsiniz, iki kişi de...

◊ Kaç gün öncesinden, nasıl ulaşırız?

20-30 gün kadar önce lokantanın Instagram hesabı ‘@trata.ayvalik’tan ulaşın. Kışın ayda bir ya da iki kere eski ve boş zeytinyağı fabrikalarında, ortam ısıtması yapmadan sıcak ve kıvamlı yemekler servis etmek istiyorlar; şimdiden haberiniz olsun.

◊ Ne kadar öderiz?

Bu özgün lezzet deneyiminin bedeli kişi başı 160’la 200 TL arasında değişiyor. İçecekler bu ücret aralığının dışında tutuluyor.

Gerçek İtalyan masası
ŞEF GEOVANI POLLAINA

Şef Geovani Pollaina

◊ Nasıl?

İtalya’da, İngiltere’de hayatına farklı tecrübeler katan ve en nihayet yolu İzmir’e varan İtalyan asıllı şef Geovani Pollaina’yla İtalyan mutfağına şahane bir giriş yapabilirsiniz. “Ben gitmeyeyim ama Güney İtalya mutfağı, yöresel yemekler bana gelsin” diyenlere duyurulur. Mekânların değiştiği bu deneyimin yüzde 50’si lezzetse yüzde 50’si de sohbet. Yemekleri şefin sohbetiyle, anlatımıyla tadacaksınız.

◊ Mönüde neler var?

Risotto köftesi, panzerotti böreği ve milföy hamurunda karidesle karşılanıyoruz. Ricotta peynirli, ıspanaklı ravioli’yle ısınıyoruz. Özel mantar soslu bonfileyle şenleniyoruz. Çilekli tiramisuyla tatlı yiyip tatlı konuşuyoruz.

◊ Kaç kişi katılabiliriz?

Lezzete de sohbete de tadında doymak için maksimum 25 kişi.

◊ Kaç gün öncesinden, nasıl ulaşırız?

En az bir ay önce, Instagram hesabı ‘@chefgeovani’den ulaşın.

◊ Ne kadar öderiz?

İtalyan gecesinin bedeli mönüye, mönüdeki mevsimsel değişikliklere ve kullanılan malzemelere göre değişiyor.