Aynur Tartan

Son dakikacılar için Ege’nin yılbaşı rehberi

29 Aralık 2018
“Ne yapmalı? Ne etmeli?” diye düşünenler... Yılbaşı kapıya dayandı diye telaşa düşenler... Ege’nin yılbaşı rehberi sizin için geliyor...

İLK DURAK İZMİR
Dolu dolu program arayanlar Swissotel Büyük Efes’e... Balo Salonlarında Fatih Erkoç, Agean Band var... Equinox, Aquarium ve Sky Bar’daki programlar da kaçmaz, kaçırılmaz...
Yılın yorgunluğunu atmak, termalde takılmak... Akşam da eller havaya yapmak isteyenlere Kaya Termal’in bir yanında Altay bir yanında Seyyal Taner ve Kurtalan Ekspress’le Yılbaşı Gazinosu... Eğlencesi, coşkusu, dinlencesi bonusu...
Şehrin eğlencelisi 360 lezzete ve eller havaya doymak isteyenler için iş başında... Kokteylle karşılama, sushilerle, çıtır ördek ravioli, asma yaprağında miso somonla doyma, club’da coşma...
Deli dolu lezzetler, deli dolu eğlence deyince akla hemen onun adı gelir... Lezzetle, eğlenceyle, 45’liklerle deliliğe vurmak isteyenlere Delinin Sofrası önerilir.
İzmir lezzet ve keyif bahçesi... Her daim klasiği La Cigale’in menüsü güzel, müzikleri güzel... Yeni yılda 80’ler, 90’lar en güzel...
Meyhane Piero’nun lezzetiyle, sıcaklığıyla yeni yıla girmek isteyenler... Piero’nun bingosu DJ performansı...

Yazının Devamını Oku

Aralıkta İzmir başkadır

1 Aralık 2018
Yeni yıl coşkusu bünyeye ve şehirlere girdi bir kere. Gelin hareketin, bereketin peşine biz de takılalım. Etkinliklerin, tadımların, yılbaşı pazarlarının altından girip üstünden çıkalım.

Kenti turuncuya boyuyoruz!

Geçen sene 10 Aralık’ta kadına şiddet ve cinsiyet eşitsizliğine hayır demiş, hep beraber İzmir’i turuncuya boyamıştık. O renk büyüdü, serpildi ve ‘Turuncu Dernek’ oldu. #izmirituruncuyaboya kampanyaları bu yıl da kaldığı yerden devam ediyor; mağazalar, işyerleri, evler, balkonlar yine boyanıyor. Üstünüz başınız olur, saçınız tırnağınız olur, siz de ucundan köşesinden turuncuya dokunun. Unutmadan, bugün 14.00’te Ticaret Odası’nda Turuncu Konuşmalar etkinliği var.

Gastronominin sıcak kolları

Hiç Lokanta ve Tadım Atölyesi yedi ay önce hayatımıza bir girdi, pir girdi. Mevsimsel ve değişken ‘yeni Urla mutfağı’ mönüsüyle; gastronomi, tasarım, sinema ve sanata dair atölyeleriyle kalbimizi fethetti. Kendi tasarımları seramik tabaklar, bardaklar gözlerimizi şenlendirdi. Meşhur etkinliklerine gelince... 20 Aralık’tan başlayarak gazeteci-yazar Nedim Atilla’yla ‘Yönetmenin Sofraları’, iki haftada bir perşembe günleri ‘Lezzetli Film Geceleri’ var. Aromaterapi ve mikro yeşiller atölyelerinin eli kulağında. İsteğe bağlı düzenlenen zeytinyağı tadım ve kombucha atölyelerini de unutmayalım. Kaçırmamak için Instagram’da @hicoliveoil hesabını takibe alın.

Leziz etkinlik atağı

Adı Mahzen ve Kiler. Biraz şarküteri, biraz restoran; çokça lezzet, biraz da müzik... Şahane tapas, peynir, özel et, sosis, kendi fırınlarından pizza, şarap... Ve tabii etkinlikler: Her çarşamba ve cuma 20.00’de caz gecesi var; şarap-peynir tabağı gecenin değişmezi. 9 Aralık Pazar ise suşi ve şarap günü. Daha fazlası için Instagram hesapları
@mahzenvekiler’i takipte kalın.

Ve yeni yıl habercileri...

Yazının Devamını Oku

Beş maddede dağınık beyin sendromu

24 Kasım 2018
Önü arkası, sağı solu telefon, tablet, bilgisayar, kafasında deli sorular olanlar... Her yere, her şeye, herkese yetişmeye çalışanlar... Dikkati dağınıklar, stresi tavan yapanlar... Korkmayın, yalnız değilsiniz! İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş. Çağın hastalığını nöroloji uzmanı Dr. Timur Yılmaz’a sordum.

Bu bize çağımızın, teknolojinin oyunuymuş. Hepimizin sorunu olan dağınık beyin sendromu modern zamanın açık ara en popüler rahatsızlığıymış.

 Peki belirtileri neler?
Bir türlü uğraştığınız işe odaklanamıyorsanız... Balık hafızalı gibi hissediyorsanız... Yorgunluk, tükenmişlik, depresyon, tedirginlik, unutkanlık, stres, dikkat eksikliği arttıysa... Geçmiş olsun, siz de bu sendroma yakalandınız
demektir.

Stres altındayken birçok işi yürütebilme özelliği devre dışı kalıyormuş. O yüzden stresten ne kadar uzak kalırsak o kadar iyiymiş. Bir de tabii, beslenme, spor, uyku üçlüsüne dikkat etmek gerekiyormuş.

Ama asıl işin sırrı, beyindeki dikkat merkezini yormamakmış.

Diyelim ki dağıldık, nasıl toparlanacağız? İşte birkaç ipucu: Nefes egzersizleri yapın, farkındalık eğitimlerine katılın, kitap okuyun, telefon, tablet, televizyon gibi uyaranları azaltın.

Yazının Devamını Oku

En İzmirli 8 ses

3 Kasım 2018
Çeşme, Alaçatı, Kordon hafızaya atıldı. Yemesi, içmesi, gezmesi tam tekmil yapıldı. Şehrin vitrini tamam, peki ya sesleri? Çalışmadığınız yerden sorarlarsa diye işte rehberiniz...

Hiçbir topuk tıkırtısı bu kadar davetkâr çalamaz!

Sezen Aksu’nun sözüne, müziğine, sesine sağlık. İşte bu, İzmirli kadınların ayak sesleri. Sadece güzelliğin değil zekânın, yeteneğin, yaratıcılığın, iletişimin, girişimciliğin, sıcaklığın, samimiyetin, özgüvenin, özgürlüğün, özgünlüğün ayak sesleri... İzmir’de kulağınıza çalınacak, oradan da kalbinizi, aklınızı çalacak en güzel tıkırtı...

Biraz vapur, biraz martı

İki yaka arası yol alırken, Karşıyaka’dan Alsancak’a, Pasaport’a, Konak’a uzanırken... Kordon’da tur atarken, güne başlarken, veda ederken... Gün ortasında aheste takılırken, her şeyi çok da kafaya takmazken İzmirlinin kulağındaki en güzel müzik... Gevrek-ayran, tulum-boyozdan sonra en iyi İzmirli ikili.

Kot lazım mı kardeşim?

Daha ‘Kemeraltı’ bir cümle olabilir mi? Olmaz, olamaz, imkânsız! Kemeraltı’nda yürümek sanat, o ‘kotçu’ları atlatmak başka bir sanat. Göz göze geldiniz mi yanarsınız; nasıl bir dil dökme şaşarsınız.

Fal bakayım ablama...

Kemeraltı’ndan Kordon’a geçelim. Bir Kordon klasiğidir, fazla da direnmeyelim. ‘Fala inanma, falsız kalma’yı kulaklara küpe edelim. Yumuşak tonlarda geçiştirerek, hızlı adımlarla olay yerini terk edelim. Bunun bir de “Allah sevdiğine kavuştursun; gül vereyim dünya güzeline, Şanzelize güzeline” versiyonu var ki aman diyelim...

Yazının Devamını Oku

‘Zeytinin kalbi’nden bildiriyorum

27 Ekim 2018
Sevmeye, gitmeye, görmeye, tatmaya doyulmaz yerlerin liste başı Ayvalık’ta bu yıl 26-29 Ekim’de düzenlenen Uluslararası Zeytin Hasat Günleri’ndeyiz.

Büyüdü, serpildi, toprağa kök, bize meyve verdi... Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri bu sene 14 yaşına girdi. Zeytin ağacı gibi ölümsüz olması dileğiyle... Dört gün sürecek etkinlikler, şenlikler dün başladı. Aklından, kalbinden Kuzey Ege geçenlere not; son gün 29 Ekim.
Hasat Günleri’nin bu seneki sloganı, ‘Zeytinyağı, sağlık kaynağı’. Öyleyse gereği yapılsın, şifası sayılsın: İyi kolesterolü yükseltiyor, damar sertliğini azaltıyor, yapısındaki antioksidanlarla kanserden koruyor, ayrıca bellek, bağışıklık, cinsellik, cilt ve eklem dertlerine deva oluyor.
Günün programı yoğun: Hasat etkinlikleri, gösteriler, sohbetler, söyleşiler; damaklara şenlik lezzetler; Prof. Dr. Güngör Uras Sokağı’nın açılışı; Zeytinyağı ve El Emekleri pazarları sayesinde Ayvalıklı üreticilerin ilk hasat zeytinyağlarıyla buluşma ve zeytinyağı temel tadım eğitimi... Yarın: ‘Zeytinyağı, Sağlık Kaynağı’ paneli ve ‘En İyi Çiftçi’ ödül töreni; Küçükköy Meydanı’nda ‘Zeytinli Şiirler’ dinletisi ve Zeytin Çekirdekleri konseri... Ve 29 Ekim: Cumhuriyet Bayramı kutlaması ve ‘Denizden Ayvalık’ tekne turu...
Rehberimiz Saffet Emre Tonguç sayesinde bir başka Ayvalık’la tanıştık. Zeytinle, zeytinyağıyla, hasatla 80 yıllık deneyimin, birikimin mirası Kristal Yağları’nın izinde buluştuk, hayatımıza bir de fabrika ve zeytin bahçesi deneyimi kattık. Markanın bölgeye özgü bir lezzeti de var: ‘Meraklısına Özel Ayvalık Sızması’.
Bereketine kuvvet... Ayvalık’taki zeytin ağacı sayısı 2 milyon 250 bin olmuş. 2 milyonunu Ayvalık tipi zeytin ağacı oluşturuyormuş. Doğal yaşamındaki ağaçların tümü çevre koşullarına dayanıklı yabani zeytin ağacı ‘delice’den aşılanmış.


Yazının Devamını Oku

Hoş geldin İzmir GastroFest

20 Ekim 2018
Lezzetinle, heyecanınla, coşkunla geldin... Hazırsanız İzmir GastroFest’le tanışalım, festivalin altından girip üstünden çıkalım.

Hayat mutfaktan geçer” derim hep. Görüyorum ve artırıyorum: “Hayat ve turizm mutfaktan geçer.” Artık seyahat rotaları eşittir ülkelerin, şehirlerin mutfakları, mutfak zenginlikleri, restoranları ve yıldızlı şefleri... Toscana’nın, San Sebastian’ın, Barselona’nın, Kopenhang’ın havasından, cakasından geçilmiyor da bizim İzmir’imiz ne güne duruyor? GastroFest fikrine hayat veren İzmirli turizmci Hande Arslanalp’in de yer aldığı festival kurulu “E, ne duruyoruz? GastroFest yapsak ya!” demiş ve olaylar gelişmiş.

Falafel

Amaç, İzmir’i gastronomisiyle öne çıkan bir marka kente, güçlü bir turizm rotasına dönüştürmek, geliştirmek. Türkiye’den, dünyadan şefleri, restoran sahiplerini, turizm acentelerini, mutfak ve lezzet tutkunlarını buluşturmak...

◊ Festival yarın (21 Ekim) saat 09.30’da Tarihi Alsancak Garı’nda. Biletler Biletix’te.  Tema, ‘göç mutfağı’. Çünkü Ermenilerin, Rumların, Yahudilerin, Levantenlerin, Kafkasya’dan, Balkanlar’dan göç edenlerin İzmir mutfağında izi, lezzeti çok. Mesela arapsaçı, hindiba, tilkişen, ısırgan Giritlilerden... Boyoz Sefarad Yahudilerinden, midye dolma ve anasonlu gevrek Rumlardan miras.  Meraklısına not: Festivalde Suriye’den İzmir’e göç eden mülteci kadınların el emeği lezzetler de olacak.

Parabere Form’un kurucusu Maria Canabal, marka ve pazarlama uzmanı Lisa Donoghue, Yunanistan’ın ünlü şefi Aristeidis Vezenes, İsrail’in en tanınmış restoranlarından Eucalyptus’un sahibi Moshe Basson yabancı konuklar. Bizdense yemek sosyolojisi uzmanı Prof. Dr. Zafer Yenal, Prof. Dr. Biray Kolluoğlu, Saffet Emre Tonguç... Mürver, Neolokal, Frankie, Ent, Cantinery, Balmumu, Seçkin Et, Balık Ada, Naif, Less Ordinary, Monochrom Dream, Bready, Dante by Sarıket, Vino Locale, Hiç Tadım Atölyesi, Murano’s ve Dondurmino, Dostlar Fırını, Kumrucu Şevki, Gloria Jeans gibi İstanbul ve İzmir’in ünlü mekânlarının lezzetleri de festivalde olacak.

◊ Festival, İzmir’in olmazsa olmaz sokak lezzetleriyle boyoz, kumru, gevrek ve söğüşle start verecek. ‘Göçle Şekillenen İzmir Mutfağı’ paneliyle devam edecek. Şarap üreticileri bölge bağcılığını tartışacak. Ünlü şeflerimiz Aylin Yazıcıoğlu, Şemsa Denizsel, Yılmaz Öztürk, Osman Sezener, İsmet Saz, Murat Bozok ve Jale Balcı workshop’lar gerçekleştirecek. Yeme-içme yazarı Ebru Erberdi ata topraklarından hazırladığı ıspanaklı boşnakböreği, kıymalı boşnakmantısı, ajvar, soka ve daha birçok lezzetle Boşnak mutfağını İzmirlilere anlatacak, tattıracak. Almanya’nın önde gelen peynir uzmanlarından Ursula Heinzelmann, İzmir ve çevresinin şaraplarını ve peynirlerini eşleştirecek.

Yazının Devamını Oku

Perşembe’nin ışıkları hepimizi aydınlatacak

13 Ekim 2018
Gelecek Turizmde’nin destek verdiği ‘Perşembe’nin Işıklarını Kadınlar Yakacak’ projesi ev sahipliğinde Ordu’daydım. Özlemişim eski dostu. Havasını, doğasını, sıcacık insanlarını, damak şenlendiren lezzetlerini...

1-Kültür ve Turizm Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Anadolu Efes el ele vermiş ve Türkiye’nin farklı bölgelerinde, yerel, sürdürülebilir turizm modelleri oluşturmaya başlamış. Hazır onlar Ordu’nun, Perşembe’nin, projenin elinden tutuyorken biz de gereğini yapalım ve peşlerine takılalım. Karadeniz’in tek ‘sakin şehri’ni karış karış gezelim.


2-İlk durağımız Perşembe’ye yıllarını vermiş Pembe Hanım Konağı... Restore edilen konağın yakında pansiyona dönüştürüleceğini öğreniyorum. Şimdilerde eğitim merkezi olarak kullanılıyor. Burada; sürdürülebilir turizm, ev pansiyonculuğu ve yöresel ürünler hakkında eğitimler veriliyor. Yöre kadınlarının memleket otlarından yaptıkları lezzetler konağın bingosu. Bizzat yerinde tattım; Perşembeli kadınların elinin lezzetine, sofralarının zenginliğine hayran kaldım.
3-Sırada projenin nur topu gibi üç rotası var: ‘Deneyim Rotası’, ‘Doğa Rotası’ ve ‘Tarih ve Kültürel Rota’.
4-E bu kadar gezmeye acıktınız tabii. Hemen yöresel lezzetlerle; sakarca, galdirik, mısır ekmeği, pancar çorbası, pancar sarması, turşu kavurması, Yalıköy köftesi, Ordu pidesi ve ceviz helvasıyla enerji depolayın. Bir de tabii tam vakti; denizden babanız çıksa yiyebilirsiniz...
5-Çayın hakkı verilsin. Uzun Saçlının Yeri’nde hayata sohbet molası verin.

Yazının Devamını Oku

Masalların olağanüstü dünyasına davetlisiniz

29 Eylül 2018
Kalbi, ruhu, eli hep sanatın ve sanatçının üzerinde olan Arkas, bu defa ‘Binbir Gece Masalları’ndan ilhamla, ‘1001 Gece’ sergisiyle karşımızda. İzmirliler ve yolu İzmir’den geçenler; 30 Aralık’a kadar kültür-sanat dopingi yapmaya ne dersiniz?

Nerede?
İzmir’de sanatın kalbi Arkas Sanat Merkezi, ‘Binbir Gece Masalları’nın büyülü dünyasına, görsel ve sahne sanatları üzerindeki etkisine kucak açtı. 25 Eylül’de açılış yapan ‘1001 Gece’ sergisi 30 Aralık’a kadar açık.

Harem Dairesindeki Kadın/Rudolf Ernst
Neler var?
Sizin için gittim, gördüm. Kendimi bir Doğu masalının kollarında buldum. Güzeller güzeli Şehrazad’ı, onu kurban etmek isteyen hükümdar Şehriyar’ı oyalamak ve canını kurtarmak için anlattığı hikâyeleri düşündüm. Arkas Holding Koleksiyonu’ndan sergilenen, Paris Ulusal Operası’ndan, Fransa Ulusal Kostüm Müzesi’nden, Fransa Ulusal Kütüphanesi’nden, Müziksev’den ve daha birçok önemli müze ve kurumdan, özel koleksiyonlardan getirilen eserlere... Kostümlere, aksesuarlara, dekoratif objelere, tablolara, heykellere, o masalların dokusunu ve dokunuşunu hissettiren her parçaya hayran kaldım.
Tarihe not!

Yazının Devamını Oku