Paylaş
Çok sevdiğim bir işim var. Çocuklarla ilgileniyor ve onların gelişimine katkıda bulunmak için görev yapıyorum. Bugüne değin pek çok yerde çeşitli görevlerde çalıştım. Birgün dahi olsa dünya görüşü farklılıklarından dolayı kimseye tavır alıp tartışmadığım gibi, tam tersine çatışma ortamlarını ve anlaşmazlıkları yumuşatmaya, orta yolu buldurmaya çalıştım.
Bunlar benim sıradan bir vatandaş olarak yaptıklarım.
Bunlar memleketini insanıyla birlikte çok seven herkesin yaptıkları...
Bunlar iyi niyetli ve çalışkan herkesin yapmak istdikleri...
Bunlar iğneye kuyu kazanların emekleri...
Bunlar insanca yaşamayı önemseyen herkesin bireysel çabaları!
Ne kadar naif ve bir o kadar pasif... Bu duruş benim yaşam felsefem oldu. Aynı zamanda çocuk yetiştirme felsefem. Size de naçizane, tavsiye ederim.
Çocuklarınızı iyi yetiştirin!
Gittikleri heryere barış götürsünler.
Bölücü değil birleştirici olsunlar.
Nefreti tanımasınlar.
Sevmeyi bilsinler.
Insanların ve halkların yaralarını deşmeyip, ilaç olmayı denesinler.
Güven, sevgi ve barış içinde büyüsünler.
Bu onların en evrensel ve en temel ihtiyacı.
Makam mevki sahibi olduklarında da bunları unutmasınlar. Insanları ateşe atmasınlar. İnsanlığın ve memleketin ihtiyacı olan insan tipi bu, bir başkası değil.
Yine bu insan tipini yetiştirecek olanlar vicdan sahibi, sevgi dolu anneler ve babalar olacaktır. Bir başka kurum değil.
Paylaş