Paylaş
Haftaya arkamızda güneş tutulmasını bırakarak başlıyoruz. İnsanların, buna bizde dahil tüm yüzlerinin açığa çıktığı bir dönem. Ne kadar tahammüllüyüz ya da değiliz her şey tüm gerçekliği ile ortada olacak. Kendimizi hiç olmadığı kadar sabırsız ve isyankar duygular içinde hissediyoruz. Belki şu an bulunduğunuz olayların tüm genel gelişimi önce şubat ve mart zamanlarında da olmuştu. Şimdi o dönemde hissettiğiniz ve çözüm bulamadığınız şeyler yine sizden çözüm bekler gibi…
Şimdide pek çözülemeyecek gibi görülüyor ama biraz zamana ihtiyaç var. 28 Temmuz sonra gerileyen Jüpiter tekrar kova burcuna geçecek. İşte o zaman yarım kalan şeyler artık konuşulup yoluna girme noktasına gidecektir.
Uranüs, bireysellik gezegenidir. Uranüs bize kendi yolumuzu gösterir.
Uranüs, ebeveynlerimizin, kültürümüzün veya dinimizin bize istemeyi veya düşünmeyi öğrettiklerini değil, ne istediğimizi bilmemizi ister. Öğrenilmiş çaresizlikten çık der. Uranüs, her zaman inançlarınızı savunmanız veya çoğu insandan farklı hissetmeniz gerekebileceğini gösterebilir. Bunun Satürn ile kare yapması ise hissettiklerinizi değiştirememe ve engeller ile karşılaşma durumunu getirir.
Doğum haritanızdaki Uranüs neye isyan etmeye istekli olduğumuzu ortaya koyuyor.
Uranüs ani bir gezegendir. Parlaklık kıvılcımlarının yeni bir şey tasarlamasından sorumludur.
Uranüs bir jenerasyon gezegenidir. Bu nedenle bir burçta daha uzun süre kalır ve bütünü etkiler. Uranüs'ün kuşak etkisine bir örnek, 1996 ve 2003 geçişleri sırasında; Uranüs Kova burcundaydı. Teknolojide büyük ilerleme gördük. Bilgisayarların, cep telefonlarının ve internetin kullanımı, iletişim ve ticaret şeklimizi değiştirdi. Uranüs tamamen bilgi alışverişi ve paylaşımla ilgilidir; teknoloji buna izin veriyor. Şimdi Satürn kova da olmasıyla bu teknolojiye bir şekil veriyor.
Şu an gökyüzünde kova enerjisi bizi benzersiz konseptlere, bağımsızlığa ve özgün olmanın çekiciliğine sürüklüyor.
Şu dönem kendi vizyonunuzu oluşturduğunuz bir süreçtesiniz. Uranüs, vizyonerin arkasındaki yol gösterici güçtür. İnsanlar, ani tavırları, isyankarlıkları ve öngörülemeyen ruh halleri nedeniyle uyum sağlamakta zorlanıyorlar. Bu yüzden içimizin hiçbir yere sığmaması ve kendimizi iyi hissetmemek birazda bu nedenle gerçekleşiyor.
20 Ağustos Cuma günü Uranüs geri hareketine başlayacak. Şu an yaşanan hikayeler devam edecek!
Geleneksel astrolojide, geri giden gezegenler önemli ölçüde daha zayıf olarak algılanır.
Uranüs'ün öngörülemeyen enerjisi, gerileme sırasında çok daha kolay yönetilebilir. İçimize bakarız, bu yüzden hayatımızda devrim yapmak ve sezgisel olarak anladığımız şeylerle yüzleşmek isteyebiliriz ama korku bizi durdurur.
Uranüs gerilemesi aslında şunu sorar: “Bir insanın sizin için neler yapabileceğini değil, sizin insanlar için neler yapabileceğinizi sorun"
Uranüs gerilemesi sırasında böyle hissedeceğiz. İnsanlık üzerindeki etkimizi yansıtıyoruz. Bu, hayatımızdaki kültürel, dini, ahlaki izlenimlerimizi yansıtmak için ya da sınırlarımızı çizmek için harika bir zaman. Uranüs yılın neredeyse sonuna kadar geri harekette, yani ilerleme için her zaman toplum üzerindeki etkimizi ve tam tersini düşünmemiz ve kim olduğumuzu anlamamız gerektiği anlamına geliyor.
Kim olduğumuzu belki de bulunduğumu toplumun yapısı ya da doğduğumuz ailenin yapısından daha yakınlaşarak anlayacağız. Bulunduğumuz ülkeye, aileye ya da koşullara isyan etmenin bir işe yaramadığını gördüğümüz farklı zamanlar gibi duruyor.
Satürn-Uranüs karesi için Mevlâna ne demiş olabilir;
“Kötü kişilerin huyu şudur. Sen ona iyilik ettin mi o sana kötülük eder. Böyle kötü olan nefsini de sabırla bük. Çünkü o kötüdür; ona iyilik etmeye gelmez. Nerde bir gönül varsa, sabırla cilalanır. Sabır sıkıntının anahtarıdır sırrına ermek için gülerek, hoşlanarak onun derdini çek. Cihan gâh sabredip gâh şükrettikçe, bağlar bahçeler gâh giyinir, gâh çırılçıplak kalır.
Mademki rızkı dağıtan Allah’tır, şikâyet imansızlıktır, sabır gerektir. Sabır genişliğe ulaşmanın anahtarıdır. Kedi delikten rızıklanır da onun için delik başında bekler durur. Vay o kuşa ki kanadı büyümeden yücelere uçmaya kalkışır da tehlikeye düşer.
Şüphe yok, yavaş iş Rahmandan, acele iş ise şeytandandır. Önüne bir lokma atsan, köpek bile köpekliğiyle önce koklar da sonra yer. A ihtiyatlı adam. O burnuyla koklar, biz aklımızla koklarız. Henüz kanadı çıkmayan kuş uçmaya kalkışırsa yırtıcı kedinin lokması olur. Sabret, sabır güçlüklerin, sıkıntıların anahtarıdır. Sabır adamı maksadına çabucak ulaştırır. Sabırlı kuş bütün kuşlardan daha iyi uçar. Şimdilik ayakkabı dikiciliğe razı ol sabret. Yoksa sabretmezsen, yamacı, eskici olur kalırsın. Eskicilerde sabır olsaydı hepsi de öğrenir, yeni ayakkabı diker, ayakkabıcı olurlardı.”
Sabretme acısını çekmedikçe karşılığında bir hayır ve ödül elde edemezsin.”
Hz. Mevlâna
Ne yapalım o zaman asalım duvara :) Yola devam edelim. Mutlu günler dilerim.
Paylaş