Kendiniz için ayağa kalkarken başkalarını incitmeyin

Hem Ramazan ayının son haftasına hem de mayıs ayının son haftasına giriş yapıyoruz.

Kimimiz için 9,

Kimimiz için 3-4 günlük bir tatile giriş yapıyoruz.

Bu tatil esnasında ben, yine de sizleri yalnız bırakmamaya özen göstereceğim.

Benim için en güzel tatil size yazıyor olmak. Bu yüzden dinlenin demeyin hiç bana. Aksi bir durum bana yorgunluk geliyor.

Hafta sonundan bu yana oldukça garip bir gerginlik içindeyseniz ve eski yaralarınızı anlamaya çalışıyorsanız işte Mars-Kiron karesinin etkisi altında olduğunuzu gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz. Problemi tespit ettiğimize göre nasıl bir çözüme gidebileceğimiz hakkında değerlendirmelerimizi yapalım.

Astronomik ölçümleri yaparken maalesef ki biraz işin içine sizlere kişisel gelişimden nağmeler sunmakta zorunda bırakıyor. Bunlar biliyorum sizlere pek sevimli gelmiyor ama sizleri anladığımı bilmenizi isterim. 

Yok vazgeçin,

Yok affedin,

Yok unutun vs … gibi size zor, bize kolay yazılan cümleleri söyleyip çıkıyoruz işin içinden dimi..

Yok valla öyle değil…

Empati yapmadan bir şey yazmadığımı çok iyi bilirsiniz. Benimde unutamadığım benimde vazgeçemediğim benimde affedemediğim şeylerin olması ve bunlar yüzünden astroloji ile kesişen bir yolum olduğunu bildiğimden sizleri çok iyi anlıyorum.

Bizi bu dertlere salan açı nasıl oluşuyor gökyüzünde?

Bu hafta boyunca Mars gezegeni 6-7 derecelerde yengeç burcunda ilerleyecek. Aynı zamanda Chiron 5 derece koç burcunda ilerliyor olması ile aralarında 90 derecelik bir kare açı yapmaya başladı. İşte bu iki gezegen arasındaki birbirine meydan okuma bize farklı bir bilinç kazandırmaya götürüyor. Bu hayatta her şeyin olduğu gibi bu da geçici bir etki.1 hafta bunu hissedecek ve sonrasında hatırlamayacaksınız bile diyebiliriz. Bir daha sadece herhangi bir gezegenin bu noktayı tetiklemesi ile anımsayabilirsiniz. Eğer bu dönemde yapmanız gerekeni yaparsanız bir daha böyle bir açı geldiğinde daha faydalı ve şanslı bir yönünü kullanabilirsiniz. Bu açı herkesi olumsuz etkilemeyecek. Yarası olan kaşınacak diyebiliriz.

Chiron Kimdir?

Chiron, Satürn ve Uranüs arasında dolaşan bir gezegendir, bu yüzden Chiron, Satürn ve Uranüs enerjisinin bir karışımıdır.

Satürn “maddenin” sembolüdür ve Uranüs “ilahi” nin sembolüdür. Chiron temelde ikisi arasında bir köprüdür.

Yani Chiron, bize en yüksek potansiyelimize ulaşmak için, gerçekten ölümümüzü kabul etmemiz gerektiğinden söz eder. Manevi bypass, maneviyatı kucaklamamaktan daha tehlikeli olabilir. Bedenimizi zihnimizle yeniden birleştirmemize yardımcı olan bu dönemde

eğer kusurlu hissediyorsanız, utanıyorsanız, o parçanızı kucaklamanız gerektiğini söylemektedir. Manevi misyonunuzu etkinleştirmenin tek yolu, kırılganlığınızı gerçekten kucaklamaktır.

 Fizik kanunu der ki: “Bir şey hareket edene kadar hiçbir şey olmaz”. Hayal edin: Eşyalarınızı evinizin bodrumunda bırakırsanız, eşyalar tamamen kaybolmaz. Sırf düzenli olarak görmemeniz, ortadan kaybolması anlamına gelmez. Bunun yerine bir miktar küf tutabilir, biraz kirlenebilir ama bir yere gitmez. Şu an yaşadığınız şeyleri zamana bırakıyor olmanız kendiliğinden iyileşeceği anlamına gelmez. Evet, zaman iyileştirebilme özelliğine sahip olsa da ancak geçen bu zamanda bilgiyi işlediğimizde, onunla ilgili bir şey yaptığınızda çözüm bulabilirsiniz. Acıyı bastırırsak, zaman iyileştirmez daha da kötüleştirir. Bu tür açılarda da bastırdığınız şeyler yüzeye çıkar. Mars yengeç burcunda ilerlerken başınıza gelen kötü şeyleri anımsayabilir ve diğer insanların size neler yaptığını hatırlayabilirsiniz. Kendinize “Neden ben?” diye sormayın. Dememiz o ki; Şu sıralar mağdur olduğunuza dair kanıtlar arıyor olabilirsiniz. Kurban edildiğinizi kabul etmek istemezken mağdur durumda olduğunuzu ispatlamak için değişik bir savaş içinde olabilirsiniz. Bu daha fazla zarar verici olabilir. Çocukken ya da gençken ya da bundan birkaç yıl önce kendini korumak için gereken güce sahip değildin. Âmâ artık buna sahipsin. Sürekli geçmiş savaşında kendini koruyamadığını düşünerek mağdur edebiyatından uzaklaşmalısın. Şimdi kendini koruyabilirsin ve kendine önem verebilirsin. İnsan kendi güvenlik açığını bulduğunda aslında içindeki güce ulaşır. Yaranın ne olduğunu anlıyorsun ama bunu için ne yapman gerektiğini bilmiyorsun. Bunu yapabilmek için de geçmişle ilgili tavır alman gerekecek. Kendini yetersiz hissediyor olabilirsin ama bu seni korkutmamalıdır. İşte bunu en güzel tamamlayacağın zamandasın ve bir yerlerden başlamalısın. Başlamazsan, hiçbir şey olmayacak. Başladığında öyle ya da böyle bir geri bildirim alacaksın. Güven eksikliğinize rağmen oyununuzu doğru oynamayı başardığınızda bir sihir meydana gelir. İnsanlar sizlerden faydalanabilir. Bu kötü bir durum değildir. Ama sizden fayda sağlayıp günü geldiğinde size bir faydaları olmuyorsa hayır demeyi öğrenmenin ve kendinize, sevdiklerinize sağlıklı sınırlar getirmenin tam zamanı. Eğer hatalı sınırlar ve hareketlerde bulunduysanız da “Özür dilerim” diyebilmenin de tam zamanı. Bu özür illa başkalarına duyulan özür olmak zorunda değil. Bunu kendinden dileyebilirsin. Her şey insanın kendini affetmesiyle başlar. Mutlu bir hafta, harika bir gün dilerim…