Paylaş
Duygularımız, karşımızdaki insanlara biraz soğuk ve mesafeli gelebilir. Özgürlük arayışından kaynaklanan durumlar söz konusu olduğundan üzerimizdeki baskı unsurlarına karşı cevap vermekte pek sabırlı davranmayabiliriz.
Gün içinde Merkür’ün Plüton’a karşı yapacağı meydan okuyucu açılar bizi tartışmalara ve gerginliklere karşı hazır olmamız gerektiği konusunda uyarıyor. Akşam saatlerinde Ay ve Güneş karesi duygusal ihtiyaçlarımızı biraz abartma eğiliminde olabileceğimizi gösteriyor. İlişkilerde partnerinizin üstünde baskı kurmak isteyebilir, geçmişte kalan bir konu ile ilgili karşı taraftan açıklama yapmasını bekleyebilirsiniz. Çalışma hayatınızla ilgili varsa eğer iş sözleşmeleriniz veya projelerinizi öğleden sonra bırakmanız, karşı tarafın onayını almak amacıyla daha yerinde olacaktır.
Özel yaşamınızda hareketli ve bir o kadar da heyecan yaşatıcı etkiler devrede. Partneriniz sizi şimdiye kadar belki de kıskançlıklarıyla çok bunalttı ve üzerinizde gereğinden fazla baskı uyguladı. Ancak şimdi size ihtiyacınız olan sevgiyi tam anlamıyla göstereceği zamanlar geldi. İlişkinizi monotonluktan kurtarmak için atacağınız küçük adımlar karşı taraftan takdirle karşılanacaktır.
Gelelim günün Tavsiyeli hikâyesine;
Nasreddin Hoca yaşlanmış ve uykusuzluk çekmeye başlamış. Her şeyi denemiş (sıcak banyo, ilaç, yatıştırıcı, şurup) ama hiçbirinin faydası olmamış. Hiçbir şey işe yaramamış. Ve çocukları rahatsız olmuş, çünkü Hoca uyuyamadığı zaman evdeki kimseyi de uyutmuyormuş. Gece tüm aile için kâbus oluyormuş.
Çaresizce, her yöntemi araştırmışlar, Hoca’nın uyumasını sağlayacak her ilacı, çünkü tüm aile deliye dönüyormuş. Sonunda bir hipnozcu bulmuşlar. Çocuklar mutluluk içinde gelmişler ve Hoca’ya şöyle demişler: “Artık endişelenmene gerek yok, baba. Bu mucizeler yaratan bir adam. Dakikalar içinde uyku getiriyor. İşin büyüsünü biliyor, bu yüzden sen hiç endişelenme. Artık korku yok, uyuyacaksın.”
Hipnozcu, Nasreddin’e zincirli bir saat göstermiş ve demiş ki: “Birazcık inanç mucize yaratır. Bana birazcık güvenmen gerek. Bana güven, o zaman bebek gibi uykuya dalacaksın. Bu saate bak.”
Adam saati sağa sola sallamaya başlamış. “Sol-sağ, sol-sağ. Gözlerin yoruluyor, yoruluyor, yoruluyor. Uyuyorsun, uyuyorsun, uyuyorsun.”
Herkes coşku içindeymiş. Mutluymuş. Hoca’nın gözleri kapanmış, başı eğilmiş, bebek gibi derin bir uykuya dalmış. Düzenli nefesler almaya başlamış. Hipnozcu ücretini almış, çocuklarına artık onu rahatsız etmemeleri gerektiğini anlatmak için parmağını dudaklarına götürmüş. Sonra sessizce dışarı çıkmış.
O çıkar çıkmaz Hoca tek gözünü açmış ve demiş ki: “Gitti mi o deli?”
Dememiz o ki; Bazen nerde uyuman gerektiğini iyi bileceksin. Demek oluyor ki bu hafta her lafa bir cevap vermektense daha stratejik hareket etmeniz sizi kurtaracaktır. Mutlu haftalar.
Paylaş